K. Kore x Türkiye

1.1K 36 196
                                    

Seme: K. Kore
Uke: Türkiye
Sumut: Orta.

Türkiye'nin Gözünden:

Her toplantıda olduğu gibi bu toplantıda da çok ama çok sıkılıyordum. Normalde alt tarafı bir toplantı ve benim de dahil olmam gereken önemli bir süreç olması lazımdı. Ama... Ama maalesef ki hem beni alakadar etmeyen bir ton konu konuşuluyor üstüne üstlük sanki ben bilerek toplantıya katılmıyor muşum gibi Amerika'nın iğneleyici bakışlarına maruz kalmamdı. Bu yüzden ara sıra konuyu anlatan kişiye anlamış gibi yapıp baş sallıyordum. Bir süre sonra sıkılıp çantamda ki defteri çıkardım ve bir şeyler karalamaya başladım.

Bir süre sonra kendimi biraz huzursuz hissetmeye başlamıltım. Nasıl söylesem sanki... Biri beni izliyormuş gibiydi. Amerika olmasından korkup hemen ona döndüm ama o bana bakmıyordu bile. Etrafıma baktığımda bana bakan kişinin masanın karşısında oturan Güney Kore olduğunu gördüm. Bana dik dik bakıyordu. Bakışları ne samimiyet ne de nefret içeriyordu, oldukça donuktu. Dalıp gittiğini düşünüp önüme dönmeye karar verdim ve karalamama devam ettim.

Aradan bir kaç saat geçtikten sonra nihayet toplantının bittiğini herkesin toparlanma ve hareketliliğin den anlayıp ben de hızlıca hazırlanmaya başladım. Ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldiğim de omzum da hissetiğim el ile arkamı dönmüştüm. Güney Kore? Bana aynı donuk bakışlarını gösteriyordu. Birden konuşmaya başladı.

🇰🇷: Bir kaç dakikanı alabilir miyim?

🇹🇷: Tabi. Deminden beri bana bakıyordun bir şey mi oldu?

🇰🇷: Aa! Özür dilerim fark etmemiştim. Sadece sana diyeceklerimi toparlamaya çalışıyordum.

🇹🇷: Böyle dediğine göre epey ciddi bir şey olmalı (?)

🇰🇷: Aslında tam da sayılmaz...

🇹🇷: Sanırım biraz çekiyorsun endişelenme benimle rahat bir şekilde konuşanilirsin-

🇺🇸: Ehem Ehem sayın Türkiye Cumhuriyeti bir kaç dakikanızı alacaktım.

🇹🇷: Biraz bekleyin lütfen Güney Kore ile önemli bir şey hakkında konuşuyorduk.

🇺🇸: Hımm öylemi? O zaman o çok "önemli" olan şeyi konuşup lütfen ofisime gelin. Sizi bekliyor olacağım.

🇹🇷: T-tabi.

Bunları söyleyip gittiğinde yüzünde ki o ciddi ifadeyi taşıyan maske yerine altında ki gizli piç sırıtışı kendini göstermişti. Tam bir iki yüzlü. Gene kesin beni boş boş azarlayacaktı, resmen bundan zevk alıyordu! Amerika gittikten sonra Güney Kore'ye dönüp lafını bitirmesini bekledim.

🇹🇷: Lütfen devam et.

🇰🇷: Şey bu gün bana yemeğe gelir misin? Daha doğrusu bir kaç yılda bir yapılan aile yemeğimize. Babamın hatrına ikimizde 5 yılda bir aile yemeği düzenliyoruz ama hep sonu kavga ile bittiği için araya tarafsız biri gelmeli. Senin gelmeni isteyecktim de bu yüzden-

🇹🇷: Hımmm. Tamam olur ama bıçaklanırsan karışmam.

🇰🇷: Merak etme bıçaklanmam sana da bir şey yapmaz zaten yapsa yapsa bana yapar geleceğin için teşekkür ederim.

🇹🇷: Önemli değil. Şimdi izninle cenaze namazıma gitmeliyim...

🇰🇷: A evet Amerika... Bunun için de ayrı üzgünüm.

🇹🇷: Önemli değil, Zaten bu gün ekstra bir sınırlı görünüyordu birine batlaması lazım maalesef.


Güney Kore ile vedakaştıktan sonra bir üst kattaki Amerika'nın bulunduğu ofisin kapısına gelmiştim. Gene boş boş sözlere hazır olarak kapıyı çaldım. "Gel" sesini duyduğumda içeri girip arkamdan kapıyı kapattım.

Countryhumans Ship BL Donde viven las historias. Descúbrelo ahora