KISIR DÖNGÜ

799 15 10
                                    

Tekrar ve tekrar okuyordum gelen mesajı ama aklım almıyordu olanların üzerinden o kadar zaman geçmişken birdaha benzer şeyler yaşamak istemiyordum. Kendim mi halletsem yoksa birilerinden yardım mı istesen bilemiyordum adeta kaskatı kesilmiştim. Ben düşüncelere dalmışken "İyi misin Sedef? Kızımm" diyen babamın sesiyle irkildim. "İyiyim ama şimdi hatırladım çok küçük bir işim vardı Elvan birkaç saat burada kalsa sizin için sorun olur mu?" diye sorduğumda ikiside tek bir ağızdan "tabikide olmaz" dediler. İkisine de sarılıp görüşürüz dedikten sonra arabama yöneldim. Hâla yardım istesem mi istemesem mi emin olamıyordum. Ama nihayetinde kolumun ufak sızısıyla tek başına haraket etmenin aptallık olduğunu hatırladım ve kafamda kişileri tartmaya başladım. Zaten trafik felç olduğu için düşünmeye yoğunlaşabiliyordum. Kuzey ve Ecrin olmazdı çünkü başlarını zaten çom büyük derde sokmuştum ve zaten onların da benim gibi küçük bir bebekleri vardı. Naz ve Yiğit zaten hiç olmazdı çünkü onlarda bebek bekliyorlardı bu durum onları sıkıntıya sokardı. Efe desek hiç olmazdı dakika başı ağlayıp zırlayıp sinirlerimi bozardı geriye yine kader ortağım Hakan kalmıştı işte bende holdinge doğru arabayı sürmeye başladım. Otoparka arabamı park ettikten sonra yöneticilerin bulunduğu kat olan 25. Kata çıktım. İyiki asansör diye bir şey icat edilmişti yoksa vay halimize. Bu gereksiz düşünceleri bir kenara bırakıp Pare hanıma küçük bir selam verdikten sonra Hakanın odasına nazikçe girmek yerine her zaman yaptığım gibi bodozlamasına dalmıştım. Ama oda bu duruma alıştığı için artık hiç tepki vermiyordu. "Hoşgeldin sakar. Senin geldiğini 1km öteden bile anlayabiliyorum. Ne oldu yine sen buraya boşu boşuna gelmezsin" dedi. İşte ne diyebilirimki beni en iyi tanıyan insan. Bir derdim olduğunu daha tek kelime etmeden anladı vallahi helal. Artık bu çocuğa daha az beddua edeceğim. " Evet bir problemimiz var hemde çok büyük bir problem şimdi ben uzun uzun anlatırım ama ilk önce sen kendin bak." telefonumu çantamdan çıkarıp Hakan'a uzattım. Dikkatle mesajı okuduktan sonra bir anda ayağa kalktı ve bana yine başlamıyoruz değil mi der gibi bir bakış attı. Derin bir nefes verdikten sonra "Tamam sakar şimdi ben toplantılarımı erteleteceğim sende bu sırada odamdan ayrılmayacaksın beş dakikaya geliyorum." diyip odadan koşar adım çıktı. Böyle yerleri hiç sevmemişimdir insanlar nasıl saatler boyu böyle odalarda tıkılı kalıpta birde çalışabiliyor gerçekten aklım almıyor. Ben sıkıntıdan saçma sapan şeyler düşünürken kapı açıldı ve Hakan kafasıyla hadi gidiyoruz işareti yapınca bende ayaklandım. Otoparka indiğimizde direkt benim arabama yöneldik ama Hakan yine en sinir olduğum şeyi yapıpta şoför koltuğuna doğru ilerleyince şimdi sırası olmadığı için olay çıkarmadım ve uslu bir kız olarak anahtarı ona doğru fırlattım.
Yola çıkalı yaklaşık 2 saat olmuştu ama hâla gideceğimiz yere varamamıştık. Hoş ben nereye gittiğimizide bilmiuordum ya neyse. Son 2 saatir olduğu gibi Hakan yine sorular soruyor ve bende bildiğim kadarını cevaplıyordum. Cevaplarımdan hoşnut kalmamışsa "eminsin değil mi sadece bu kadar benden başka bir şey saklamıyorsun yani gerçekten eminsin ?"gibi saçma sapan sorular soruyordu. Çıldırmama çok az kalmıştı ki telefonum çalmaya başladı. Korkuyla ekrana baktım Aslı arıyordu derin bir nefes verdim ve gelen çağrıyı cevapladım. " Yankıcım napıyosun seni çok özledim" diye bir anda söze girince ne diyeceğimi bilemedim sesi o kadar cıvıl cıvıl geliyordu ki kendi sorunlarımı yansıtmamak için sahte bir gülümseme takındım ve "İyiyim canım sen nasılsın nasıl geçiyor balayınız?" diye sordum. İlk önce bir kıkırtı geldi ve ardından ikiside aynı anda " Biz döndük şuan İstanbuldayız" dedi. Şoka uğramış bir halde Hakan'a döndüm oda bana bakıyordu ikimizin de aklından aynı şey geçiyordu { erken dönerek belkide kendi sonunuzu hazırladınız korumamız gereken zaten çok kişi vardı birde siz eklendiniz tam oldu ne yapacağız şimdi}. Ben bunları düşünürken Aslıda "Yankı orada mısın ? Sevinmedin mi yoksa?" diye telaşa kapılmıştı. Bende hemen durumu toparlayarak " Çok sevindim tabikide hayatım hemen buluşabiliriz istersen. Bizde Hakan ile arabadaydık şirket işi için imzam mı gerekiyormuş neymiş işimiz anca şimdi bitti." diye çok güzel bir yalan performansı sergilemiştim. Hakan zaten bana iflah olmazsın lan nasıl aklına geldi dermiş gibi bakıyordu. "Aslında çok güzel olur bende buluşalım mı diyecektim biz şimdi İshak ile bir kafedeyiz ben sana konumu atayım sizde Hakan ile birlikte gelirsiniz." dedü Aslı."Tamamdır canım sen gönder bizde yarım bilemedin 1 saate orada oluruz." dedim ve telefonu kapattım. O sırada Hakan "İyi halt ettin şimdi niye oraya gidiyoruz daha önemli işlerimiz vardı. Birde başımıza bu iş çıktı" diyince bende "Oğlum biraz mantıklı düşünsene biz şimdi oraya gideceğiz ama bu konularda deneyimli ve profesyonel bir kişinin yanına gidiyoruz ben Aslı'yı oyalarken sende İshak'a olayı anlatırsın sonra bir şekilde Aslı'yı atlatıp üçümüz bir çözüm yolu ararız. Evet biliyorum yeni evlendiler bu biraz haksızlık olacak ama elimizdeki en mantıklı seçenek bu şuan için." söylediklerim kafasına yatmış olacak ki olumlu anlamda başını salladı ve açtığım konuma göre gitmeye başladık asılnda bizim olduğumuz yere yakın bir yerdeydiler. Kafeye varmamıza beş dakika kala telefonum tekrar çaldı yine Aslı'nın aramış olabileceğini düşündüm ama ~BİLİNMEYEN NUMARA~ yazıyordu. Hakan'a hemen kenara çekmesini söyledim ve onun telefonunu alıp ses kaydediciyi açtım ardından aramayı cevapladım ve sesi hoparlöre verdim ben bunları yaparken Hakan da arabayı sağa çekmişti. İlk önce kısık mırıltılar duyduk ve sonra yüksek ihtimal bilgisayar programıyla değiştirilmiş bir ses konuşmaya başladı " Selam Yankı bugün sabah mesajıma cevap vermeyince beni çok sinirlendirdin bende bu sefer karşılıklı bir iletişim olabilmesi için seni aramaya karar verdim. Şimdi sen konuşmadan önce ilk başta o küçük beynindeki onlarca sorudan birini cevaplıyım ben kimim? Ben kara maske sen bilmezsin ama o kocan olacak neyse çok iyi bilir benim kim olduğumu." Buda kimdi böyle olay dahada çıkmaza girerken tek düşündüğüm Alaz'ın bu adamın elinde olma ihtimaliydi. Böyle bir şey olması benim için dünyanın sonu gibi bir şey olurdu herhalde. Ben düşüncelere dalmışken cevap alamayan adam konuşmaya devam etti. "Şimdi niye seninle uğraştığımıda merak ediyorsundur. İki göündür kocandan haber bekliyorum yüzlelme konusunda anlaşmıştık ama o kendine yakışanı yaptı ve yüzleşmekten korkarak kayıplara karıştı. Şimdi ona bu söyleyeceklerimi aynen ilet. 24 saat içinde önceden anlaştığımız depoda benimler buluşmazsa ilk senden başlayarak çevresinde bulunan ve sevdiği herkesi tek tek öldürürüm. Çünkü oda bana aynı şeyi yaptı. Evet sana karşılıklı konuşalım demiştim ama sesine bile katlanamayacağım için bu konuşma burada biter. Eğer ki 24 saat içinde kocandan bana haber gelmezse bu telefon birdaha çaldığında sen yaşamıyor olursun" ve telefonun kapanma sesi. Dehşete düşmüş bir şekilde kapanan telefona bakarken ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Alaz'a ulaşabiliyor olsaydım zaten onu kendi ellerimle ben boğardı  ama yoktu işte. 2 gündür ne bir arama ne bir mesaj hiçbir şey yoktu. En azından bj adamın ona zarar vermediğini öğrenmiştik. Çok fazla vakit kaybetmeden İshak'a mesaj aymaya başladım [ Telaş yapma ama seninle çom önemli bir şey konuşmamız gereliyor. Yani Aslı'yı bir şekilde oradan uzaklaştırmalısın. Çok acil bir durum biz beş dakikaya kafede oluruz.] gönder tuşuna bastıktan sonra Hakan'ın telefonundaki ses kaydınıda kapattım ve gidelim dedim. Kafeye geldiğimizde gerçektende Aslı gitmişti ve sadece İshak bizi bekliyordu nedenini nasılını sonraya bıraktım ve İshak'a sımsıkı sarıldım. Sonra karşısındaki sansalyeye oturdum Hakan da yanıma oturunca bütün olan biten her şeyi anlattık mesajı gösterdik ve ses kaydını dinlettik. İlk gördüğümüzde yüzünden mutluluk akan adam şimdi düşüncelere dalmış ve kızgın bir yüz ifadesine bürünmüştü. Bu olanları anlatırken kendimi birkaç yıl öncede buldum resmen bir kısır döngünün içine girmiştik sanki bela mıknatısı gibiydik. İahak bir süre düşündükten ve aklında olayları tartıp biçtikten sonra "Benim tanıdığım Sipahi asla böyle ciddi bir mesele varken ortalıktan kaynolmaz ya başına bir şey gelmiş olmalı ya da illaki bir planı vardır ve ona göre haraket ediyordur." dedi. Yüz ifadelerimizden bir sorun olduğunu anlamış olacak ki şu sözleride ekledi " Bu demek değil ki Sipahi kesin bir plan doğrultusunda hareket ediyordur biz hiçbir şey yapmayalım. Tabiki araştıracağım bu durumu ve bu süreçte siz ikiniz hiçbir şeye karışmayacaksınız ben tehdit altında olan herkese koruması için bir ajan göndereceğim tabii bunkar normal gibi görünen kişiler olacak belki sokakta ayakkabı  boyayan biri olacak belkide yeni taşınan bir komşu. Duruma göre bakacağız. Burnunuzu bu işe sokmayacağınıza bana söz verin. Zaten bende tek başıma haraket etmeyeceğim sizin başınızın belada olduğunu anlayınca Altuğ'un ekibiyle bir buluşma ayarladım siz gittikten sonra onlara burada görüleceğiz." dedi. Bizde kem küm ederek kabul ettik ve kafedrn ayrıldık. İkimizin de bj işin peşini bırakmaya niyeti yoktu o yüzden gizlice bizde araştıracaktık sonuçta tehdit mesajları ve telefonları bana geliyordu kendi köşeme çekilip karışmamam imkansızdı e bir işe ben karıştıysam Hakan'ın karışmamasıda imkansızdı bu yüzden arabada durumu biraz daha tartışıp annemin evine varmıştık. Ama bu aksiyon beni çok yormuştu ve biran önce uyumak istiyordum. Annemlere selam verip odama çıktığımda eksik bir şey olduğunu fark ettim. Elvan'ı almayı unutmuştum. Koşar adım evden çıktım ve arabamı babamların evine doğru sürmeye başladım. Eve vardığımda ışıklar kapalıydı ve yüksek ihtimal dışarıya çıkmışlardı. Hemen babamı aradım ve Elvan'ın iyi olduğunu ama evde sıkıldığı için gezmeye gittiklerini sonrada yalın diye diğer evlerinde kalmaya karar verdiklerini söyledi. Bende biraz daha sakinleşerek kızımı onlara emanet eytim ve yarı  ilk iş onu almaya geleceğimi söyledim. Annemin evine geçneden önce kendi evime uğrayıp birkaç parça kıyafet almaya karar verdim. Evime geldiğimde kapının aralık olduğunu fark ettim. Alaz'ın geldiğini düşünerek hiç kafamda tartmadan pat diye içeriye daldım. Ama karşımda alaz yerine onun duvara projeksiyonla yansıtılan bir videosu vardı. İçinden bir ses hiçbir şeyin iyiye gitmeyeceğini söylüyordu. Videoyu başlatmadan önce mantıklı olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım ve İshak'ı arayıp hemen buraya gelmesi gerektiğini söyledim.

…...........................................................
Nasılsınız görüşmeyeli çok uzun zamandır yeni bölüm atamadım kusura bakmayın. Bu aralar biraz yoğunum ama artık bölümleri daha sık yüklemeye başlayacağım.[umarım :)]
~Sizce Alaz nerede ve neden sevdikleri zor durumdayken ortaya çıkmıyor , başına bir şey gelmiş olabilir mi? Yoksa bir plan doğrultusunda mı haraket ediyor?
~Kendine "Kara Maske" diyen kişi acaba kim ve Alaz ona ne yapmış olabilir? Sizce iyi biri mi yoksa gerçekten damarlarında caniliği taşıyan bir kötü mü?
Şimdilik bu kadar yakında yeni bölümle görüşmek üzere öpüldünüz.

Yaralasar 5 Where stories live. Discover now