İki Ay

284 27 278
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn♡♡♡

"Cidden beni almayı unuttun mu?"

Bir kız sesi evin içini doldurduğunda kaşlarını çattı Rindou. Mutfaktan salona geçti ve dış kapının önünde bir kızla tartışan Sanzu'ya baktı. Bulunduğu yerden kızı göremiyordu ama gelme sebebini merak etmişti. Kızın sesi tanıdık gelmişti ancak kim olduğunu çözememişti.

"Sana unuturum, beni ara demiştim." diyerek bıkkınlıkla nefes verdi Sanzu. Olayı anlamaya çalışan Rindou'nun onu izlediğinden habersizce karşısındaki kıza dil çıkarttı. Rindou gülmemek için alt dudağını ısırdı. Böyle giderse bir gün dudağını kanatacaktı.

"Aradım ama telefonu açmadın! Yine oyuna daldın değil mi?" Sanzu karşılık olarak göz devirdiğinde bu tartışmanın oldukça komik olduğunu düşündü sarışın olan.

Sanzu'nun göz devirmeyle kız, sesli bir şekilde nefes verdi ve kendisinden uzun olan bedeni iterek eve giriş yaptı. Arkasında kalan Sanzu ona bir şeyler dese de umursamadı.

Eve girdiğinde gözleri direkt olarak mor harelerle buluştu. Genç kız ona baktığında Rindou, yaslandığı duvardan ayrıldı ve tuttuğundan bihaber olduğu nefesini sessizce verdi.

"Ah, Rindou?" diyen Senju'ya gülümsedi. Coğrafya çalışmak için Sanzu'nun evine geldiğinde Senju ile tanışmışlardı. Şimdi anlayabiliyordu duyduğu sesin neden tanıdık geldiğini. Geldiğinde beri evin neden sessiz olduğunu ise şimdi öğrenmişti. Senju yoktu, bu da Sanzu ile tartışacak kimsenin olmadığı anlamına geliyordu.

Senju, önce şüpheyle Rindou'ya sonra ise hemen arkasında duran abisine baktı. Yüzüne yerleşen pişkin sırıtış ile mutfağa yürümeye başladı. "Şimdi anladım..." diyerek kendi kendine mırıldandığında hem Rindou'nun hem de Sanzu'nun tek kaşı havaya kalkmıştı.

Üçü de mutfağa geçtiğinde elindeki poşetleri havaya kaldırarak gösterdi. "Umarım yemek yememişsindir, Rindou." Elindeki poşetleri mermer tezgaha koydu ve içindeki sushi paketlerini çıkarmaya başladı.

"Aslında hayır, yedim." Sözleri bittiği an genç kız ona döndü. "Bu bir şey değiştirmez. Bu evde herked aynı anda yemek yer. Çok olmasa bile biraz ye." diyerek kendince azarladı sarışın olanı. Rindou üstelemedi ve gülerek başını aşağı yukarı salladı. İki gün önce de bu saatlerde gelmiş, Sanzu'yla ders çalışmışlardı ama dersten çok Sanzu ve Senju'nun atışmalarına odaklanmıştı. O gün anlamıştı Senju'a karşı çıkmaması gerektiğini.

Pembe saçlı genç homurdanarak sarışınının yanına oturdu. "Şimdi bütün sinirini benden çıkaracak." Sözleri, sushileri tabaklara yerleştiren kızdan bahsediyordu. Sarı saçlı olan kıkırdadı. "Kapıdayken neyden bahsediyordu bilmiyorum ama ondan dolayı sana kızgın olduğu belli."

"Karate kursuna gidiyor. Bugün onu almamı istemişti ama oyuna dalmışım, unuttum." Aslında yalan hem söylüyordu hem de söylemiyordu. Senju'nun karate kursuna gittiği ve onu alması gerektiği doğruydu. Yalan ise oyun oynadığı için unutmasıydı. Hayır, oyundan dolayı unutmamıştı. O an aklında Rindou olduğu için unutmuştu.

"Abi! Al şu tabakları ve bana yardım et!"


İki gün sonra

Ran
Tamam, Ran|
Yapabilirsin, en fazla ne olabilir ki?|
Beni öldürebilir|
Yok ya, beni öldürmek için onca yolu gelmeye tenezzül bile etmez|
Sadece Wakasa'yı önemseyen bir pislik o|
Ne de olsa öz oğlu Wakasa, ben ve Rindou değil|

Unknown
Ran?
Ne yazıp yazıp siliyorsun?

Ran
Sıçtım|
Off numarasını kaydetmeye bile uğraşmadığım kişiye yazmak benim neyime ki?|
Hayır, yapmalıyım|
Rindou için|

Duraktaki ÇocukKde žijí příběhy. Začni objevovat