3. Bölüm

35 3 2
                                    

Yaşanan kargaşadan sonra şirkete diğerlerinden önce varan Remi'ydi. Kendine ayrılan odaya geçip uzun süre düşündü. Aptallık yaptığına karar vermişti çünkü söylenen hiçbir söz onu bu kadar sinirlendirip buradaki yerini tehlikeye atmamalıydı. Miguel herkesi ikna edip patrondan onu kovması için talimat alabilirdi, bu da onun için her şeyin biteceği anlamına geliyordu.

İlk önce bir daha bu kadar zayıf davranmayacağına dair kendine söz verdi, sonra Miguel'in aklına girmek ve zaten bozuk olan aralarını bir nebze de olsa düzeltmek için neler yapabileceğini düşünmeye başladı. Nefret ediyordu, buranın her zerresinden ve o adam kadar basit insanlarla bile en ufak zıtlığa düşememesinden nefret ediyordu.

Telefonunu aldı, Miguel'in numarasını buldu. İlk iki arayışında cevap alamadı, üçüncü kere aradığında ise ilk çalışında reddedilişinin sesini duydu.

"Hay sikeyim, nazlanmasını çekiyorum bir de."

Kendini çok çaresiz hissetmeye başlamıştı. Birkaç derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştı, sonrasında da mesai bitimine kadar üstüne yığılan işlerle uğraşması gerekmişti. Şirketten çıktığında saat 10'u biraz geçiyordu.

Şirket binasının tam yanında, çalışanların ve iş birliği yapılan firmaların kendini biraz daha rahat hissetmesi için bir bar inşaa edilmişti, alt katında ise polisten gizlemeyi başardıları bir kumarhane vardı. Remi orada görmeyi umduğu son kişiyi, Miguel'i gördü. Tek başına değildi, yanında birkaç güzel kızla eğleniyor ve içiyordu. Remi'nin içeri dalmasıyla Miguel'in ona bakıp kaşlarını çatması bir oldu. Bu şaşırma ve sinirin ortak bir karşılaşmasıydı.

Kız sandalye çekip Miguel'in genişçe oturduğu koltuğun karşısına geçti ve biri kucağında diğeri kolunun altında duran kızlara izin ister gibi baktı. O ne kadar kibar olmaya çalıştıysa da kızlar ona çöp parçasıymış gibi bakıyordu. Miguel ise bir baş hareketiyle ikisini de gönderdi.

"Patron seni arıyordu her yerde."

Miguel kaşlarını kaldırıp gülümsedi.

"Öyle mi? Sonunda karşılaştınız yani."

"Hayır, bana sana ulaşmam gerektiği söylendi. Diğerlerinin aramasını almadın mı?"

Remi'nin yalan söylemekle arası hep iyiydi. Ama bu defa biraz gergin hissediyordu çünkü karşısındaki adam onu hiç ciddiye almamıştı.

"Ne hikmetse sadece senin aramaların gelmiş, işe bak."

Remi dudaklarını büzdü bilmiyorum der gibi. Sonrasında barmenden Miguel ne aldıysa aynısını istedi. Tekrar birbirlerine döndüklerinde Remi Miguel'in kolunda kendi tırnak izlerini fark etti.

"Sana sinirlenmesinden çekinmiyor musun?"

Miguel cevap vermedi. Kızı umursamayıp telefonuyla vakit öldürüyordu, Remi de iki üç bardak cin tonik içtikten sonra sigarasını çıkardı. İkisi konuşmayalı yarım saat geçmişti. Yarım saatin sonunda Miguel, Remi'nin elinden sigara paketini aldı ve kendine bir dal çıkardı. Remi'nin yakmasını bekledi. Kız ikisinin de sigarasını yaktıktan sonra dirseğini masaya dayadı ve kendi eline yaslandı.

"Bir daha kime yalan söylediğine dikkat et."

İçtiği şeyler yüzünden yalanının yakalanmış olmasına utanamayacak kadar sakindi Remi. Gözlerini kırpıştırarak Miguel'e baktı, yine de cevap vermek istiyordu.

"Kusura bakma. Sana o kadar sinirliydim ki arayıp doğduğun güne küfür etmek istedim."

Miguel hafifçe güldü ama aralarındaki buzları kırmaktan çok öteydi bu gülüş.

"Anlamıyorum, geldiğin ilk aylar adın her yerdeydi. Herkes mükemmel işler çevirdiğinden bahsediyordu. Sonra seninle birkaç kere karşılaşma imkanı buldum, basitlik akıyor her yerinden."

Remi çok bozuldu. Karşısındaki haklıydı, son zamanlarda hiçbir yere ulaşamamasından bıkmış ve beceriksiz hissetmemek için işleri hızlandırmaya kalkmıştı. Şu an ise olduğu yerden çok gerideydi, hissedebiliyordu. Doğrulup sigarasından derin bir nefes çekti. Miguel kızın bozulduğunu görmüştü. Hiçbir şey söylemedi. Sonra sıkıldığına karar verip Remi'nin içtikleri dahil ağır bahşişli bir hesap ödeyerek kalktı.

Remi kocaman barda düşünceleriyle tek başınaydı. İşleri mahvettiğini biliyordu ve birkaç günün yorgunluğu tümden üstüne çökmüştü. Yapması gereken her şeyi düşündüğünde boğazında bir yumru oluştu ama ağlamamaya kararlıydı ve kiminle görüşmesi gerektiğini biliyordu.

Hell Of A LifeWhere stories live. Discover now