12. Bölüm

83 14 9
                                    

Kafamı arabanın camına çevirip bizi takip eden arabaya baktığımda içimi bir korku sarmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kafamı arabanın camına çevirip bizi takip eden arabaya baktığımda içimi bir korku sarmıştı. Aren son süratle en hızlı şekilde arabayı kullanıyor ve gözlerden kaybolmaya çalışıyordu. Alnına düşen saç tutamları ve direksiyondaki kasılan elleriyle ne kadar gergin olduğunu görebiliyordum. Ben yeniden arkamızdaki siyah arabaya bakışlarımı çevirince Aren'den uyarı aldım.

"Leyla, arkamıza bakma, seni fark etmemeleri lazım"

"Kim onlar Aren? Babanın adamları mı?"

"Evet, senin hayatını daha fazla tehlikeye atmamalıyım Leyla. Kafanı aşağı indir, görünme"

Dediğini yapıp başımı önüme eğdim. Arabayı her geçen saniye daha da hızlandırıyordu, bu durum tehlikeli bir hal alıyordu. Hiçbir virajda hızımızı azaltmıyordu ve oturduğumuz yerde savruluyorduk. Uzun bir süre bilinmedik ne kadar yol varsa saptık, hala peşimizde olmaları imkansızdı. Kimse Aren kadar hızlı ve güzel araba kullanamazdı.

"Atlattık Leyla" dediğinde arabayı durdurdu. Başımı kaldırdığımda nerede olduğumuzu anlamak için etrafıma bakındım. Karanlık bir yoldu, ciddi anlamda hiç ışık yoktu. Aren izimizi tamamen kaybettirmek için arabanın ışıklarını da açmıyordu.

"Böyle araba kullanmayı nasıl öğrendin?" diye sordum. Az önce yaşadığımız o dakikalardan sonra bu sorumun cevabı benim için çok önemliydi. Çünkü normal bir hız değildi.

"Kaza yaparak" dediğinde anlamaz bakışlarımı karanlıkta zor seçilen yüzünde gezdirdim. Konuşmaya devam etti.

"Yani kimse doğuştan böyle araba kullanmaz. Çoğu zaman takip edildim, bazen izimi kayıp ettiremedim, yakalandım. Bazen kaza yaptım, yine yakalandım. Ama her defasında daha azimli oldum. Hiç yakalanmamak için çabaladım."

"Seni yakaladıklarında başına neler geldi?" diye sordum. Cevabı duymaktan fazlasıyla korkuyordum. Derin bir nefes alıp kendini vereceği cevaba hazırladı.

"Eziyet çektim. Dayak geldi başıma, açlık, susuzluk. Babamın yolsuzlukları yüzünden darmadağın bir hayatım oldu. Yakalanmamak uğruna geçti her günüm. Ama Leyla hiç biri, babam tarafından az önceki kaçışımız kadar acıtmadı canımı"

"Baban sana ne yapabilir ki?"

"Ne yapmak isterse onu yapar. Onun oğlu olmam hiç birşey ifade etmez"

"Daha önce sana hiç.." dediğim sırada sözümü yarıda kesti.

"Yaptı evet. Ama daha sorma lütfen"

"Tamam, daha sormuyorum"

Kısa bir sessizlik oldu. Bu sessizliği ben bozdum.

"Burası neresi, bir fikrin var mı?"

"Bilmiyorum ama büyük ihtimalle bir köyün giriş yolu. Bu yüzden karanlık"

"Aç mısın peki?"

LeylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin