2.2

54 7 15
                                    

Selam, duygu yoğunluğu açısından ağır olan bir bölüm. Aslında çok fazla çekinerek yazdığım bir bölüm. Fakat yazmak zorundaymışım gibi hissediyorum çünkü Rüzgar'ın geçmişini bilmeden onu anlayabileceğimizi düşünmüyorum.

Keyifli okumalar! 🤍

🌞

Rüzgar'dan, 02.07.2017

"Anne, susadım." daha yeni yeni konuşmayı öğrenen kız kardeşime dönüp baktığımda gamzelerimin ortaya çıktığını hissediyorum.

Ön koltukta oturan annem elinde su dolu şişeyi bana uzattığında minik kız kardeşime suyunu içmesinde yardımcı olmak için annemin elinden şişeyi almıştım.

"Al bakalım abiciğim." küçücük elleriyle küçük şişesini elimden alırken benim ellerim içinde minicik kalmıştı eli. Ellerimle su içmesine destek sağlamak için şişesini tutan ellerine destek veriyordum.

Ailecek pikniğe gitmek üzere yoldaydık şu an da. Masal 3 yaşındaydı şu an ben ise 12. Arabanın radyosundan şarkılar dinleyerek piknik alanına doğru gidiyorduk.

Mutlu bir aileydik, birbirini çok seven anne ve babaya sahiptik. Anneme çevirdiğimde bakışlarımı gülümseyerek yolu izlerken aynı zamanda şarkıya eşlik ediyordu. Babamda temkinli bir şekilde bir eliyle direksiyonu tutarken diğer eli annemin eline kenetlenmişti.

Onları böyle görmek beni fazlasıyla mutlu ediyordu. Bakışlarımı annem ve babamdan çekerek Masal'ı izlemeye başlamıştım. Çok güzeldi. Annemden sonra hayatımda gördüğüm en güzel kız kesinlikle Masal'dı.

Masal ilk doğduğunda çok heyecanlanmıştım. İlk gün ki gibi aklımdaydı o heyecanım. Masal'ı ilk gördüğümde büyülenmiştim, kıvır kıvır olan sarı saçlarıyla adeta parlıyordu.

Şimdi o sarı saçlar uzamış ilk gün ki kadar güzeldi. Yumuşacıktı saçları ve saçlarıyla oynamaya bayılıyordum.

Masal yolu izlemenin ve şarkının verdiği mayışmayla uyuya kalmıştı. Her hali beni büyülüyordu. Uzun bir süre yolu izledikten sonra sonunda piknik alanına gelebilmiştik. Arabadan indiğimizde babam ve ben bagaja gidip eşyalarımızı alırken annem Masal'ı bebek arabasına yerleştiriyordu.

Masal daha 3 yaşında olmasına rağmen uykusu çokta hafif olmayan bir bebekti. Çoğu gece bu huyu yüzünden kimseye sıkıntı çıkartmıyordu.

Piknik alanının içine girdiğimizde özellikle kalabalıktan uzak sakin bir yer arıyorduk. Aradığımız gibi bir yer bulunca hızlıca oraya gitmiştik.

Annem Masal'ın bebek arabasını bana verirken ben de elimdeki pekte ağır olmayan eşyalarımızı yere bırakmıştım. Masal'ın yanına gittiğimde yavaş bir şekilde Masal'ı ileri geri itiyordum.

Uyurken yüzünü bir masumluk kaplıyordu. Masal'ı uyurken izlemeyi çok seviyordum.

Annemle babam sofrayı hazırlamışlardı. "Anne, Masal'ı uyandırayım mı? Acıkmıştır." dediğimde annemin de yanaklarında benimki gibi gamzeler ortaya çıkmıştı. "Uyandır anneciğim."

Masal'ın elinin içine işaret parmağımı geçirdiğimde sıkıca sarmıştı parmağımı. Bu hissi çok seviyordum. Masal bana çok güzel hissettiriyordu.

"Abiciğim, uyan hadi yemek yiyeceğiz." hafif bir şekilde Masal'ı sarstığımda gözlerini açmıştı. "Günaydın güzelim." ona güzelim dememi çok seviyordu. "Günaydın abişim." ben de onunla birlikte kıkırdamıştım.

GÜN IŞIĞIM || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin