..............PATRONİÇEM......20 BÖLÜM......

2.3K 112 2
                                    

..............PATRONİÇEM......20 BÖLÜM......

Carmine, şüphesiz ki, mutlulukların en büyüğünü tadarak yaşıyordu. Bir taraftan biricik kızıyla günlerini harmanlayarak adım adım düğüne yaklaşırken, öte yandan sevdiği adamın yanında huzuru, içine ilmek gibi işlenen mutluluğu ruhen hissedebiliyordu.

Etrafı çitlerle kapatılmış tek katlı evin bahçesinde, ahşaptan bir masa yerleştirilmiş ve her sabah erken saatte uyanan ikili, çadır altında kahvaltılarını bu masada yapıyorlar akşamları ise mutfaktan ayrı bölüme dizayn edilen kış bahçesinde yemeklerini yiyordular.

Evin işlerini çekip çevirecek ve Carmine'ye yardım edecek bir hizmetli kadın vardı. Alonzo, otuzlu yaşlarda, saçları küt kesilmiş ve yanağında gamzesiyle gülücük dağıtan oldukça kilolu ve tombul görünümlü bu zenci kadını, yardımcı olarak görevlendirmişti. Adı Claire'idi.

Claire, gün boyu evin işleriyle meşgul oluyor Carmine'de tüm gününü kızıyla geçirirken bir taraftan da kusursuz olmasını istedikleri düğün için terziye gidip gelinliğin dikimiyle ilgileniyordu. Kilisenin bahçesinde olmasını istedikleri düğün için koşuşturmalara başlamıştılar bile. Düğün pastasından bahçe dizaynına, çiçeklerden hangi renk güle kadar en ince detaylar karşılıklı tartışılıp onay veriliyor, bir yandan davetli listesi hazırlanıyordu.

Bir hafta boyunca antreman yapmayan genç adam Kevin'i aradığı halde telefonları açılmadı. Anlaşılan kırgınlıkları uzu süreli olacaktı. Kargaşadan uzak hayatına yeni katılan Tess'le, oyun oynayarak küçük parmaklarından öperek vakit geçiren Alonzo, arada güzelinin kıskançlığına maruz kalıyordu. Tess, kadar yakınlaşamadığı güzeli, kendini düğün gecesine sır gibi saklıyor öpüşleri hep bir yerde sınırlı kalıyordu.

Alonzo, bu tavrı karşısında ona saygı duyup, utangaçlığını tatlı bulduğu kadar onu daha fazla sevip arzu duymasına neden oluyordu. Bir sabah Carmine, mutfakta peynir keserken, sevdiği adam tarafından öpücüklerle saldırıya uğramıştı. Uslu durmayan dudaklarıyla ellerini üzerinden zorla atarken, gece geç vakitlerde aynı yatakta yatmalarına rağmen sınırı elinden bırakmamaya niyetliydi.

Tatlı düşlerin gerçekleşmesi, bir haftayı alacak ve bir haftanın sonunda genç kadın sevdiği adama huzurla teslim olacaktı. O anın hayaliyle yanıp tutuşan Alonzo, bazen kandırmaya niyetlendiği halde planları tutmuyordu. Güzeli kendini aşamadığı gibi masum gülücüğüyle delirtmeye devam etti. Bazen iltifatlar niteliğinde kıskançlığı Tess'e her baktığında gördüğü tebessümü her şeyiyle şimdiden bir aile olmuştular bile.

**********************

Taş duvarlarla kaplanmış salonun bir köşesinde, beyaz örtüyü üzerine geçiren Carmine, yanında duran iki kadına tacı uzattı. Omuzlarına salınan altın sarısı saçların üstüne tacı, itinayla yerleştiren zenci kadın, gelinliğin arka fermuarını çekip şöyle bir süzdü gelini.

Yerleri sürüyen gelinliğin etekleri, kabartılan tülden yapılmış ve dantellerle işlenmiş duvağıyla bütünleşiyordu. Derin dekoltesinin dantelleri taşlarla işlenmiş ve yanık tenin bronzluğunu gözler önüne sermişti. Göğüslerin altından Carmine'yi sıkıca saran beyaz örtüyü, gerdanına takılan ve ucunda kelebek figürlü pırlanta tamamlıyordu. Elini boynuna götüren genç kadın duvarla yeri kaplayan aynanın karşısında, kendini alıcı gözle süzdü. '' Nasıl oldum?''diye sordu heyecanla. '' Sizce beni beğenir mi? Güzel oldum mu?''

PATRONİÇEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin