2.3

4.7K 379 156
                                    

Yeni bir kurguya el attım bu bitsin. 😭💪

🌑

"Trendyol müşteri temsilcisine hoş geldiniz. Siparişiniz alınmak üzere operatöre yönlendiriliyorsunuz."

Eren: heyecan yapmak

kendine gel Eren

of kendime gelemiyorum

sana gelsem olur mu Feza|

Öhöm

Memet: Merhabalar ben Memet size nasıl yardımcı olabilirim?

Eren: siparişlerimi hazırlayabilirsin

Memet: Tabiki Eren bey.

Sipariş etmek istediğiniz ürünü söyler misiniz?

Eren: eceye sorayım bekle biraz

Memet: Tabi Eren Bey.

"Niye resmi konuşuyor bu?" yanımda durup hem konuşmaları okuyan hem de yorum yapan Ece'ye dönerek omuz silktim. Bende bilmiyordum.

"Bilmiyorum bende, ne istiyorsun sipariş edeyim." dedim Ece'ye göz kırparak. Gülümseyip işaret parmağını çenesine ritimle vurup düşünmeye başladı.

"Immm, şey cips istiyorum."

Eren: Cips

Memet: Hangisinden Eren Bey?

"Hangisinden Ece Hanım?" diyerek aynı soruyu Ece'ye sordum. Karar veremeyeceğini tabiki biliyordum. "Bilmiyorum ya, ketçaplı güzel ama sade istiyorum, ya da baharatlı mı? Yoğurtlu da güzel aslında. Ya da-" O konuşmasına daha doğrusu karar vermeye çalışırken ben Memet'e cevap vermiştim.

Eren: hepsinden

Memet: Pekala Eren Bey, başka siparişiniz var mı?

Eren: var

çikolata da istiyorum yine aynı şekilde hepsinden olsun

bir de pizza 5 tane büyük boy

ama

Memet: Zeytinsiz öyle değil mi?

"Yiaaa, zeytine alerjin olduğunu biliyor mu? Şapşik bir de zeytinsiz değil mi diyor.." Ece beni ve Feza'yı shiplerken gülmüştüm. Hoşuma gidiyordu yalan yok ama şuan ki davranışı gereksiz yere beni üzmüştü. En son konuşmamızdan sonra resmi bir giriş beklemiyordum.

Eren: evet zeytinsiz ama ikisi

kalanlar karışık olsun

bir de iki buçuk litrelik coca cola

Memet: Tamamdır hazırlanıyor siparişin

Detay vermeme gerek var mı?

Eren: yok

şey

İyi günler?

Memet: İşin mi var?

Eren: yoo

Memet: Konuşmak mı istemiyorsun peki?

Eren: hayır

aslında

sen konuşma başında çok uzak gibiydin ben yanlış anladım sanırım

Memet: Ciddi olmam gerekiyordu

Ece kız arkadaşın mı?

"Evet de." sol tarafımda şeytan misali duran Ece'yi kolundan ittirdim. "Saçma sapan konuşma iki dakika." diyerek elimi klavyede gezdirdim. "Ya ne olacak kıskanacak mı diye test ederiz hem."

Eren: Evet

Siktir|

Memet: Anladım

Neyse müşteri varmış sanırım

Yarın yine sipariş verirsin ne olsa

Görüşmek üzere Eren Bey.

"Sikeyim ya.." elimdeki telefonun ekranını kapatıp yanıma bıraktım. "Ya hayır diyecektim. Ece defol." sinir sistemimle de akıl sistemimle de oynuyordu bu kız.

Yanlışlıkla oldu desem de konuşmadan çıkmıştı. Yarını beklemekten başka şansım yoktu.

"Ece! Eren! İçeri gelin hadi!" uke babamın sesiyle tabiri caizse zırlayarak telefonumu cebime atarak içeri gidiyordum. Ece ise kahkahalarla gülüyordu.

"Sen niye ağlıyorsun, sen niye gülüyorsun?" İçeri girerken kendimi her zaman oturduğum L koltuğun birleşme noktasına bıraktım. Aynı zamanda Seme babama cevap vermiştim.

"Feza bir kız arkadaşım var sanıyor!"

"Eren ve Feza'nın hikayesi başlamadan bitti." benimle aynı anda cevap veren Ece'ye yanımdaki yastığı fırlattım. O ise tekrar bana atmıştı. Bende kucağıma çekip kafamı gömerek zırlamaya devam ettim.

"Ne yaşıyorsunuz siz yine?" Uke babam yanıma gelirken seme babam diğer tarafa oturmuştu. Ben kafam yastığa gömülü bir şekilde beklerken Ece yaşadığım rezil anı anlatıyordu.

"Oğlum salaksın." gömün baba sizde gömün.

"Eren boşver şimdi Memet'i Feza'yı. Şu Çetin'i anlatayım. Aynı zamanda Utku'yu. İkisinin baba-oğul olduğunu biliyor muydun?" babamın cümlesiyle kafamı hızla kaldırdım. "Memet ve Feza aynı kişi baba." Evet buna takıldım.

"Salak oğlum..neyse. Bu Çetin'in dosyası baya kabarık. İstismar, yolsuzluk, itlik, piçlik, şerefsizlik. Anasının amı kadar suçu var bu orospu çocuğunun." dedikleriyle aklım Efe gelmişti.

'Beni sürekli odasına çağırıyor..'

Siktir.

Yaşanmasın lütfen.

"Baba o adamın orada olmaması lazım. O piç oğlunun da kendisinin de." babamın gözlerindeki öfkeyi gördüğümde beni onayladığını anlamıştım. Ona artık kimse yardım edemezdi. Uke babam telefonla konuşurken Çetin ve Utku'nun ismi geçmişti. Eh onlar düşünsün artık.

Ding dong!

Çalan zille üçümüzde Ece'ye döndük.

"Bıktım yemin ediyorum." diyerek oturduğu koltuktan kalkarak dış kapıya ilerledi.

"Ya bir kere de abim açsın şu kapıyı ya!" derken dış kapının açılma sesi gelmişti. "Abi, kurye gelmiş. Abi bu kurye birine benziyor. Abi Feza bu!"

Siktir.

Müşteri TemsilcisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin