B.16

160 10 9
                                    

Uyandığımda Tom'un hala uyuyor olduğunu gördüm. Uyandırmaya kıyamadım çünkü çok tatlı uyuyordu. Onu izlemeye başladım. Yaklaşık 5-10 dakika sonra Tom gözleri kapalı konuşmaya başladı.

Tom: Bana bakmaya devam mı ediceksin.

O an utandım. Gözleri kapalıydı fakat uyumuyordu, uyuyor numarası yapıyordu!

Sara: "Beni kandırdın" dedim usulca

Tom: Seni nasıl kandırmış olabilirim?

Sara: Uyuyorsun sandım.

Tom: "Sandın" :)

Ayağa kalktım ve Tom'un kafasına yastığımı fırlattım. O da kalktı ve bana doğru bir yastık savurdu. Gülüşerek yastık savaşı yapıyorduk.Dersin başlamasında 35 dakika vardı. Hızlıca hazırlandık ve ortak salona indik. Pansy ile Mattheo kahvaltı yapıyorlardı. Yanlarına gittik ve kahvaltı yaparken sohbet ettik.

Mattheo: Akşam bir şeyler mi yapsak ya dördümüz?

Sara: Bilmem, olabilir aslında.

Pansy: Ne gibi?

Mattheo: Oyun falan oynayabiliriz içeriz kafamıza göre takılırız.

Sara: Tom? Sence

Tom: Sen içmeyeceksin ama

Sara: Neden?

Tom sadece yüzüme bakıyordu. Aslında doğru söylüyordu. En son içtiğimde neler yaptığımı az çok hatırlıyor gibiydim. Tam bir kabustu.

Sara: İyi peki.

Derse gittik. Sıkıcıydı fakat Tom beni neşelendirmesini biliyordu.

Dersler yine bitti. Ders olduğu günler çok sıkıcı geçiyordu. Akşam olduğunda odama gittim ve Pijamalarımı giydim. Pansy'de pijamalarlaydı. En rahat halimiz buydu.. Etrafta mumlar vardı.

Sara: Tom ve Mattheo gelmedi mi hala?

Pansy: Maalesef. Gelirler birazdan

Biraz zaman sonra Mattheo geldi fakat Tom yoktu? Yine mi gitmişti?

Sara: Tom nerede?

Mattheo: Ha o içkileri ve çerezleri almaya gitti gelicek birazdan.

Rahatlamıştım. En azından tekrar ortadan kaybolmuyordu. 15-20 dakika sonra Tom da geldi.
Yaklaştım ve yanağından öptüm.  Bir kaç saatçik ayrı kalmamıza rağmen özlemiştim onu.

Tom: Bu ne güzellik

Sara: Pijamaylayım Tom.

Tom: Her halinle güzelsin sen.

Tom'un bu bakışı beni öldürecekti bir gün. Çünkü çok güzel bakıyordu.

Her şeyi hazırladık ve hangi oyunu oynayacağız diye kura çektik.

𝒯𝒪𝑀 𝑀𝒜𝑅𝒱𝒪𝐿𝒪 𝑅𝐼𝒟𝒟𝐿𝐸 / 𝐓𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫 𝐢𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟Where stories live. Discover now