Leyla Hanım bohçaların son hazırlıklarını tamamlar tamamlamaz duşa girmişti. Hazırlanması çok sürmezdi.

"Tamaaam beş dakika abicim" Vuslat yaklaşık kırk dakikadır yapıştığı koltuktan kalkarken odada şöyle bir volta atmıştı.

"Ula yarım saat önce de beş dakikaydı." Mihra söylenen abisinin haklı olduğunu bilse de yapacak bir şeyi olmadığından sessiz kalmıştı. Aslında hazırlanması uzun süren bir kız değildi. Sadece bugün en giyeceğinden emin olamamıştı. Çünkü gideceği yerde nasıl karşılanacağını kestiremiyordu. Sırf bu yüzden iki kombin değiştirmişti.

Öncesinde karpuz kollu mor renk triko bir elbise giymişti aslında çok sevimli olmuştu ancak biraz dardı ve oturup kalkması zor olabilirdi. Bu yüzden ondan vazgeçip annesinin hediyesi olan turuncu tulumunu giymişti. Fakat o da biraz kısa olmuştu. Yani aslında İstanbul'da rahatça giyebileceği bir boydaydı fakat gidecekleri yerde belki absürt durabilirdi. Bu yüzden ondan da vazgeçmişti.

En sonundaysa en mantıklı şeyin pantolon giymek olduğuna karar vermişti.

Yeşil kısa bir pantolon, pembe yarım kazak ve beyaz spor ayakkabılarla kendince sevimli bir kombin yapmıştı. Havalar iki gündür epey serinlemişti kış yavaş yavaş kendisini gösteriyordu. Bu yüzden üzerine ince bir cekette alabilirdi.

"Ay çok mu renkli oldum acaba?" Aynada kendisini incelerken kararsızca Yağmur, Miraç ve Yağız'ın olduğu wp grubuna bir fotoğraf yollamıştı.


Hamsiler🎣🐟:

Mihra: Nasııl?

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Mihra: Nasııl?

Yağmur: Minik kuşum ba yıl dım! 😭

Yağız: Boncuğum hayırdır Mardin planı yattı festivale falan mı gidiyorsunuz?

Miraç: Bu ne kızım normalde dikkat çekmiyormuş gibi bir de pamuk şekere dönmüşsün

Yağmur: Dağdan mı indiniz siz ya kızın moralini bozmasanıza gayet güzel olmuş işte

Yağmur: Aşkım sen bakma onlara iki öküz tokuşup dursunlar

Mihra: Niye öyle diyorsunuz ya ne giyeceğimi bilemedim ki koyu renk giyince de yas evine gidiyormuş gibi hissettim hem Mardin'e gidiyorum altı üstü sanki uzaya çıkıyormuşum gibi davranmasanıza

Mihra: Yağmur gerçekten olmuş mu ya üzülmeyeyim diye söylemiyorsun değil mi?

Yağmur: Mihra sen deli misin kızım gayet tatlı olmuşsun kötü olsa söylerdim hem beni tanımıyor musun sen?

Mihra: Ayy tamam o zaman abimler çağırıyor ben çıkıyoruum seni akşam ararım kuşum ayrıca Miraç ve Yağız sizinle de küstüm 🙄

Yağız: Kızım ben kötü bir şey mi dedim sanki gel buraya tamam valla fıstık gibi olmuşsun

MİHRAOù les histoires vivent. Découvrez maintenant