........PATRONİÇEM..............3 BÖLÜM......

4.1K 218 5
                                    

..............PATRONİÇEM..............3 BÖLÜM..................

Üstüme gelen yedi çarpı sekiz şiddetinde ki depremle adeta çığ inmişti. Acaba nefes alıyor muydum? Karşımda öfkeyle dikilmiş yeşil gözlü dev, bir anlık gördüğüm halüsinasyon muydu, yoksa bir anlık uykumdan sayıklayarak kalktığım kabus mu? Duyduğum her söz öyle iğneleyici, öyle aşağılayıcıydı ki elime geçen her hangi bir şeyi kafasına geçirebilirdim! Benim orijinal hiç öpülmemiş ve dokunulmamış dudaklarıma, bakma cesaretin de nasıl bulunmuştu? Dahası nasıl öpme cesareti göstermişti? Acaba hangi sığınaktan, barakadan kaçıp üzerime yürümüştü?

''Ne? diye bağırdığımda sesim içime kaçmış gibi cılız çıktı. Yine de aciz görünmemek için buz tutmuş suratına nefret dolu gözlerimi diktim. ''Benim adım Carmine Eldon!'' diye duyurumu en alasından yaptığımda soluksuzca ekledim.

''RTH'nin göz bebeği. İnsanların sarıp sarmaladığı, ilk ve son mükemmel şaheser! '' diyerek sözüme sinirle devam ettiğimde heykel tıraş gibi, karşımda kıpırtısız duruyordu. Sanırım ya kafası bulanmış ya da beyni çalışmamıştı. E ne olsun tanrı boy, bos endam verirken azıcık kapasitesinden kısmış olmalı diye düşündüm! Dev bakışlarını üzerimden çekmeyip gözlerinden nefret akarken duruşunu düzelterek alayla gülümsedi.

''Bende dünyanın en korkusuz insanı Alonzo Hadwin!'' Dedi başını dikleştirerek. ''Haksızca ve hileyle hedef şaşırtarak, elimden kupayı kaptığınız Amerika'nın şampiyon boksörü.'' diye devam eden dev gözünden elini çekince kıkırdadım. Göz çevresinde her an oluşacak patlıcan moruyla, içime sevinç dolmuştu. Kaslarımın işe yaradığını ilk o an görünce artık yerimde duramazdım. İkinci atağını bekliyordum merakla. Acaba babam beni patron yapacağına, boks maçına mı yazdırsaydı diye düşünmedim değil hani.

'' Hile mi? Sen o maçta kaybettin. Bunu herkes biliyor ve sen kahrolası. ''diyerek bir kez daha bağırdığımda bu kez sinirle üzerime yürüdü. Geniş vücuduyla ve adaleli kollarıyla karşımda dikildiğinde kendimi karınca gibi, her an ezilecekmişim gibi hissettim. Yüzü yüzüme o kadar yakındı ki boynundan seğiren şah damarıyla gözlerim büyüdü. Yeşil dev her an Ninja kaplumbağaya dönüşebilirdi, fakat öfkeyle açılan gözlerimle etkimi daha da güçlendirdim. Kedi gibi, tırnaklarımı kollarına geçirerek geriye ittiriyor hem de hiç acımadan pençelerimi batırıyordum!

'' Seni kazandım muhteşem şaheser. Sevgilinle girdiğim iddia da seni aldım. Sen benimsin. İstediğim şeyi, vücudunu bana teslim edene kadar burada kalacaksın!''

Nefesini yüzüme soluyan dev iğrenerek dudaklarımı süzerken kendimi manavda satılan meyvelere benzettim. Hizmetlimizin market alışverişi yaparken eline aldığı yiyeceğine bakar gibi, her yönüyle beni inceliyordu. Beynime kamçılanan dalga dalga yayılan nefretim içimde aniden büyüdü. Damarımdaki kanın bile soğukluğunu hissedebiliyordum! İçime dolan adrenalimin düşeceği imkansızdı. Her an patlayacak gibi, içimdeki yanardağ köpürerek ateşleri püskürmeye başlamıştım bile. Lucki'nin beni bir maç karşılığında verdiğine asla inanmadım ve inanmayacaktım da. Kas yığını sevgilim, asla böyle aşağılayıcı bir şekilde bir maça beni satmazdı.

'' Lucki, beni bir maça satmayacak kadar şerefli biri. ''Diyerek dişlerimin arasından tısladım. '' Şunu bil ki kimsenin kölesi olacak kadar ezik biri değilim duydun mu? Ben Carmine Eldon'um! Ben Carmine'yim! Asla senin kuklan olmayacağım! Asla! Anladın mı? Asla.'' diye haykırdığımda kendi sesim bile kulaklarımı çınlatmıştı.

''' Satıldın! diye alayla sırıtan dev sinirle devam etti. '' Bana satıldın! Seni iddiamla satın aldım artık benimsin. ''Dedi kuru sesle.

''As-la asla bunu yapa-maz.''

İçimden koparak düşen feryadım beni bir an anlığına şaşırtmıştı. Karşımda ki buz devin yıkıldığını, parçalara ayrıldığını sandım. Kütleleriyle etrafıma saçılacağını beni donduracağını sandım ama yanıldım. İlk defa yanıldım, ilk defa satılmıştım. Bir sevgilinin iddiasında mağlup olup üç kuruş bile değer görmeyen bir eşya gibi satılmıştım.

PATRONİÇEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin