mad world

62 10 20
                                    

     Sabah alarmın çalması ile eskiden mızmızlanarak uyanan Chaeyoung, büyük bir enerji ve mutluluk ile uyanmıştı. Sabahları resmen ağlayarak girdiği banyoya, gülerek giriyordu. Çıkınca her sabah yaptığı gibi forması giydi. Eskiden çok özenmezdi ama şimdi en güzel halinde olmak istiyordu. Saçlarını sadece tarayıp evden çıkan kız "nasıl daha güzel olur?" Diye düşünerek saçına dakikalarını veriyordu. Her şeye daha çok özenmeye başlamıştı. Bunun sebebinin o da farkındaydı, sadece kendine söyleyemiyordu. Biri için hazırlanıyordu.

     Gene masadaki sandviçi aldıktan sonra evden çıktı. Okula için daha erken çıkmıştı ilk defa... Okula hızlı adımlarla gitmeye başladı. O kadar alışmıştı ki okula girdiğinde öğretmenler zilinin çalmasına, şimdi hiçbir ses olmaması garipti. Okulun bahçesine girdikten sonra bahçeye biraz bakındı. Sola doğru döndüğünde onu gördü. Karşısında garip haraketler yaparak onları güldürmeye çalışan Nayeon'u izliyordu. Gülüyordu. Ne kadar güzel gülüyor... Bunları düşünürken ismini duyması ile kafasını sağa çevirdi.

DH "Chaeyoung! İlk defa erken gelmiş inanamıyorum. Hayal mi görüyorum acaba? Sana beni bir çimdikler misin?"

SN "Hayır yapamam canın acır."

DH "Ne? Ne alaka ya..."

TZ "Ben çimdiklerim canım dert etme."

     Tzuyu, Dahyun'un kolunu cimdikten sonra Dahyun acı ile bağırdı.

DH "Oha hayvan vur dedik öldürdün koparsaydın etimi amk ne yapıyorsun manyak mısın sen?"

TZ "Harika ötesi, mükemmel, efsanevi olduğum için her işimi çok başarılı yapıyorum canım... Sen anlamazsın."

CY "Sabah sabah gene başladığınız yahu... Neyse gelin sınıfa gidelim."

𓆉︎

     İkinci ders sınavları olduğu için ilk derse giren resim hocaları çalışmalarına izin vermişti. Chaeyoung da yapabildiği kadar çalışmaya çalışıyordu ama başarılı olamıyordu. Bu matematik sorularını ne yaparsa yapsın anlayamıyordu. Şuan danışabileceği kişi Japon arkadaşı Sana'ydı. Korece matematik terimlerini bildiği bile şüpheliydi...

     Teneffüs zili çaldığında Chaeyoung ümitsizlikle başını sıraya koydu. Kolunun üstüne yatmış "aman ne olacaksa olsun" moduna geçmişken, omzuna dokunan el ile kafasını kaldırdı.

"İyi misin? Hasta falan mı oldun?"

     Tanrım... Hayal mi görüyorum yoksa bu konuşan Mina mı? Beni mi merak etmişti? Endişelenmiş miydi? Öleceğim...

"Ah... İyiyim. Yani, sadece sınav için falan endişeliyim diyelim. Bir türlü yapamıyorum şu soruları. Gerçekten benden bir bok olmaz..."

     Mina, Chaeyoung'un önündeki sıraya oturup ona döndü.

"Saçmalama ya, neden kendine böyle diyorsun ki? Ne olursan ol harika olacağın kesin..."

    İltifat mı etti o?

"Teşekkür ederim..."

"İstersen ben anlatabilirim bu soruları sana. Yani, kendimce taktiklerim var. Öğrenirsen her şey daha kolay gelecek, görürsün."

"Gerçekten mi? Cidden anlatır mısın?"

"Evet... Tabii ki. Bak şimdi..."

real you // michaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin