4.Bölüm

308 13 4
                                    




•••

Behzat Akçayı çıkarmış beni yanına çağırıyordu korka korka gittim şuan Akçanın bağlı olmaması beni strese sokmuştu.

"Hadi bin "

"Ya ben vazgeçti-"

Başparmağını dudağıma bastırmış beni susturmuştu

"Sakın bir işe başladıktan sonra pes etme "

Gözlerimiz birbirine kenetlenmişti parmağını dudağımdan indirdi ve

"Hadi"

Diyerek ellerini uzattı onunda yardımıyla ata bindim sıkıca tutundum o Akçayı gezdirirken Akça da hayliyle beni gezdiriyordu. O kadar güzeldi ki başta çok korksamda şimdi alışmıştım.

"Akçayı bırakıyorum"

Dediği gibi korku yine yakama yapışmıştı.

"Olmaz sakın Behzat bırakma yapamam"

Dedim ama o çoktan bırakmıştı .

"Güven Akçaya"

Dedi bana ona güvenmezdim ama Akçay'a güvendim.

Evet tek başıma bir atın üstünde geziyordum. Çok güzeldi , artık inme vakti gelmişti. Behzatında yardımıyla Akçanın üzerinden indim. Behzat hala bir eliyle belimden tutmuş diğer eliylede Akçanın ipini tutuyordu gözleri gözlerimle buluştu ardından yüzümde gezindi dudaklarını yalamasıyla gözlerim dudağına kaydı onun gözleride benim dudaklarıma bana yakınlaştı ben hareket edemiyordum çünkü her seferindeki gibi beni etkisi altına alıyordu.
Nefesini hissedebiliyordum gittikçe yaklaştı dudağıma , Akça biran da hareket etmesiyle ikimizde birbirimizden ayrıldık ben biraz korktuğum için Behzattanda Akçadanda uzaklaştım. Ama Behzatın sessizce sövdüğünü duyabiliryodum buna güldüm sonra kafama gülümsememi solduracak düşünceler girdi.

•••

Aradan bir hafta geçmişti Behzat bazen eve gelmiyordu belkide otelde kalıyordu.
Bense kanepede oturmuş kitap okuyordum. Kapının açılmasıyla gözlerimi kitaptan ayırdım. Gelen Behzattı nedensizce içimde bir sevinç oluşmuştu çünkü artık yüzünü sık sık görmüyordum.

"Babamlar otelde bir yemek düzenlemiş birlikte bu akşam yemek yiyeceğiz."

Dedi Behzat.

"Peki tamam hazırlanayım ben o zaman."

Diyerek üst kata çıktım yemek yiyecektik güzel birşeyler giymem gerekirdi. Kırmızı kolsuz yırtmaçlı dar elbisemi giydim. Makyajımı kırmızı bir rujla tamamladım. Saçlarımıda ıslak bir saç görünümü verdim ve hazırdım kırmızı topuklularımı giydim ve kırmızı çantamı alıp aşağıya indim.
Behzat kanepe oturmuş yarım bıraktığım kitabı inceliyordu.

"Çıkabiliriz"

Dediğimde elindeki kitabı bırakıp bana doğru çevirdi kafasını gözlerini vücudumun her yerinde gezdirdi sonrada ayağa kalkıp yanıma geldi. Karşıma geçmiş hala bana bakıyordu.

"E hadi gitmiyormuyuz ?"

Dedim. Kafasını iki yana sallayarak.

"Gitmicez , seni bu halde asla dışarı çıkarmam beni katil edersin."

Dedi bu lafı hoşuma gitmişti açık açık beni kıskandığını itiraf etmişti.

"Saçmalama Behzat hadi "

Diyerek yanından geçip gidecekken beni kolumdan tuttu ve kulağıma yaklaştı bu yakınlaşma beni heyecanlandırıyordu.

"Dudağındaki o ruju sen mi silmek istermisin yoksa ben mi sileyim? "

Noble HotelWhere stories live. Discover now