2.6

40 3 2
                                    

Selaamm 🥹 Nasılsınızz? Umarım hepiniz iyisinizdir bebişler. 😚💞

Okullarınız nasıl gidiyor?

Keyifli okumalar! 🫶🏻💐

🌞

2 Temmuz 2023

Sabah bu sefer ne çalan bir telefonla ne de çalan bir alarmla uyanmıştım. Sebepsizce huzursuz bir şekilde uyanmıştım. Saate baktığımda saat 08.57'ydi normalde okula giderken bile erken kalkmakta deli gibi zorlanan ben bugün içimde tuhaf bir huzursuzlukla uyanmıştım.

Saatte bakarken tarih dikkatimi çekmişti 2 Temmuz'du bugün yani Rüzgar'ın ailesinin ölüm yıl dönümüydü. Rüzgar acaba beni yanında ister miydi?

Telefonumu elime alarak Rüzgar'a mesaj yazmaya başlamıştım.

🌞

09.00
Siz: Aşkım

Siz: Uyandığında bana yazar mısın?

Gamzelim: Efendim güzelim

Siz: Yanına gelmemi ister misin?

Gamzelim: Bebeğim sen hazırlan ben gelip seni alayım.

🌞

Anında çift tik olan mesajlarım Rüzgar'ın ya erken kalktığına ya da hiç uyumadığının işaretiydi.

Nereye götürecekti beni acaba? Tahmin ettiğim yere miydi yoksa? Korkuyordum oraya gitme ihtimalinden.

Yatağımdan kalkıp dolabımın karşısında geçtiğimde her ihtimale karşı beyaz düz bir tişört ve mavi geniş paça kot pantolon tercih etmiştim.

Banyoya geçtiğimde işlerimi halledip saçımı yapmaya başlamıştım. Saçlarımı hızlı bir şekilde bitirdikten sonra makyaj çantasını alıp geçen gün Yeşim'in adını söylediği ve nasıl kullanmam gerektiğini anlattığı makyaj malzemelerinden bir kaç tanesini aldım. Bazıları çok hoşuma gitmişti.

Ufak bir makyajdan sonra odama geçip odamı toparlamıştım, Rüzgar arayana kadar vaktim vardı. Odamı topladıktan sonra boş boş bekliyorken Rüzgar'ın aramasıyla irkilmiştim.

Telefonu açmaya gerek duymadan beyaz spor ayakkabılarımı giyinip aşağıya inmiştim. Rüzgar'ı böyle görmeyi pek beklemiyordum açıkçası.

Göz altları morarmış ve aynı zamanda şişmişti eskisine göre çok fazla çökmüş gibiydi. Ah benim birtanem ah.

Görüşmeyeli saatler olmasına rağmen bu şekilde çökmesi beni üzüyordu, dün de çok yorulmuştuk. Yanına giderek yanağına kocaman bir öpücük kondurmuştum. Yüzünde ne bir tebessüm ne de gülümsemenin kırıntısı dahi yoktu. Elimi sıkıca kendi eline kenetlemişti, susmuştuk konuşmuyorduk. Açıkçası pek içimden de gelmiyordu şu an da konuşmak.

Gözlerinin içine bakmaya o kadar çok korkuyordum ki sadece önüme bakıp yürüyordum. Caddeye çıktığımızda karşımıza çıkan bir taksiye binmiştik.

Nereye gittiğimizi Rüzgar şoföre söylesede pek anlayabildiğim söylenemezdi. Uzun süren bir yolculuk sonrası gelmekten korktuğum o yere gelmiştik.

GÜN IŞIĞIM || TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang