Bağlanmak Yok!

703 131 30
                                        

"Felix iyi misin?"

Changbin lavaboya girip kabinlere yaklaştığında bir öğürme sesi duymuştu. Kapalı olan tüm kapıları kontrol ettiğinde sadece bir kapı kilitliydi. İçerideki kişinin Felix olduğunu anlayan Changbin, kapıya vurup seslendi. Aynı şeyi birkaç defa daha yaptı. En sonunda Felix kapıyı açmış çıkmıştı.

"Üzgünüm endişelendirdim, sanırım yemeklerden biri çok yağlıydı boş mideye ağır geldi."

"Olur böyle şeyler ara ara bana da yediklerim dokunuyor. Üstelik ben her şeyi yiyebilen bir adam olmama rağmen."Changbin, Felix'i güldürmek ve iyi hissetmesini sağlamak için söylemişti. Aslında hasta olmadığı sürece hiçbir yemek onu rahatsız etmezdi.

"Bir elimi yüzümü yıkayayım." Felix aynaların önüne gelmişti. Fakat kafasını kaldırıp aynalara bakmıyordu. Changbin, Felix'in aynalara bakmamaya çalıştığını fark etmişti. Yanına yaklaştı ve elini yüzünü yıkmasını bekledi. Çekip kopardığı kağıt havluyu Felix'e uzattı. Felix yüzünü kurulayıp kağıt havluyu çöpe attı. Tam çıkıp gidecekti, Changbin'in konuşması ile durdu.

"Saçını başını düzeltmeden mi gideceksin?"

"Hiç aynaya bakmak istemiyorum."

"Şşş gayet iyisin ama saçların biraz savaştan çıkmış gibi aynaya bakmak istemiyorsan yaklaş yanıma," Felix kafasını sallayıp Changbin'e yaklaşmıştı. Changbin ipek gibi duran saçlara elini atmıştı. Gerçekten ipek gibiydiler. Hızlı bir şekilde düzeltti. Sonra tekrar kağıt havlu alıp ıslak kalan yerleri kuruladı.

"Hyung" Felix öyle bir Hyung demişti ki Changbin'in kalbi sızlamıştı.

"Efendim?"

"Şey kustuğumu lütfen Jisung'a söyleme gerçekten yemekler yağlı olduğu için midem bulandı. Lütfen bak ben iyiyim gerçekten doktorluk bir şeyim yok, lütfen söyleme!" Felix'in gözleri dolmuştu.

"Tamam ağlama arkadaşını telaşlandıracaksın. Bak bakalım bana!" Cebinden lip balm çıkardı. Dudakları çok kuruduğu için yanında taşırdı. Hafifçe Felix'in dudaklarına sürdü. Sonra 5ml'lik bir krem daha çıkardı ve hızlıca Felix'in göz çevresine sürdü.

"Şimdi sadece tuvaletini yapmış rahatlamış biri gibi görünüyorsun" söylediği şey Felix'i gerçekten gülümsetmişti.

"Teşekkürler Hyung"

"Rica ederim. Yeni tanışmış olabiliz ama her zaman benimle rahatlıkla konuşabileceğini unutma," Felix gülümseyip kafasını salladı. Şu an çok duygusaldı konuşsa her an gözleri dolabilirdi. O yüzden o ışıl ışıl gözleri ile cevap vermeyi tercih etti. Changbin'de cevabını almıştı. Birlikte çıkıp masaya döndüler. Geldiklerinde Seungmin ve Chan'ın gitmiş olduğunu gördüler.

"Chan Hyung ve Seungmin niye gittiler"

"Önce rektör aradı sonra Chan'ın annesi aradı ne oldu bizde anlamadık, gitmemiz gerekli dediler ve gittiler."

Jisung, Felix'i inceledi arkadaşı bu kadar uzun gidince yine şüphelenmişti fakat yüzüne bakınca gayet iyi olduğunu düşündü. "Ne oldu bebeğim, çok geciktin?"

"Yağlı yemek mideme dokunmuş" diye dudaklarını büzdü.

"İyi misin doktora gidelim mi?"

"Off Jisung ishal için doktora gidilir mi?"

"Evet gidiler!"

"Şapşal ihtiyacım yok gayet iyiyim."

"Eee şimdi gidiyor muyuz?"

"Nereye?" diye sordu Felix.

"Biraz takılalım demiştik aslında ben yemek bizi sarmaz anca gece kulübü keser diye bir loca kiralamıştım. Eğer hepinize uyarsa gidelim hem yarın hafta sonu kimsenin dersi yok, biraz kafa dağıtırız ne dersiniz?" Changbin'in hafif emrivaki içeren bu teklifi nedense hepsine çok tatlı gelmişti.

No Strings Attached/ MinsungWhere stories live. Discover now