5. BÖLÜM: ELİF

6.7K 594 96
                                    


Ben geldimmm 💗

Yıldızları parlattıysak bölüme geçebiliriz canlarım ⭐️

Keyiflice okuyun 🧸

****

Gözlerim direkt evin kapısını buldu eli kapıda kalan Esilay bir bana bir de dibimde hızlı hızlı soluklanan Ezar'ı buldu. Öyle bir kaç saniye kaldı.

Daha sonrasında benden hızlı toparlanarak, içeriye dönüp "geliyor geliyor." dedi elini de arkada bana sallayarak. Gel dercesine.

Girdiğim transtan çıkıp son kez Ezar'a kötü bir bakış fırlatarak omzumda ki çantaya sıkı sıkıya sarılıp hızlı adımlarla evin kapısına gittim "geldim." dedim Esilay'ın arkasından "bir şey mi oldu anne?" dedim böyle yangın varmış gibi bağıran anneme. Kapı önünde Esilay tarafından engellenmiş olan Annem "ne olması gerekiyor?" dedi gerginlikle. Bana da bu gerginliği geçti birşey mi gördü diye baktım, baktım ama birşey çözemedim. Yerimde sallanıp derin bir nefes bıraktım.

Basılmış gibi hissediyordum kendimi, aslında hiçbirşey göründüğü gibi değildi yalnızca konuşuyorduk biz. Ama yine de bu hissi yenemedim, yenemediğim gibi de annemin her cümlesi battı bana.

"Arıyorum arıyorum açmıyorsun. Telefon aramalardan kırıldı ama sen duymadın" dedi sertçe.

Bu muydu derdi, dudaklarımı birbirine bastırıp "kapı önünde konuşmayalım anne." dedim uyarırcasına. Bağıra bağıra konuşmasını yalnızca benim duymadığım gibi Ezar'da duyuyordu. Başka zamanda bana bu konuda dert yanabilirdi ama şimdi değildi. Zamanı değildi.

"Sonra konuşuruz" deyip Esilay'ın elini kapı önünden çekmesiyle geçip ayakkabılarımı çıkardım. "ben burada kalpten gideceğim, ama Sehven Hanım hâla sonra konuşalım diyor" deyip eliyle kalbini tuttu.

Giydiğim ev terliğiyle çantamdan telefonumu alıp astım "anne ne yapayım, duymamışım. Hem kızlarla geldik zaten niye bu kadar evham yapıp duruyorsun" dedim kendi tarafımdan haklılıkla.

"Niye evham yapmayayım abini arıyorum cevap vermiyor, babanı arıyorum cevap vermiyor, seni arıyorum.." dedi tekrar kalbini tutarak "yoksun. Ee ben ne yapayım. Hiç kimse telefona cevap vermiyor ama üste çıkmayı da biliyor" dedi. Bana itafen.

"Ben çocuklarıma birşey mi oldu diye korkayım. Yaptığına bak." dedi ayıplarcasına. Konu uzadığından iki tarafında kendince haklılığı olduğundan "anne." deyip ellerini tuttum. "özür dilerim. Duymadım, hem ben kızlarla geldim bunu biliyorsun." dedim.

"Boşu boşuna kendini strese sokup hasta etme, babamlarda iştedir duymamışlardır" diye ekledim olay tatlıya bağlansın diye herkes salonda eminim bizi bekliyordu.

"Sehven bir kez de sen ara he kızım." dedi, arardım arardım da annemin telefonunu eğer ki duymamışlarsa benimkini nasıl duysunlardı ki.

"Ararım anne şimdi. Hadi sende kendini yıpratma, içeride Fatma teyzeler bekliyor" deyip salonu işaret ettim. "sen ara ama." dedi tekrardan elimde ki telefona bakarak. Abim gelsin bir ben ona gösterecektim. Annemi durduk yere korkutuyorlardı.

Esilay annemin koluna girip "gel Esma sultan." deyip içeriye salona götürdü. Sıkıntıyla elimi saçlarımın arasına daldırıp mutfağa geçtim bende. Abim ve babam umarım duymamışlardır. Eğer anneme cevap vermeden bana verirlerse bu sefer umursamadan tek tek ne yaptıklarını soracaktım. Beni bu saatten sonra susturamazlardı. Şimdi birde özel kart çıkmıştı.

VEYLAWhere stories live. Discover now