2- lanetli ölüleri diriltme hayaleti

Start from the beginning
                                    

Harvey, çekilip çatık kaşlarla bana baktı. "Hakettiğini."

Daha ikinci günden başıma bela almamak için, susmak zorunda kaldım. "Sen geç istersen sınıfa," Harvey'e döndüm, devam etti konuşmaya. "Bende geliyorum."

Bu olay neyse kesinlikle çözecektim. Şimdilik tüm nefretleri üzerime almamak için sınıfa girdim. Ağrıyan başımı ellerimin arasına aldım.

Sanki başımın içinde sarhoş hayaletler geziyor, kadehlerce dolu şarap içip sarhoş oluyor ve saatlerce sarhoş bir şekilde son ses açılmış müzik ile dans ediyorlardı.

***

Aradan birkaç gün geçmişti. Destin'le bir daha konuşmamıştım. Harvey'le arada konuşsam da ondan hoşlanmıyordum. Zorba olduğu belliydi ama daha hocalara anlatmak için kanıt bulamamıştım.

Ve bugün, her şeyin değişeceği gündü.

~Yazar, 12.10

Destin Herditas ölümüne altı saat elli yedi dakika kala sınıfa girmişti. Öğle arası olduğu için boştu sınıf. Destin, sırasına otururken hâlâ okuduğu kitabın etkisini üzerinden atamamıştı.

Hayaletler Arası Boyut kitabı ona oldukça gerçekçi gelmişti. Öldükten sonra hayalet olmak, hayaletlerle iletişime geçmek, hayaletlerin yaptığı laneti durdurmak, bir hayaleti geri canlandırmak... Destin'in ilgisini oldukça çekmişti hayaletler.

Destin hayaletlere inanmayla başlamıştı, ölülerle iletişime geçebileceğini düşünmüştü. Bu düşünce ona çocuksu gelsede tebessüm etti.

Belkide bu son tebessümüydü.

***

İki dersin ardından okul bitmişti. Destin'in gözleri Réve'e kaymıştı. Genç kız dalgın görünüyordu, sınıftan ilk çıkan o olmuştu. Destin, sırt çantasını takmış boş sınıftan çıkmak için hazırlanıyordu.

Sınıf kapısına geldiği sırada karşısına çıkan Harvey'le korkuyla yutkundu. Harvey'in arkasından iki çocuk -Luka ve Darcy- daha gelmişti. Harvey'in yüzündeki sırıtış büyürken, konuştu.

"Falcının falları tutmadı, cezasını çekme vakti."

***

Destin Herditas'ın ölümüne dokuz dakika kalmıştı. Saat akşam yediydi ve Destin bilincini açık tutmakta zorlanıyordu. Saatlerdir tenha ve kimsesiz bir yerde aralıksıza dövülüyordu.

Buraya ilk geldiklerinden üzerinde sadece iç çamaşırı kalana kadar soyulmuştu ve o halde kafasından aşağıya bu soğuk Aralık gününde buzlarla dolu üç kova su dökülmüştü.

Ama Harvey için bu bir başlangıçtı. Saç şekilendirme aleti olan maşayı, Destin'in bedeninde bazı yerlerinde defalarca tutmuştu. Bedenindeki izlerden emin olunca, bu sefer saatlerce aralıksızca arkadaşlarıyla Destin'e şiddet uygulamıştı. Ve bu hale devam ediyordu.

Son yedi dakika kala Destin fısıldama tonunda konuştu. "Yalvarırım," Nefes alamayacak gibi hissetti. "Bırakın, n'olur.."

Harvey, genç çocuğun acı çekmesiniden zevk alıyordu. Genç çocuk, güçsüzce bir cümle fısıldadı, diğerlerinin duyamayacağı kadar kısık çıkmıştı sesi.

Bir Kadeh HayaletWhere stories live. Discover now