0.7

129 8 0
                                    

Kendimi uzun uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum çoğu zaman hiçbir zaman tam anlamıyla hissettiklerimi anlatamayacağımı,anlatsam bile anlaşılmayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum hatta içimde biriktirdiklerimi kendime bile anlatmıyorum yazıp yazıp siliyorum hep cümlelerimi toparlayamıyorum bir şeyler yolunda değil biliyorum fakat inatla her şey yolundaymış gibi davranıyorum bazen düşüncelerim arasında kayboluyorum ve bazen de düşünmekten kaçıyorum böyle nereye kadar devam edecek diye sormuyorum artık kendime çünkü cevabını bilmiyorum sadece bir köşeye çekiliyor sessizce yolunda gitmeyen ne varsa bir an önce son bulmasını bekliyorum
Göğüs kafesim ise patlayacak gibi sussam kalbimin feryadı çökertiyor zihnimi hani uzun uzun konuşmak ile susmak arasındayım ya bu tüketiyor işte beni yazılarım bile tüketiyor parmaklarımın arasındaki kalem oynamıyor keşke tek susan dilim olsaydı diyorum tek susan dilim olsaydı da en azından kalemim içimin yangınını dökseydi satır satır kimse okumasa bile yüreğim soğurdu zihnim sakinleşirdi belki...

...

Afran beni öptükten sonra gözlerimi açtım ve ona bakıp gülümsedim o da aynı şekilde gülümsedikten sonra nikah memuruna döndük ikimizde

Nikah memuru ve afranın bulduğu şahitler bizi tebrik edip ayrıldılar

Ardından afran çıkacağını söyledi bende aile cüzdanını alıp çıkışa yöneldim onunla birlikte çıkış kapısına gelmeden bana döndü

"Eftelya dışarıda magazin var konuşmak istemezsen arka kapıdan çıkalım"

"Yok hayır hatta magazin çok iyi olur"

Dememin ardından afranın yanına ilerleyip elini tuttum ve onu çıkışa sürükledim

Kapıdan çıkar çıkmaz soru yağmuruna tutulduk

"Afran bey yanınızda ki hanımefendi kim?"

"Afran bey yanınızda ki hanımefendi karınız mı?"

"Neden evleneceğinizi duyurmadınız"

"Gerçek bir evlilik değil mi"

"Hanımefendi hamile mi?"

Sorular böyle devam ederken afran elimi bırakıp belime götürdü elini sonra bir hamleyle kendine çekti ve konuşmaya başladı

"Arkadaşlar yanımda ki eftelya hanım iki yıldır birlikteliğim olan bir kadın ve biz bu birlikteliği ciddi bir yola taşıyarak evlendik kendisini çok seviyorum ve bundan sonra da ömrümün sonuna kadar seveceğim"

Dedikten sonra bana dönüp anlıma bir öpücük kondurdu ve arabanın oraya doğru ilerlemeye başladık

Ben onun dedikleriyle şok içerisindeyken arabanın yan koktuğuna oturur oturmaz aklıma gelen ilk soruyu sordum

"Neden 2 yıl dedin?"

"Çünkü seni 2 yıldır seviyorum zaten orada yalan olan hiçbir şey yok tek yalan birlikte olduğumuz"

"Tamam da sen biliyorsun ki ben efeyle evlenecektim buna efeyi masıl inandırmayı düşünüyorsun"

"Sen efeyle isteyerek değil zorla evlenecektin efenin buna inanması zor olmayacaktır"

Onun söylediklerinden sonra sustum ve yolu izlemeye başladım yol bittiğinde onun evinin önündeydik evlendikten sonra birlikte yaşayacağımızı söylemişti

Ama benim bir an önce evime gitmem gerekiyordu hızla konuşarak onun arabadan inmesini engelledim

"Benim eve gitmem gerekiyor öncelikle"

"Neden"

"Evde ki çalışanlara haber vermem gerekir ve de eşyalarımı alacağım"

"Tamam beraber gidelim"

Sevgili uğrunaWhere stories live. Discover now