"Her neyse, içki ister misin?" Diye sordu Atlas. Lal bir süre cevap vermedi. Acaba şuan ne yapıyorlar? "Olur tabi ama o kızdan nasıl kurtulduğunu duymak için can atıyorum." Dudaklarımı içe doğru büzüp ısırdım.

"Bunun bir önemi var mı? Şuan senin yanındayım." Atlas da açık açık 'Gel beni sik.' Diyor.

Lal tekrardan o itici kahkahasını attı. "Haklısın, konumuz basit bir kız olmamalı." Derin ve Çağrı'ya baktığımda Derin elimi tuttu. "Sakin." Dedi sessiz bir şekilde.

Derin bir nefes alıp verdim. "Yine de ne olursa olsun neden ayrıldığınızı bilmek istiyorum." Dedi. "Bu kız niye bu kadar merak ediyor?" Diye mırıldandım kendi kendime.

Bir süre sessizlik oldu ardından Atlas "Sence?" Diyerek cevabı Lal'e yöneltti. Şu an Lal'in yüzünü göremiyor olsam bile sırıttığını düşünüyordum. "Aslında ayrılmanız çok mantıklı çünkü sen üst seviyedesin ve o kız senin kriterlerine karşı bayağı bir alt seviyede." Dedi ve devam etti. ""Yani en basitinden sen kızıl seversin ama o bu isteğini bile karşılayamayacak kadar basit biri."

Kızıl mı severdi? Elimi saçlarıma götürdüm. Bir tutam alıp siyah saçlarıma baktım. Nedenini bilmiyorum ama Atlas tam benim tipimiken, benim onun tipi olmam beni üzmüştü.

Çağrı omzumu dürtünce ona baktım. "Öyle bir şey yok, eğer olsaydı ben bunu bilirdim." Dedi sessizce. Kafamı onaylarcasına salladım. Bence de öyle bir şey olamazdı. Yoksa neden benimle sevgili olsun ki? Az kalsın Lal'in bu tuzağına düşmüştüm.

Çağrı'ya gülümseyerek önüme döndüm. Hafif aralıklı olan kapıya tekrardan baktım. "Aksine bence Öykü aşırı güzel biriydi. Kızıl olması veya olmaması benim umrumda değil. Sadece anlaşamadık ve bu yüzden ayrıldık." Atlas'ın dedikleri üzerine gülümsedim. Utançtan yanaklarım kızaracaktı. Saçımı bırakıp ellerimi yanağıma koydum. Ne kadar kıskanıyor bile olsam Atlas'ın bu dedikleri kalbimi ısıtmıştı.

"Yani sen halen daha o kızı seviyorsun öyle mi?"

"Hayır, soğudum."

Numaradan yaptığını bildiğim halde demin ısıttığı o kalbim tamamen soğumuştu. "Belliydi o kızla oynadığın." Dedi Lal. Ardından Atlas hızlı bir şekilde "Ben bi lavaboya gidip geleyim, sen takıl kafana göre." Dedi.

Derin'e baktığımda o da bana benim gibi bakıyordu. Tam şuan mı lavaboya gidesin geldi Atlas?

Yatağa oturup etrafa bakınmaya başladım. Çağrı'nın odasını hiç görmemiştim. Lacivert duvarı vardı, mobilyalar siyah ve lacivertten oluşuyordu. Cama baktığımda camın yanında B yazıyordu. Batuhan'ın odası mıydı burayı? Doğru ya, başka kimin odası olacaktı?

Kapı açıldığında kapıya baktım. Atlas içeriye gelmişti, ayağa kalkıp gözlerine baktım. Önüme geçip bana sıkıca sarıldı. "Sana ihanet ediyor gibi hissettim." Dedi. Gülümseyerek elimi boynuna sardım.

Yavaşça geri çekildi. Dudaklarını yanağıma bastırarak uzunca bir öpücük bıraktı. "Seni seviyorum." Dedi Atlas.

Çağrı Atlas'ın kafasına vurup "Lan siktir git, zaman geçiyor." Dedi. Atlas Çağrı'nın omzuna vurup "İki dakika insan olsan, ölürsün değil mi?" Diye sordu. Çağrı kafasını onaylarcasına salladığında Atlas bana döndü. Yanağıma bir öpücük bırakıp hızla odadan ayrıldı.

"Hoş geldin." Dedi Lal, Atlas salona gitmişti. "Hoş buldum, içtin mi ne yaptın?" Diye sordu Atlas.

Lal itici sesiyle "Hayır, seni bekledim." Dedi. Ne iyi yapmışsın ya, sağol Lal.

Yatağa geri oturdum, artık onları dinlemek istemiyordum. Derin yanıma oturup "İyi misin?" Diye sordu. Ona cevap vermek yerine omzuna kafamı yaslandım.

Konser +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin