•Giriş•

669 47 11
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

..

Miara endişeli gözlerle yürüyen birinci sınıf kalabalığıyla beraber az önce müdür yardımcısı olduğunu öğrendiği ve oldukça sert gözüken kadının arkasından yürürken hangi binaya seçileceğinden çok ilerde profesör Mcgonnagal gibi olmak istediğini düşünüyordu.

Miara'nın tüm ailesi Ravenclaw olan ve bununla gurur duyan, kutsal 28'deki ailelerden ve soyları Rowena Ravenclaw'ın ta kendisine dayanan Hudsonlardı.

Miara, Malfoylar, Blackler gibi safkan takıntısı olan bir aileden gelmesede bazen Hudsonlar onlardan da beter olabiliyordu. Trene binmeden önce annesi Ravenclaw soyunun öneminden, bilginin kutsallığından ve Miara'nın yıllardır dinleyerek büyüdüğü diğer tüm kuralları anlatmıştı ve onları gururlandırmasını söylemişti.

Oysaki 11 yaşına tam bugün basan Miara, ailesinin sadece onunla Miara olduğu için gururlanmasını çok isterdi. Trene binmeden önce annesinin ona sarılıp onu sevdiğini söylemesini duymak için her şeyini verebilirdi.

Mektubu gelir gelmez annesi ona yıllardır öğrettiği iksir, bitkibilim, büyücüler tarihi ve teorik ksks'ya ek olarak alıştırma değneği ile basit tılsım dersleri de vermeye başlamıştı. En ufak bir yanlışında küçük kızına kınayarak bakarak bir Hudson'ın büyüde ustalaşması gerektiğini onu ve ailesini gururlandırmasını her zaman çok çalışmak zorunda olduğunu söylerdi.

Miara ise annesine karşı ağzını açmaya cesaret edemezdi çünkü hep bu baskıyla büyümüştü. Şimdi ise bu kendinen emin kadını görünce onun gibi görünmek için her şeyi yapabileceğini düşünüyordu. Çünkü Miara birçok şeye sahip olabilirdi ama özgüven bu meziyetlerden biri değildi.

Ortak salona girdiğinde düşüncelerinden kurtulup heyecanla etrafına bakındı. Annesinin yıllar boyu ona okuttuğu kitaplardan salonun tılsımlarla efsunlandığını ve dekorasyonunun bu şekilde yapıldığını biliyordu ancak yine de etkilenmeden edemedi.

Dumbledore ufak bir açılış konuşmasının ardından heyecanla fısıldaşan birinci sınıflara döndü ve gülümsedi. "Profesör Mcgonnagal seçmelere geçebiliriz."

Mcgonnagal elindeki parşömeni açarak  kürsüye yaklaştı. "İsimlerinizi okuduğumda buraya gelecek ve başınıza seçmen şapkayı geçireceksiniz. Şapka, sizleri binalarınıza yerleştirecek."

Miara kadının gerisinde duran sandalyenin üzerindeki eski şapkaya baktı. Birden midesi kasıldı. Annesinin sesi kulaklarında yankılandı. "Bizi gururlandır, sen bir Hudson'sın."

"Potter James!"

"Gryffindor!"

..

"Hudson Miara!"

Miara endişeyle sandalyeye oturdu.
Şapka başına geçer geçmez beynin içinde konuşan sese odaklandı. Bunun olacağını biliyordu.

"Bir Hudson daha ha! Siz Hudsonlar ammada bilmişsiniz canım, ancak sen oldukça mütevazi bir yapıya sahipsin. Ancak Hufflepuff olamazsın! Ah hayır hayır asla. Çok zekisin ah evet oldukça zekisin hatta Hudsonlar arasında gördüğüm en zeki öğrencisin. Ancak senin yerin Gryffindor!!"

Miara başından çıkan şapkayla beraber dizleri titreyerek şok içinde, onu alkışlayan Gryffindor masasına ve dehşetle ona bakan Ravenclawlı kuzenlerine baktı. O nasıl bir Gryffindor olabilirdi? Daha annesine bile düşüncelerini açık yüreklilikle ifade edemiyordu! Gryffindorlar cesur olmalıydı. Pervasız olmalıydı ancak Miara o kadar temkinli haraket ederdi ki bazen geçen sene mezun olan abisi Dean bile onun bu haline şaşırırdı.

Neredeyse ağlamak üzere bir vaziyette yeni binasının masasına gitti ve onu gülümseyerek alkışlayan kendisi gibi kızıl saçlı kızın yanına oturdu.

"Merhaba ben Lily Evans."

Miara gözlerini kırpıştırarak karşısındaki kıza baktı ne yani bir Hudson'ın başka binaya seçilmesini herkes kınamayacak mıydı?

"Merhaba memnun oldum. Bende Miara Hudson."

Lily ona gülümsedikten sonra beraber bitmek üzere olan seçimlere döndüler.

"Black Sirius!"

"Gryffindor!"

Salona çöken uğultuyla beraber Miara şaşırmadan edemedi. Black ailesinin, tüm fertlerinin Slytherin olmalarıyla gururlandığı bilinen bir gerçekti. Sirius denen çocuk üzülmüş olmalı diye düşündü Miara.

Ancak Sirius sahneye çıkarkenki halinden oldukça farklı olarak gururla oldukları masaya doğru yürüdü ve James denen çocukla beşlik çakarak oldukça gürültülü olarak sevinçlerini belli ettiler.

İşte tam o an Miara, Sirius'a hayran olmuştu. Daha okul yılı başlamadan Sirius ergenliğiyle beraber oldukça yakışıklı bir çocuğa dönüşmeden ki şu an da oldukça tatlı gözükmüştü Miara'ya, bu cesur kendinden emin hareketiyle Miara ona hayran kalmıştı. Ailesinin ne düşüneceğini düşünmüyor gibiydi. Belki de Blackler o kadar da katı değildir diye düşündü Miara ancak Sirius oturduktan sonra Slytherin masasından kin dolu bakan yüzleri görünce Miara Sirius'un çok farklı bir çocuk olduğunu anlamıştı.

KORKAK GRYFFİNDOR [SİRİUS BLACK ]Where stories live. Discover now