"Haklısın ama her şeyi batırdım. Eve gidip uyumak istiyorum."
"Araban yanında mı?"
"Hayır!"
"Hava kararmış gel seni de eve bırakayım."
"Tamam" diyerek Tae ile birlikte çıkmış arabada birazda Taehyung'un hayatından konuşmuşlardı.
"Çok teşekkür ederim" dedi Jisung arabanın kapısından kafasını uzatıp.
"Rica ederim eskisi kadar görüşmemiz mümkün olmaz ama her zaman seni dinlerim."
"Ben de, Görüşürüz"
"Görüşürüz"
Jisung arabanın kapısını kapatmış binaya girmişti. Arkadaki arabada ise Felix, Minho ve Changbin kapının önündeki arabanın çekilmesi ile oraya ilerlemişlerdi. Üçü de sessiz kaldı. Jisung'un indiği arabanın sahibini biliyorlardı. Felix vedalaşıp arabadan indi. Önce Jisung'a gitmek istedi fakat uzun süredir kendinden bir şeyler gizleyen arkadaşının yanına gitmekten vazgeçti. Evine geçti ve gün gün herkesten uzaklaşan arkadaşı için ne yapabilirim diye düşündü. Fakat arkadaşı kendisini açmadığı sürece bir şeyler yapamayacağını biliyordu.
Günler hızla geçmiş festival günü gelmişti. Jisung kafasında birçok muhasebe yapmış en sonunda kararını vermişti. Şu an tek odağı aylardır hazırladığı öğrencileriydi. Nihayet sahne sırası onlara gelmişti . Sunucu, Jisung eğitiminde hazırlanan kız grubunu sahneye davet etmişti. Kızlar muhteşem bir performans sergilemiş ayakta alkışlanmışlardı. Jisung, kızlara sembolik bir ödül verileceği öğrenmişti.
"Senin grup sahneyi yıktı geçti."
"Evet çok çalıştılar ve hakkını verdiler."
"Her şey bitti yorulduk ama değdi."
"Evet sonunda bitti."
"Peki artık ertelediğin hayatın ile ilgilenecek misin?"
"Anlamadın!"
"Gayet anladın Jisung! Sen anlatmamak konusunda dirensende ben her şeyin farkındayım."
"Felix bak lütfen biliyorum seninle konuşmadığım için kızgınsın ama kafam çok karışık."
"Benimle konuşamasanda Tae hyungla konuşabiliyorsun. Bir hata mı yaptım sana karşı? Yoksa Minho'nun en yakın arkadaşı Changbin ile çıkmam mı senin için sorun? Nedir yani bu aramıza giren mesafenin sebebi?"
"Ben! Tamamen ben ve benim karamsar dünyam!"
"Anlat Jisung! ben artık arkadaşımı geri istiyorum. Bak gösteri süresince seni sıkmak istemedim; ama artık bu da bitti, anlat lütfen."
Felix, Minho ile Jisung arasında olan seks ilişkisini biliyordu. Bunun duygusal aşamaya geçtiğinin farkındaydı ama arkadaşının saçma sapan düşüncelerinden dolayı Minho'yu elinin tersi ile itmesine şaşırmıştı. Minho'ya karşı boş olmadığı gayet açık ortadaydı.
"Jisung tek diyeceğim kendini mutsuzluğa ve yalnızlığa mahkum etme. Şayet duyguların varsa sana uzatılan eli tut."
"Şimdi kazanan grubu hazırlayan hocamızı sahneye davet ediyorum. Han Jisung!"
Jisung duyduğu adı ile Felix'e cevap veremeden sahneye çıktı. Kendisine defalarca teşekkür eden öğrencilerini övmüş, kısa bir konuşma yapmıştı.
Gösteri sonrası fakültenin tüm sorumlu kadrosu yemeğe gitmişti. Jisung ise hevesle gittiği yemekte şu an yüzü asık bir şekilde oturuyordu. Karşısında koyu bir sohbete dalmış Minho ve Mingyu ile moralini bozmuştu. Yemek sonrası belki konuşabilirim umudu ile bekleyen Jisunga bir saat sanki bir asır gibi gelmişti.
YOU ARE READING
No Strings Attached/ Minsung
FanfictionJisung yıllar sonra döndüğü Kore'de kendisi gibi hayatında aşkı istemeyen Minho ile yolları birleşir. İkilinin ilişkisi ilk başta sadece çıkar üzerine bedensel bir ilişki olsa da zamanla araya duygular girer. Fakat bir anlaşmaları vardır. Bağlanmak...
Final
Start from the beginning
