Bahaneler 08.10.2020

1 1 0
                                    

   Ada'nın evinin önüne motoru park ettim. Kapıya üç kere tıklattım. Ada kocaman gülümsemeyle kapıyı açtı. İçeri geçtiğimde, Lina kucağıma atladı. Lina, Ada'nın köpeğiydi bembeyaz tüyleri parlıyordu, iri siyah gözleri  sevinçle yüzüme bakıyordu. Lina 'yı kucağıma alıp oturdum bir yandan Lina' yı sevip diğer yandan konuşmaya başladım"Ne oldu, Gökçe benim hakkımda birşey dedi mi? " Ada hüzünlü gözlerle bana bakıyordu" Mert, onu hastaneye sen götürdün. Gökçe'nin bilinci kapanmadan senin gözlerini görmüş. Onu hastaneye götürdüğünün farkında. Neden, Mert neden? Üç gün boyunca hiç uyumadın herkesin kötü bakışlarına, laflarına katlandın. Gökçe için. Neden yanına gitmedin. Orda olduğunu görmesede hissetmiş ben ne kadar inkar etsem de orda olmadığına inanmadı. Evet belki intihar etmesi senin suçundu ama içeri neden girmedin? Bak Gökçe ölümden döndü ve bu bir nevi yeniden doğmak gibi. Ama sen önceden de şimdi de korkuyorsun. Kaan'dan korkmadığının herkes farkında neyden korkuyorsun? "dedi sesi titriyordu." Bak Ada kendini benim yerime koy. Gökçe'nin yanına bile yaklaşmadan ondan uzak dururken bile onun canını yakıyorum. Gökçe'yle sevgili olursam onun acısı geçecek mi? Geçmeyecek. Aramızda bir şey yokken böyleyse sevgili olduğumuzda ne olacak?"  "korkaksın!" dedi gözlerinden yaşlar akmaya başladı "Gökçe senin için ölümü bile göze almıştı. Ama sen saçma sapan bir bahanenin arkasına saklanıyorsun. O kız senin yüzünden ölüyordu be. Ölüm bu Mert bunun geri dönüşü yok! Neden anlamak istemiyorsun Gökçe sensiz nefes alamıyor, Gökçe sensiz yaşamak istemiyor ve bu yüzden ölüyordu ama sen ve aşağılık düşüncelerin Gökçe 'nin senin yüzünden düştüğü hale bahane bulup geçiyor. Hiç düşündün mü ben bu kızı dinlesem belki onunla olmam ama acısına merhem olurum diye?" " Ada eğer acı sensen merhem olamazsın. " dedim. Ada bir süre duvarı izliyerek ağladı. Ağlaması durunca" neden içeri girmedin? En azından senin geldiği görmek iyi gelirdi belki. " " yanına gitseydim ona değer verdiğimi düşünecekti ve-" " Gökçe'ye değer veriyorsun! " " evet değer veriyorum her şeyden çok! Ama o bunu bilmemeli eğer öğrenirse beklentiye girer ve ben o beklentileri karşılayamam. " dedim" o senden sadece sevgi, ilgi bekler, onun beklentileri bundan ibaret. Ama sen bunu yapamayacağını söylüyorsun? "gülmeye başladı" korkak herif. " dedi ve evden çıktı.

   Mutfağa girdim. Açtım günlerdir hiçbir şey yememiştim. Aslında iştahım yoktu sadece
karnımın guruldaması geçsin diye bir şeyler atıştıracaktım. Dolabı açtım, bir tane yeşil elma aldım, yıkayıp yemeye başladım. Ada haklıydı korkaktım ama korkaklığım da cesaretimde Gökçe'nin iyiliği içindi. Kapı sesi duydum Ada gelmişti. Ağlamaktan gözleri şişmiş yüzü kızarmıştı. "bana söz ver, bir gün sen ve Gökçe hazır olduğunuzda ya da Gökçe acıya alıştığında hataların için Gökçe'den af dileyeceksin."  "tamam" dedim. Gökçe acı çekmeyi bıraktığında dememişti acıya alıştığında demişti. O da biliyordu Gökçe 'nin acısı onu asla bırakmayacaktı. Gökçe' nin geçmişi yüzündendi bu acı geçmişinde ne vardı bilmiyordum ama bilmeden de olsa onun travmasını tetiklemiştim.

01.37Where stories live. Discover now