57.bölüm

32 10 91
                                    

Yazar'dan: Azize ile Yavuz eve vardıklarında  Ela onları salonda  bekliyordu büyük bir heyecanla . Bu gün okuldayken öğretmenin verdiği projeyi ders sırasında en iyi şekilde bitirdiği için öğretmeni ona  heveslendirici karne  ve küçük bir hediye vermişdi . Küçü kız o kadar mutlu olmuşdu ki okuldan deyim yerindeyse  sevinçten uçarak çıkmışdı. Onu okuldan almaya  gelen  Kemâl bey  ve Ufuk bey küçük kızın bu sevincinin nedenini öğrenince onu tebrik etmişlerdi . Şimdi bu güzel haberi annesi ve Yavuz abisiylede paylaşma  zamanı gelmişdi . Annesinin ve Yavuz abisinin geldiğini duyan küçük kız hemen karnesini ve  hediyesini seppanın üzerinden almış ve  kapıya doğru koşmuşdu.

İkili eve adım atar atmaz küçük kızın büyük bir heyecanla  elinde bir şeyler onlara  doğru geldiğini görünce yine  güzel bir şeyler olduğunu anlamışlardı. Zira Ela'nın öğretmeni tarafından övgüler alması artık alışılır bir durum olmuşdu . Küçük kız son derece iyi bir öğrenciydi ve bu Azize için büyük bir gururdu . Daha anaokuluna giden Ela'nın bu başarısı gerçekten de taktire şayandı .

Annesi ve Yavuz abisine doğru koşarak gelen küçük kız onların yanına vardığında "Annecim , Yavuz abi bakın ben  ne aldım okulda"   demişdi  büyük bir gururlar .

Azize kızının kendisiyle apaçık gurur duyduğunun  farkındaydı ve bu onun çok hoşuna  gidiyordu . Genç kadın kızını destekleyerek "Ne almışsın annecim  bakayım " demiş Eladan almışdı elindeki karneyi .

Karneyi gözden geçirdikten sonra Azize "Aferin benim kızıma . Seninle gurur duyuyorum bitanem . Her zaman çok iyi bir öğrenci olacağından  hiç şüphem yok" demiş ve Ela'ya sarılarak onu öpmüşdü.

Küçük Ela hediyesini de göstererek " Öğretmenim birde böyle güzel bir tokalar  hediye etti bana " demişdi .

Azize hediyeyi de çok beğendiğini söylemişdi küçük kıza ve  öğretmenine teşekkür edip etmediğini sormuşdu Ela'ya.

Küçük kız "Tabi ki teşekkür ettim annecim "demişdi gülümseyerek . Azize "Aferin benim güzel kızıma "diyerek tekrar öpmüşdü Elayı.

Yavuz da keza Azize gibi çok mutlu olmuşdu Ela'nın bu güzel başarısına . O da Ela'yı tebrik etmeği ihmal etmemişdi. "Tebrik ederim Kelebek . Senin adına çok sevindim . Bunu sonuna  kadar  hakkediyorsun . Eminim çok daha iyi karneler alacaksın" diyen Yavuz  daha sonra küçük kıza sarılarak onu  öpmüşdü .

Daha sonra  üçlü salona  keçtiklerinde Azize bu gün Ela'nın okuldaki tüm gününden  bahs edeceğini  atrık anlamışdı . O yüzden küçük kıza yemekten sonra onu dinlemekten  büyük zevk alacağını şimdilik Umutla  ilgilenmesi gerektiğini söylemişdi .

Azize Umudun yanına  çıkarken Ela ve Yavuz salonda oturmaktaydı. Yaklaşık yarım saat sonra Azize Umudu da almış salona geri dönmüşdü. Güzel bir öğle yemeğinin ardından Ela yine  okuldaki gününden bahs etmişdi . Saat ilerledikçe  küçük kızın yorgunluktan uyukladığını gören Azize onu ve Umudu yatırmak için odaya çıkarmışdı . Abla kardeşi uyutan Azize kendisi de dinlenmek için yeni salona Pınar hanımın  geçmişdi Ezgi'nin hızlıca bahçeden  içeri girdiğini görmüşdü. Biraz heyecanlı görünen genç kadına hemen bunun nedenini sormuşdu Azize .

Azize: Canım  iyi misin biraz heyecanlı gördüm seni.

Ezgi: İyiyim canım iyiyim de benim acil bir işim çıktı. Geri dönmemiz gerek .

Pınar: Aa ne oldu ki kızım ? Hani bir  haftalık izindeydin ?

Ezgi: Benim  her zamanki bir  müşterim var , hatta sen de tanıyorsun annecim Büşra . Nişanı vardı önümüzdeki ay için ama nedense tarihi değiştirmişler acil bir elbiseye ihtiyacı var . O da benden başkasına güvenmiyor bu konuda.

Kurtarıcım ( Hantol ) Where stories live. Discover now