Herkese hello!!!!!!!! Kaos geri döndü hanımmmm.
Aşklarım malum kitap oluyoruz bölüm atmadığımda sanmayın Rae ve Mara'dan uzağım. Kapakla falan uğraşıyorduk. Şimdi dosyamız son okumada. Çok çok çok az kaldı.
Sürekli gelen bir soruya buradan da açıklık getireyim. Aşklarım güncel olarak wattyden devam ediyorum yazmaya. Almak için durumu olmayan okurlarım için de kaldırmayı düşünmüyorum. Ama lütfen sizden ricam pdf olarak okumayın. Zaten wattyde kalacak. Minnoş kalbimi üzmeyin.
Sınırlar. 500 oy ve 1000 yorum aşklarımm. Bence arsız ölümlüler olarak geçersiniz.
Bölüm şarkımız Ruelle- Game of Survival
Bu bölüm kaç bölümdür bu zamanda debelenmemizin sebebi. Biraz uzun tuttum watty halini ama yaklaşık 8 bölüm süre bu geçmiş muhtemelen baskıda 2 ya da 3 bölüme düşecek. Ama wattyde orijinal haliyle kalmaya devam edecek merak etmeyin. Bu kısımlarda sıkılanlar olabilir kabul, biraz uzun anlattım sodlosjpd Ama artık eve dönüyoruz :) Troya bizi bekler!
Bölüm sonunda über bir spoiler var. Anlayanlar :)
Çok konuştum. Hadi Kaos kaçar. Sizi sonsuzluk kadar seviyorum.
Bölüm 16, Zaman Mühürler Tahtın Asıl Sahibini
Hayatım boyunca pek çok hata yapmıştım. Bazı hatalarım bana pişmanlık olarak geri dönmüş bazıları ise beni değiştirmişti. Artık gelin olarak yetiştirilen o genç kız değildim. Farklı bir kadındım. Savaşmış, büyümüş ve kaybetmiştim.
Önemli şeyler kazanmıştım. Kan dökmüştüm. Fakat ne olursa olsun artık yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymuyordum. Artık tek bir şeyi kaybetmekten başka hiçbir şey beni korkutamazdı.
Ailemi kaybetmek. Onu kaybetmek.
Korkum beni ayakta tutacak, bana savaşma gücü verecekti. Daha önce de olduğu gibi kanımın son damlasına kadar savaşmama yardım edecekti. Bu yüzde Yeraltı Dünyası'nda, Tartaros'a açılan kapının önünde beklerken korkmuyordum. Aksine heyecanlıydım. Parmaklarım beklentiyle elimdeki anahtarı tutuyor, nefesim heyecanla tekliyordu.
Bu kapının ardında ne olduğundan tam olarak emin değildim. Nefes alıp verdikçe yoğun bir yanık kokusu ciğerlerime sızıyor, bana tüm bunların gerçek olduğunu fısıldıyordu. Burası sonun başlangıcıydı, buradan ötede hiçbir şey yoktu. Yalnızca en korkunç suçları işleyen ruhların ve hapsedilen Titanların ebediyen hapsolduğu sonsuz acının merkeziydi. Buraya girerek lanetlenen ruhlardan geriye hiçbir şey kalmazdı. Onların ruhları Tartaros'un zamansızlığı tarafından yutulur, parçalara ayrılır ve boşluğa bırakılırdı.
Apollon'un kanatları hemen arkamda hışırdadı. "Koku," dediğinde onun da benim gibi havadaki yanık kokusunu alabildiğini anladım. "Hades onları içeride yakıyor mu?"
YOU ARE READING
ÖLÜ TANRININ ŞARKISI
Fantasy•Yetişkin okurlar içindir• Kandan kıyafetlerimizi kuşanıp da, İçtiğimizde suyundan kehanetin, Biliriz hepimiz aslında, Ona ait bedenlerimiz. Apollon, Apollon. Gel de gör bizi, Kutsal bakirelerini. Al da götür bizi, Kutsal gelinlerini. Çıplak bedeni...