TANLA•texting(+18)

•8•

    •§•

    Hepimiz okulun yanındaki kafede otumuş Saruhan'ın gelmesini bekliyorduk. Jason benim yanımda cam kenarında ben ortada, benim yanımda Gökçe, Gökçe'nin yanında Emir, Emir'in karşısında Yiğit, Yiğit'in yanında Aylin, Aylin'in yanında Buse, Buse'nin yanında da Enes vardı. Ne uzun cümle hee. Saruhan kapıdan girip hızlı adımlarla yanımıza gelip yan masadan önüne sandalye çekip oturdu. 

"Selamla falan uğraşmayacam hiç beni dinleyin. Pars yanıma geldi." 

"NE?" Ağzımdan çıkan kelimeyle herkes bana döndü. 

"Neyse işte Pars yanıma geldi. Benden senin telefonuna erişmemi istedi." bakışlarıyla beni işaret ediyordu. Pars Saruhan'ın bizimle bu kadar yakın olduğunu bilmiyordu. Bu yüzden bu kadar rahattı. Saruhan'ın ona söylediklerini bize anlatmayacağına çok emindi. 

"Sadece görmesini istediklerimizi önüne vereceğiz. Geri kalanına ihtiyacı yok. Bu işte sana düşüyor Saruhan. Sanki telefonundaki tüm bilgiler Sayina ve Jason'ın ilişkisi üzerine kurulmuş gibi olacak." Saruhan kafasını anladım dercesine salladı Aylin'e.

"Anladım. Benim gitmem gerekiyor işlerim var. Sonra görüşürüz." Hepimizle öpüştükten sonra kafeden çıktı.

"Ee biz şimdi ne yapacağız. Bizim görevimiz ne?" Aylin'e yönelttiğim soruyla Gökçe bana doğru döndü.

"Senin penceren Pars'ın odasına bakıyordu değil mi?"

"Evet neden sordun?"

"Aylin Buse bu bizim için bi fırsat değil mi?"

"Nasıl bir fırsat?" Jason anlamaz şekilde sorduğunda tüm erkeklerin gözü bizim üstümüzdeydi. Gökçe'nin ne demek istediğini anlamaya çalışıyorlardı.

"Yani demek istiyorsun ki o pencereden Jason ve Sayina'yı görebilir."

"Evet tam olarak bunu söylüyorum." 

"Ne yani Jason ve Sayina'nın pornosunu çekmeyecez ama Pars çekmediğimiz pornoyu mu görecek. Ben hakkımı helal etmiyorum." Aylin Yiğit'in söyledikleri üzerine Yiğit'in ağzına sertçe vurdu. Hepimiz gülmeye başladık.

"Saçmalama Yiğit. Pornomuz falan çekilmeyecek." Cümlemi bitirdikten sonra önümdeki sudan bir yudum aldım.

"Evet pornonuz çekilmeyecek ama o pencerenin önünde bişeyler yaşanabilir." 

"Ne gibi şeyler Buseciğim."

"Uzun bir öpüşme gibi." Öksürdü. "Ve biraz daha ilerisi." Son cümleyi ağzında gevelediği için sadece ben duymuştum. Galiba. Jason'da duymuş olacak ki kulağıma doğru eğildi.

"Bunlar bizim hakkımızda ne planlıyor?"

"İnan bende bilmiyorum." Enes bana doğru döndü.

"Sayina baban ve annen bugün gidiyorlardı değil mi yurtdışına."

"Evet ne oldu ki?"Emir hemen söze atladı.

"Kızım bak şimdi siz Jason'la birlikte sana gidiyorsunuz pencerenin önünde biraz yakınlaşıyorsunuz. Ve Saruhan Pars'a mesaj atıyor. 'Pencereden bak.' diye bir mesaj ve Pars sizi görüyor." Jason kulağıma eğildi.

"Merak etme yakınlaşmayız. Yakınlaşıyor gibi gözükürüz." Ona doğru döndüğümde burunlarımız dip dibe geldi. Dudaklarına bakıp kafamı hemen önüme çevirdim. Aman tanrım kalbim nasıl çarpıyor. Yerinden çıkacak gibi. Ne oluyor bana. Enes'in cümlesiyle kendime geldim.