Müjdeli Bir Haber

868 23 8
                                    

Kendime geldiğimde kolumda keskin bir acı vardı ama bende zaten acı çekmeye alışmıştım. Daha kendime tam anlamıyla gelememişken doktor odaya girdi ve durumum hakkında bilgiler verdi. Şuan onu dinleyebilecek durumda değildim aklım hala Alazdaydı ve Elvan'ıda çok özlemiştim. Ama bu düşüncelerim doktorun "tebrik ederim Sedef hanım hamilesiniz" diyen sözleriyle bölünmüştü ve şuan büyük bir şaşkınlık ve aynı zamanda dikkatle onu dinlemeye başlamıştım. Bana yapılan kan tahlillerinde hamile olduğumun ortaya çıktığını ve bebeğimin 3 haftalık olduğunu söylemişti. Bu habere ilk başta tepki veremesem de şimdi mutluluktan gözlerim dolmuştu. Son muayenemi yaptıktan sonra doktor odadan çıkmış ve bende hemen önce annemi arayıp Elvan'ın iyş olup olmadığını öğrenmiş ve hemen ardındanda Alaz'ı tekrar aramıştım fakat yine aynı ses aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Telefonumu sertçe yanımda duran komidine koyduğumda kendi kendime söyleniyordum "eğer bir daha bu cümleleri duyarsam telefonu camdan aşağı fırlatacağım"öfkeule söylediğim bu cümlelerin ardınadan kapı sertçe açıldı ve Kuzey fişek hızıyla odama daldı ardından da Ecrin geldi onu sakinleştirmeye çalışıyordu. İlk başta hiçbir şey söylemeden beni süzdü iyi olduğuma kanaat getirince "sen deli misin kızım nasıl böyle sorumsuz davranırsın?" dedi. Tam cevap vermeye hazırlanırken konuşmama izin vermeden devam etti "ya sana bir şey olsaydı ya daha kötü yaralansaydın peki ya Ecrin'e bir şey olsaydı o zaman napıcaktık?" diye ardı ardına sorularınj yöneltince suçlu olduğumu bildiğim için hiçbir şey söyleyemedim. Neyse ki daha fazla uzatmayarak yanına geldi ve beni alnımdan öptü. "Çok korktum Sedef yine sana bir şey olacak diye çok korktum"dedi sıkıntılı bir sesle. Benimde ona sarılmam uzun sürmemişti. Birbirimizden ayrıldığımızda dolu gözlerle bana bakan Ecrini gördüm ve oda yanıma gelip bana sarılınca karşılık verdim ve bende sımsıkı sarıldım ona. "Birdaha böyle işlere kalkışmıyoruz Sarmaşık biz artık daha sorumluluk sahibi olmalıyız düşünmemiz gereken çocuklarımız var"diye sakin bir şekilde bana dikkatli olmam gerktiğinş hatırlattı ve o da geriye çekildi zaten ardından kapı yine dertçe açıldı ve koşarak Kuzey'in arkasına saklanan Yiğit'i gördüm onun hemen ardından da bir topuklu ayakkabı fırladı ve Yiğit'i ıskalayıp Kuzey'in alnına çarpıp yere düştü. Bu çocuk hep bir şeyler yapıyor ve bir şekilde o ayakkabıdan kurtulup başkasının başını yakıyordu. "Nazile bak yeminle ben o kadına sadece düşmesin diye yardım ettim gerçekten hiçbir şey yapmadım" diye telaşla konuşuyordu o sırada onu pataklamak isteyen sadece Naz değildi aynı zamanda Kuzey de ona ölümcül bakışlar atıyordu "oğlum bir kerede kaçmada şu ayakkabı senin kafana gelsin hep birinin başını yakıyorsun" dedi hakan ve gülerek elindeki telefonla olanları kaydetmeye devam etti. Naz biraz olsun sakinleşince hazır hastaneye gelmişken Yiğit ile beraber bebeği kontrol ettirmeye gittiler. Ardından da eğitmenler odaya girince onlara konuşma fırsatı vermeden "Alaz nerede?" diye sordum. Bu sorumu cevapsız bıraktılar ama gözlerinden anladım ki onlar da hala hiçbir şey bilmiyorlardı.
Hastaneden çıktığımızda saat neredeyse gece yarısına geliyordu. Doktorlar her ne kada bu gece burada kalmamı söylesede onları dinleyemezdim çünkü kızımı çok özlemiştim. Kuzeyin arabasının arka koltuğuna oturduktan sonra yanıma Ecrin ve ön koltuğada Hakan oturdu. Gece saat geç olduğu için Yiğit ve Naz'ı zorla eve göndermiştik eğitmenler ise olayı biraz daha araştıracaklarını söyleyip gitmişlerdi. O an aklıma arabamın çiflikte kaldıpı geldi. Bir ara gidip arabamı oradan almalıydım ama şuan olmazdı çünkü zaten çok yorgundum ve bir an önce eve gidip uyumak istiyordum. Çocuklar beni kapının önüne kadar bırakıp eve girsiğime emin olana kadar beklemiş ve sonra gitmişlerdi. Bende şimdi annemin evinde Elvanla birlikte yatakta uzanıyordum. Evet bu gece burada kalmaya karar vermiştim çünkü hem eve gidecek enerjim yoktu hemde sabahki kabusumdan sonra orada yalnız kalamazdım. Alaz gelinceye kadar burada kalmaya karar vermiştim. Annemin meraklı sorularınada geçiştirerek cevap vermiştim ve tabii ki ona bugün olan hiçbir şeyden bahsetmemiştim. Sadece hava kötü olduğundan dolayı trafiğin felç olduğunu ve ancak gelebildiğimi söylemiştim. Alaz içinse göreve gitti yakın zamanda dönecek diyerek yalan söylemiştim. Eğer mantıklı bir açıklaması yoksa benden çekeceği vardı. Şimdi kucağımda Elvan'ı uyuturken aklıma yeni gelen düşüncelerle bşr anada hetecanlandım ve hamile olduğumu ilk onunla paylaştım. Tamam bizim çocuklar ve eğitmenler zaten biliyorlardı doktor onlara söylemişti ama daha ne annemler nede babamlar biliyordu hamile olduğumu. Bu haberi bilen herkesi uyarmıştım kinseye söylememeleri için çünkü herkese açıklamak için Alaz'ın gelmesini beklemek istiyordum. Onlar da zaten bunu anlayışla karşıladılar. Ne kadar zaman geçti bilmiyorym ama gözlerimi açtığımda hava yeni aydınkanıyordu ve o an Elvan ile birlikte uyuya kaldığımı fark ettim. Telefonumu elime alıp saate baktım ve sabahın beş buçuğu olduğunu gördüm. Hiç uykum olmadığı için düşmemesi adına yastıklarla Elvan'a bir alan oluşturdum ve odadan dışarı çıktım. Mutfağa girip biraz süt aldım ve tam odama geri gidecekken Hakan'ın sesini duydum. Bu çocuk bu saatte ne arıyordu burada. Evet kariyerinde başarılı bir şekilde ilerliyordu ve yaklaşık iki ay önce dedemlerin evinden taşınıp kendi dairesibe geçmişti. Onu bu saate burada görmeyi hiç beklemiyordum. Vakit kaybetmeden elimdeki bardağı bşr kenara bırakıp yanına gittim. Beni görünce "sakar bu saatte ayakta ne işin var senin kızım gidip uyusana dün o kadar badire atlattın hem birde küçük bir misafirin var artık karnında" diye cünlelerini sıralayınca ona cevap vermeyerek başka bir soru yönelttim"sen beni boşver de senin burada ne işin var asıl ben kendi evine çıktın diye biliyordum" diye sordum o da cevap olarak "evet çıkmıştım ve 1+0 evimi çok seviyordum fakat deden bana çok alışmış ve buraya geri dönmem için beni ikna etmeye çalışınca onu kıramadım be sakar"dedi. Sonrada ekledi "dün seni bıraktıktan sonra bende evime gittim ve eşyalarımı topladım ama sonra aklıma arabamı çiftlikte bıraktığım gelince bir taxiye atlayıp buraya geldim sabah seninle birlikte gidip arabalarımız alırız diye odamda biraz kestirecektim ama uyku tutmayınca bende aşağıya inip bir film izleyeyim dedim"diye açıklama yapınca artık aklımda soru işareti kalmamıştı. "O zaman hazır herkes uyuyorken ve bu saatten sonrada bizi uyku tutmayacağına göre gidip arabalarımızı şimdi alalım sonra senin eve uğrar eşyaları arabaya yükleriz böylelikle de kahvaltıyı kaçırmamış oluruz" dedim bu fikir hoşuna gitmişti olumlu anlamda başını salladı ve Elvan'ı yatağımdan alıp annemin yanına yatırdıktan sonra evden çıktık. Yol aslında çok uzun değildi ama yollar çok kötü olduğu için taxi ile anca 40 dakikaya çiftlikte olabilmiştik. Arabalarımızı alıp tekrar yola çıkmıştık ve ben Hakan'ın evinin yolunu bilmediğim için o önden gidiyordu ve bende arkasından onu takip ediyordum. Sonunda evine gelmiştik. Çok tatlı bşr apartman dairesinde oturuyordu. Zaten çok fazla eşyaya ihtiyacı olmadığı için sadece gerekli şeyleri alıp çıkmıştık. Bu işleri halletmemiz beklediğimden uzun sürmüştü ve saat sekize geliyordu. Sonunda dedemin evine ulaşıp Hakan'ın eşyalarını yerleştirmeyi bitirdiğimizde ikimizde yorgunluktan ölmek üzereydik. Ama yinede acıktığımız için kahvaltıya inip yemeğimizi yemiştik. Tabii bizimkiler çok meraklandığı için bir yalan daha uydurarak dün trafikte arabaları yolun ırtasında bıraktuğımızı ve gidip onları aldığımızı söylemiştik. Zaten başka soru da sormamışlardı. O sırada Elvan'ın neşeli kahkahaları yankılanıyordu evin içinde. Kahvaltı işimizde bitince Hakan ile dedem şirkete gittiler annem arkasaşlarına sözü olduğunu söyleyerek evden çıktı ve bende Elvan'ı alıp babalarımla buluşmak için evden çıktım. Evet onlarla bir plan yapmamıştık ama arayıp özlediğimi söyleyince ve torunlarını da görebileceklerinden bahsedince ikiside heyecanla hemen buluşmayı kabul etmişti. Elvan dedeleriyle beraber keyifle vakit geçirirken benim aklım hala Alazdaydı neredeydi bu adam hiç böyle yapmazdı çok gizli görevlerinde bile bana birkaç gün eve gelemeyeceğini haber verirdi. Kaldı ki ekibindeki kimsenin de nerede olduğuyla ilgili bir fikri yoktu. Ben düşüncelere dalmışken telefonuma gelen bildirim sesiyle dikkatimi oraya verdim. Yeni bir mesajınız var yazıyordu. Mesajın Alazdan olabileceğini düşünüp hemen üzerine tıkladım. Ama maalesef mesaj ondan değildi yine tanımadığım bşr numaraydı ama Alaz değildi. Bu benim moralimi bozarken mesajı okumaya başladım [dün kurtulmuş olabilirsiniz ama daha işimiz bitmedi ve patronu çok sinirlendirdiniz bundan sonra olanların suçlusu sadece sen ve ekibinsiniz]

...............................
Normalde her gün bölüm atmak istiyorum ama yazılı haftam oluğu için biraz uzun sürebilir diğer bölümü atmam şimdiden özür dilerim.
Sizce bu gizemli kişi kim ve bizimkilerden ne istiyor?
Alazın nerede olduğunu çok merak etmeye başladınız biliyorum ama birdahaki bölümde sır perdesi aralanmaya başlayacak merak etmeyin.
Sizce sedef nasıl bir yol izleyecek?mesajı gördükten sonra arkadaşlarından yardım isteyecek mi yoksa yine kendi başına halletmeye mi çalışacak?

Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek .........

Yaralasar 5 Where stories live. Discover now