19.Bölüm

11.1K 720 78
                                    

Hoş geldiniz 💁‍♀️

Oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyor olacağım.🧚🏻‍♂️

Keyifli Okumalar💜🐣

Hiç olmadığı kadar mutlu ve huzurluydu Mihra, sanki biraz evvel ağlayan kendisi değilmiş gibi. Yani son günlerde ağlamalarının sebepleri aslında eskiye göre daha farklıydı.

Eskiden abisi sandığı o adam yüzünden ağlardı en çok, şimdiyse hiçbir suçu olmadığı halde onca yıl yaşamak zorunda oldukları için.

Biliyordu artık mutlu olacaktı onu tıpkı kendisi gibi çok seven kocaman bir ailesi vardı. Sonra hayalleri vardı. Evet, evet belki size daha önce söylememişti ancak artık hayal kuruyordu.

Doktor olacaktı.

Belki bir gün dünya turu da yapardı. Şimdilik bu kadardı.

Yani sonuçta hayal kurmaya daha yeni başlamıştı zamanla yeni hayaller kurarsa zaten söylerdi. Sizden gizlisi saklısı yoktu ki.

"Abii sence bisikletim eve gitmiş midir?" Vuslat kız kardeşinin heyecanlı ses tonu ile gülümsemişti. Bisiklet almaya gittikleri yerde gördüğü renkli bisikletler ile öyle heveslenmişti ki Vuslat güzelinin ışıldayan gözleriyle adeta bugünkü tüm gerginliğini unutmuştu.

Mübalağa etmiyordu Mihra gerçekten bebekti. Onun bebeğiydi.

"Birkaç saate ancak gider gülüm Murat alır onu biz gidene kadar." Mihra abisinin açıklamasıyla başını sallamıştı, bisikletçiden çıktıklarından beridir resmen ağzı kulaklarında geziyordu. Abisi ile beraber kocaman bir bisiklet almışlardı. Açıkçası bir bisikleti olacağı için bu kadar sevineceğini hiç düşünmezdi ancak şu halinin Aras'tan hiçbir farkı yoktu.

Neredeyse Aras'ın yaptığı gibi gittikleri her yerde bakıın abim bana bisiklet aldı diye ballandıra ballandıra anlatası vardı.

"Hayde gülüm al üstünü gidelum." Vuslat abisi klima açtıkları için kapalı olan camını aralayarak elindeki kartı girdikleri geniş kapının yanındaki bankoya okutmuş ve Arslanoğlu Denizcilik yazılı demir kapı büyük bir gürültüyle açılmıştı.

Mihra abisinin arabayı bir yere park etmesiyle arkadaki ceketini de alarak arabadan inmişti. Genç kız araçtan iner inmez bir sürü çalışanın olduğu koca mekanı incelerken Vuslat ise aracın etrafından dönerek kardeşinin yanına geçmiş ve nazikçe elini kavramıştı.

"Bizimkiler şu an toplantıdalar gülüm seni şimdi direkt odama bırakayım benim de onların yanına geçmem lazım sonra tersaneyi beraber gezeriz olur mu?" Vuslat, kız kardeşinin bu kadar çalışan adamın içinde yalnız başına gezmesine asla müsaade edemezdi. İşleri bitince önce ona tersaneyi gezdirir sonra gemilere bakmaya giderlerdi.

"Hm hm olur abicim." Mihra, abisinin kendisi yüzünden toplantıya geciktiğini hatırlayınca onu daha fazla oyalamamak için anında onaylamıştı. Zira abisi böyle her istediğini yapmaya devam ederse iyice şımaracaktı. Hoş abisinin bu durumdan rahatsızlık duyacağını da pek sanmıyordu.

Genç kız abisi ile beraber girdiği Vuslat Arslanoğlu yazan odanın manzarasıyla adeta büyülenmişti. Şu an tam olarak denizin üzerinde cam bir fanusun içindelermiş gibi hissetmişti. "Beğendin mi gülüm benim çöplüğümü."

Mihra abisinin sırıtarak söylediği şey ile şaşkınca gözlerini aralamıştı. "Çöplük mü? Abi burası masallardan fırlamış gibi sanki." Genç kız bir şirket odasını bu denli beğenebileceğini hiç hayal etmemişti. Ancak buraya resmen bayılmıştı açıkçası Vuslat abisinin yerinde olsa işi olmadığı zamanları bile odasında geçirirdi.

MİHRATahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon