-Episode 3-

89 14 14
                                    

Cumartesi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Cumartesi

"Hadi Aerin!"

İnce ceketimi dünden beri yağış devam ediyor olduğundan hızlıca kollarımdan geçirmiş ve yatağın üstüne rastgele attığım çantayı alıp koluma takmıştım. Kot şortumu düzeltirken odadan hızlı adımlarla çıkıp merdivenlerdende koşar adımlarla aşağıya inmiştim. Son bir kaç basamakta ayağım birbirine dolansada yeri öpmekten kılpayı kurtulmuş ve mutfaktan sesleri geliyor olan aile üyelerinin yanına gelmiştim.

"Çok şükür!" Manevi ablam Jiwoo masadaki kola şişesini eline alırken ayağa kalkmış ve babam ile annesine dönmüştü. "Biz üç gibi evde oluruz. Merak ederseniz ararsınız." O çantasını koluna takarken bende masaya yaklaşmış ve benim için bırakıldığına emin olduğum muzlu süt ile tabaktaki poğaçalardan iki tanesini elime almıştım.

Bu sırada hanımefendi konuşmaya devam ediyordu. "Gecikirsek ya metroyu kaçırmış ya da herhangi bir mağazada zaman öldürüyor oluruz. Bu yüzden strese girip bizi aradıktan sonra konuşup konuşup benide strese sokmayın canlarım, tamam mı?" Ablam kendince Young teyze ile babama ayar çekerken poğaçalardan birini mideye indirmekle meşguldüm.

Yemek benim için olmazsa olmazlarımdandı.

"Gecikmeyin o zaman sizde Jiwoo." Young abla bulaşıkları yıkarken kızına yandan bir bakış atmış ve tek bir bakışıyla kızını mağlup ederek burun kıvırıp hızlı adımlarla mutfaktan çıkmasına sebep olmuştu. Anneler her yerde anneydi... "Merak etmeyin bir yerlere takılırsa onu sürükleyerek eve getiririm." Young abla yıkamaya devam ediyor olduğu bulaşıklardan gözlerini çekip saniyelik bana baktığında samimiyetle gülümsemiş ve dudaklarını büzüp minik uçan bir öpücük atmıştı. Onun bu yaptığı gamzelerimi sergilemekten çekinmeden gülümsememe sebep olurken babamada el sallamış ve mutfaktan çıkmıştım.

Babamın bir kaç yıldır eşi ve benim de binevi (yani sanırım) üvey annemde olsa iyi kadındı. Babam annemden sonra mantıklı olduğunu düşündüğü (öyle söylüyordu) bir karar almış ve kendi gibi mükemmelliyetci ancak yinede güler yüzlü, pozitif bir kadınla evlenmişti. Bugüne kadar bana karşı ne sesini yükseltmiş, ne herhangi bir kötü davranış sergilemiş ne de klasikleşmiş 'kötü üvey anne' kalıbına girecek bir şey yapmıştı. Aksine her zaman zor bir durumda yardıma ihtiyacım olursa kendisini arayabileceğimi bile söyleyip dururdu. Öz annem kadar sevmesemde hoş kadındı.

Tabi annem onun için aynı şeyleri düşünmüyordu ama, neyse...

"Kızım ağaç oldum hadi!" Evin kapısını ardımdan kapatıp omzumda ki çantayı elimdekilere rağmen düzeltmeye çalışırken, çoktan evin ön bahçesinden çıkıp kaldırımlarda beni bekliyor olan ablama doğru yürümeye başlamıştım. "Geldim." O annesinin aksine asla mükemmelliyetci bir insan değildi ve hatta hayat mottosuda 'her insan bin kere hata yapabilirdi'. Onun dışında benden dört yaş büyük, genç ve asil bir kadındı. Makyaj yapmayı (bende), giyinmeyi, buluşmalara çıkmayı ve ders dışında hobilerini yapmaktan zevk alan bir genç kızdı. Kendi hâlinde hayatını yaşıyordu ancak bazen Young teyze ondan daha olgun olduğum için yaşı yönünden onu azarlayıp dururdu.

Sol - Yoon Jeonghan Where stories live. Discover now