3. BÖLÜM: YANGIN YERİ

8.7K 731 125
                                    


Ben geldimmm 💗

Yıldızları parlattıysak bölüme geçebiliriz canlarım ⭐️

Keyiflice okuyun 🧸

****

"Elif mi?" diye tepkisini gösteren Mirace oldu, her ne kadar kendisiyle karşı karşıya pek konuşma fırsatımız olmasa da Esilay ve Meryem'in anlatmasıyla birlikte bir kez de buraya gelmesiyle nasıl biri olduğunu görmüştük.

Havadar halleri, kendi beğenmişliği ve küstah cevapları yetmişti de artmıştı. Anneanneleri onu diğerlerinden bir tık daha çok önemsediğinden daha da çekilmez bir hale bürünmüş, kimseye kelam etmiyordu.

Tabi Ezar'ın yeri farklıydı. "Ciddi misin?" diyen Mirace şaşkınlıkla elini ağzına kapattı. "aynen canım çok ciddiyim" Meryem hızlı hızlı kafasını sallayıp sinirini bize püskürttü. "saçını başını yolmamak için zor duruyorum" ellerini havaya kaldırıp sanki karşısında Elif varmış gibi yumruklarını sıktı.

"Ezar" dedim. Kabul ediyorsa sorun neydi. Kaşlarım istemsizce çatıldı, Ezar evleniyor muydu şimdi?

"Ezar abim bilmiyor tabii ki, bilse kıyamet kopacak" diyen Esilay oldu, kafasını hızla Esilay'a çeviren Meryem "heh işte bende ondan bahsediyorum ya Ezar abimin duyması gerekli yoksa anneannem teyzemlerle konuşursa bu işten çıkılmaz. Geri de dönülmez"

"Belki kabul eder" diye mırıldandım. Gözlerini belerten Meryem "Saçmalama Sehven, Ezar abi daha yeni çıktı hapisten hemen evlenmez. Hem evlenecek olsa bunu dillendirir. Söyler, ister" dedi, kesinlikle böyle birşey olmayacağını belirtircesine "hem Elif ve Ezar abinin adının yan yana geçmesi bile kabul edilemez" resti çekip derin bir soluk aldı.

"Aynen, abim akraba evliliğine karşı, yani Elif'i duysa yer yerinden oynar. Hele bir de arkasından iş çevrildiğini bilse...." deyip sustu Esilay.

"Sizde çıtlatıverin o zaman" Mirace dudaklarını büzüp ortaya bir şey sundu. Meryem onaylar anlamda kafasını sallayıp "öyle olacak zaten, Esilay..." dedi işaret parmağını tehditvari sallayarak "sen söylemezsen ben söyleyeceğim. Ezar abinin durup duruken başını yakmasına izin vermem"

"Tamam, Meryem sen söyle." Esilay topu Meryem'e atmıştı. "konuşurum" diyen Meryem yerinden kalktı bir anda. "neyse" deyip elini savuşturdu "ben çayı tazeleyeyim" demlikleri alıp içeriye geçen Meryem'le derin bir nefes alıp bedenimi geriye yasladım. Otoriter olan anneannesi ne yapacaktı bilinmezdi ama Esilay'ın da dediği gibi Ezar bunu duyarsa yer yerinden oynardı.

Mirace ve Esilay'ın isteme hakkında konuşmalarına katılmadan uzaklara dalan gözlerimle ileriye doğru baktım, durdum. Kendi içimde söz geçiremediğim kalbimin sıkışmasına göz yumdum yalnızca. İstemsiz bir şekilde kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor, elimi ayağımı karıştırıyordu. Bu durumu uzun zamandır arkadaşlarımla buluşup konuşmadığıma yordum, her ne kadar bir tahminim olsa dahi o tarafımı gömdüm. Bastırdım. Böyle birşey olması imkansızdı çünkü.

Meryem gelip çaylarımızı doldurdu, içtik tekrar boşalan bardakları doldurup içtik. İsteme hakkında bende bir kaç şey için atılıp konuştum, Meryem izin vermediğinden birlikte bahçede yemek yedik. Şimdi ise hafif hafif esen rüzgarın tadını çıkarıyor, çökmüş olan güneşin yerini kendini belli eden dolunaya bırakmış onu izliyorduk.

Masanın üzerine bıraktığım telefonumun sesiyle daldığım yerden irkilip çıktım. Öyle çok dalmış izliyordum ki parlayan ay ışığını, kızların sohbetini bile unutmuştum.

VEYLAWhere stories live. Discover now