Countryhumans Ship BL

Kanada x Türkiye

Seme: Kanada
Uke: Türkiye
Sumut: Bolca var.
(BxB)

Türkiye'nin Gözünden:

Sabah gözüme gelen ışıkla homurdanarak gözlerimi yavaşça açtım saate bakıp kafamı tam geri yastığa koyduğum da aniden tekrar kalkıp saate baktım saat 09:23 geçiyordu ve bu gün benim Amerika'yla saat 10:00 da toplantım vardı! Hemen ayağa kalkıp apar topar hazırlanmaya çalıştım. En son çantamı da elime alıp dosyaları yerleştirip ayakabılarımı da giyip hemen dışarı çıktım saat 09:35 di. Tam arabama atlayacaken arabamın olmadığını gördüm. Tam "Hangi şeref yoksunu çaldı!" diye bağıracaken arabamı dün bir ege balığının çarptığı için dün tamire verdiğimi hatırladım. Ama çok güzel geçirdim bütün masrafı bir de ödememek için bahaneler aradı o kadar ama yemezler.

Koşarak gitmeye karar verdim. Sonuçta toplantı benim ofisimde olacaktı bu yüzden aşırı hızlı koşarsam belki azıcık da olsun yetişebilirdim. Yolda koşarken yanıma bir araba yanaştı içindeki ülke bana oldukça tanıdık geldi. Bu kadar uzun ve büyük ülke var mıydı?

🇨🇦: Merhaba Türkiye nereye böyle soluk soluğa koşuyorsun?

Doğru ya Amerika'nın kardeşi. Neden bilmiyorum ama onun hakkında çok az şey biliyordum. Tek bildiğim Amerika'nın kardeşi olduğu ve baya soğuk bir ülke olduğuydu(Kişilik olarak değil gerçekten soğuk-). O kadar büyük bir ülke olmasına rağmen diğer ülkelerin içinde neredeyse görünmez gibi oluyordu bu yüzden de çoğu ülke onun hakkında fazla bir şey bilmiyordu.

🇨🇦: Eee iyimisin?

🇹🇷: Ha?! Pardon bir an dalmışım- Aaa doğru ya benim Amerika'yla toplantım vardı.

🇨🇦: Aa ben de Abime unuttuğu bir şeyi vermek için yanına gidecektim. Böyle koşarak yetişemezsin şey... İstersen seni ben bırakayım.

🇹🇷: Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim.

🇨🇦: Bişey değil.

Hemen arabaya bindim. Yanındaki koltuğa oturup kemerimi takar takmaz yola devam etti. Aslında epey nazik bir ülke. Çekinerek cevap vermesi, samimi bir şekilde gülümsemesi resmen Amerika'nın tam tersiydi. Nasıl kardeşler halla anlamıyorum. Yaklaşık 15 dakika sonra toplantı binasına varmıştık. Tam vaktinde gelmiştik saat 09:55 geçiyordu toplantının başlamasına son 5 dakika kalmıştı. Arabadan inip binaya doğru girdik. Asansöre binip en üst kata bastım.

🇹🇷: Tam vaktinde yetiştim sayende. Tekrar teşekkür ederim Kanada.

🇨🇦: Bişey değil. Zaten ben de buraya gelecektim.

🇹🇷: Bu arada Amerika'ya unuttuğu bir şeyi getirmek için geldiğini söylemiştin.

🇨🇦: Evet?

🇹🇷: Sadece meraktan soruyorum ama unuttuğu şey neydi?

🇨🇦: Önemli bir dosyasını unutmuş bir de yedek güneş gözlüğünü. Sabah beni arayıp evisine gitmemi ve masada unuttuğu dosya ile gözlüğü toplantı başlamadan getirmemi istedi.

Kanada'yı onaylarcasına başımı salladım. Konuşmamız bittiği gibi gitmemiz gereken kata gelmiştik. Toplantı kapısını çalıp içeri girdiğimde Amerika'nın elindeki kırık güneş gözlüğüyle koltukta oturduğunu gördüm bana baktığında ilk defa gözlerini gördüm. Biri mavi ve üzerinde beyaz küçük yıldızlar gibi yansımalar vardı diğer gözü ise siyahtı bu biraz ürkütücüydü aslında.

Beni görünce hemen gördüğünde eliyle gözlerini kapayıp konuşmaya başladı.

🇺🇸: Kanada daha erken gelmeni istemiştim..