..............PATRONİÇEM......20 BÖLÜM......

ابدأ من البداية
                                    

'' Bayılır,'' diyerek öne çıkan beyaz giysiler içinde ki zenci kadın inci dişleriyle gülümsedi. '' Hayatıma gördüğüm en güzel gelinsiniz.''

''Teşekkür ederim!'' diyerek derin nefes veren Carmine, elini kalbinin üstüne götürüp heyecanla atışını dinledi. Yerinden çıkacak kadar hızlı atıyor, duyduğu heyecanla elleri titreyerek birbirine dolanıyordu. Duyduğu mutlulukla sarsılırken birden aklına kızı geldi. Claire, ona aldığı beyaz gelinliği giydirmiş saçına da bir taç takmış olması gerekliydi.

Telaş içinde kadınların toparlanışını izledi düşüncelere dalarken ve tam odadan çıkacakları sırada '' Bahçeye indiğinizde kızım Claire'nin yanındaysa bana getirebilir misiniz?'' diye ricada bulundu.

Başını olumlu yönde sallayan zenci kadın bir süre sonra gözden kayboldu. Giden kadınlardan sonra yeniden aynaya dönüp bir kez daha baktı kendine. Midesinde uçan kelebekleri hissedebiliyor ve kutsal bulduğu bu günü, annesiz ve de babasız geçireceği için kalben burukluk duyuyordu.

Alonzo'dan habersiz onlara davet göndermiş olmasına rağmen nikaha on beş dakika kala gelmediklerini görmek üzücüydü. Aralarında çıkan tatsızlığa inat yine de yanında olmalarını istiyordu. Sevdiği adamla dünya evine girerken yüzlerinde beliren tebessümü görmek, boyunlarına sarılarak dualarını işitmeyi diliyordu.

Hayal ettiği hiçbir anın gerçekleşmeyeceğini iyi bilen Carmine, o anda açılan kapıyla başını geriye çevirdi. Kucağında kızıyla ilerleyen Alonzo'ya dikti yeşil gözlerini. '' Ah Tess, seninle miydi sevgilim?' Bir an endişelendim. Çok şükür ki her şey planladığımız gibi kusursuz gidiyor!''

Baştan aşağı siyaha bürünen damadın gelişini süzdü hayranlıkla. Parlak siyah ayakkabılardan pantolonuna ve üzerine geçirdiği siyah ceketin içinde kar beyazı gömleğine bakıp taktığı kırmızı kavatın duruşunu izledi.

Siyah çerçevelerin içinde, parlayan vadileriyle uzun uzun bakışıp sert biçimli dudaklardan aldığı tutkulu öpücükle heyecanı katlanarak arttı. Beyazların içinde küçük prenses olan Tess'in, saçından kayan tacını düzelterek, sevdiği adamın ellerinden tuttu yeniden. ''Dünyanın en yakışıklı, en kaslı ve kalbi şefkatle atan adamı benim kocam mı olacak?''

'' Dünyanın en güzel patroniçesi, benim güzelim sadece bana ait mi olacak?'' diye soruya soruyla karşılık veren Alonzo, hayran gözlerle bakmaya devam ederek ''Tanrım nefesimi kesiyorsun. Dünya üzerinde benden daha mutlu adam olamaz. Bir yanımda kızım, diğer yanımda aşık olduğum kadınım var.'' dedi tekrar alnına öpücük kondururken.

'' Çok heyecanlıyım. ''

'' Bende sevgilim bende ama daha çok mutluyum.'' dedi Alonzo, sevdiği kadının ellerinden tutup kucağında kızıyla beraber odadan çıktılar. Kilisenin kırmızı taş duvarlarla örülmüş koridorundan geçerek, önlerine çıkan, kırmızı halıyla kaplanan merdivenlere yöneldiler. Gözlerinin alabildiği her yer rengarenk balonlarla süslenmiş, beyaz örtülerle giydirilen masalarda oturan yüzlerce insanlar ayağa kalkmışlar, aynı anda ritim tutarak alkışlamaya başlamıştılar.

PATRONİÇEMحيث تعيش القصص. اكتشف الآن