6.5

455 38 73
                                    

AKLIMA VAR YA FİSSSSEK GİBİ SEYLER GELDİ BU BOLUM BİTİNCE mb'YE BOLUM YAZMAYA GİDİCEM

aaaa siz mb'yi bilmiyorsunuz 🤭🤭🤭

efe ve emre'nin hikayesi 😎

ya da emre'nin mi demeliyiz? 😉

🎛

Emre

"Bir teşekkür falan etseydin yavşak!" arkamdan gelen sese geri geri yürüyerek orta parmak çektim. O ise bana karşılık gaza basıp gitmişti. Dün gece bizde toplanmıştık ve baya bir muhabbet etmiştik. Artık onca seneyi geride bırakmaya karar vermiştim.

Beni sevmiyorsa daha fazla onu peşinden koşmamın da bir anlamı yoktu. Zaten yaklaşık bir aydır pek bir irtibat halinde değildik daha doğrusu ben konuşmuyordum. Efe benim bile şaşıracağım hatta beni geç operatörlerin bile şaşıracağı bir şekilde benim ilgileniyordu.

Beni sevmediğini bana kendi söylememiş olsaydı bir ihtimal benden hoşlandığını düşünebilirdim ama hayır. Ben o defteri kapatalı 1 ay oluyordu. Ve dün gece bir daha açılmamak üzere kapanmıştı. Hatta açılma ihtimaline karşı o defteri de onunla ilgili olan her anımı da silmiş ona ait her şeyi yakmıştım.

Eğer o vazgeçeceksem bunu düzgün bir şekilde yapmalıydım. Onunla olan anıları saklamam unutmam için hiçbir fayda sağlamayacaktı çünkü.

Egemen yüzünden geç kalmış halimle koşarak binaya girdim. Kapıdaki korumalar az çok beni tanıdığı için baş selamı vermişlerdi. Onlara karşılık verdikten sonra asansöre doğru ilerledim.

Bir iki dakika kadar en üste katta niye olduğunu bilmediğim asansörü bekledikten sonra gelmesiyle 7. kata çıktım. Asansörden inerken gelen seslerle birlikte kendi bölümümüze doğru ilerledim.

Beklediğim şey çoğu kişinin çalışıyor olmasıydı, toplu bir şekilde kat içindeki dublex katta olan patronumuzun odasını izliyor olmaları değil.

Onlara yan bir şekilde bakarak masama ilerledim. Beni ilk farkeden Efe olmuştu. Bu hallerine alışmıştım. Her sabah istisnasız bir şekilde ben gelince benim yanıma gelerek bana günaydın diyordu. Sonra ise bugün nasıl olduğumu sorarak yerine geçiyordu. Bugünde beni şaşırtmamıştı.

"Günaydın Emre! Neden geç geldin, sana attığım mesajlara da dönmedin. Önemli bir şey mi oldu? Aradım da açmadın ama." diyerek ellerini heyecanla hareket ettirdi. Bense eskiden bu hallerini sabırsızlıkla izlemek yerine sadece bakıyordum. Tıpkı onun bana baktığı gibi.

Onun da söylemesiyle arabadayken şarja taktığım ve hâlâ kapalı olduğu için açmadığım telefonumu cebimden çıkardım. "Üzgünüm, kapalıydı." diyerek bu kez de burada bulunan kendi prizime taktım şarj cihazını.

"Emre, kaskın nerede? Ceketin de yok. Motoru umarım bu halde kullanmamışsındır. Hız da yapmışsındır sen kesin. O kadar da söylüyorum yavaş sür diye." kendi sandalyesini yanıma çekince bunun uzun bir konuşma olacağını anlamıştım. Ama ben şuan nedensiz bir şekilde herkesin neden o tarafa doğru baktığını merak ediyordum.

Müşteri TemsilcisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin