Bölüm 6

25 0 0
                                    

Tyler, çatalına büyük bir peynir lokması batırdı ve sonra ağzını açarak midesine indirdi.Ekmeği aldı.Kopardı ve hemen peşinden midesine yolladı.Tyler masasının başında oturuyor ve hevesle yemeğini yiyordu.Karşısında Hannah vardı.Tyler'ın sağında ise oğlu Edward ve kızı Sophia oturuyordu.Herkes yemeğiyle ilgileniyor ve kimse sesini çıkarmıyordu.Biraz sonra Tyler kafasını kaldırıp ağzını lokmayı çiğnerken bir yandan yanındaki insanlara bakıyordu.Sofranın sessizliği bir an onu rahatsız etmişti.Sonra bir peçeteyle ağzını temizledi.

"Burası neden bu kadar sessiz ?"

Kimse cevap vermedi.Tyler gözlerini Hannah'a dikmişti.Hannah'da bir şey yoktu.Rahat bir şekilde yemeğini yiyordu.Daha sonra Tyler'ı gördü ve çatalını bıraktı.Ağzındaki lokmayı bitirdikten sonra gözlerini çocuklarına çevirdi.

"Edward, Sophia.... Bir problem mi var ?"

Cevap gelmemişti.Edward 14 yaşındaydı.Sophia ise 11 yaşındaydı.Edward tamamen savaş meraklısı biriydi.Sürekli kılıçlarla vakit geçiriyordu ve bunun için ders alıyordu.Kitaplarla pek arası yoktu.Sadece Kuzey Tarihi hakkında birkaç bilgiye sahipti.Onun dışında hiçbir derse ilgi göstermiyor.Hatta derslerden kaçmaya çalışıyordu.Bu yüzden babasından azar işitiyordu.

Sophia ise ne savaş meraklısı ne kitap meraklısı biriydi.O sadece derslerine gidiyor.Öğrenmesi gerekeni öğreniyor ve evine geri dönüyordu.Çoğunlukla arkadaşlarıyla vakit geçiriyordu.Abisiyle arası gayet iyiydi.Çok iyi anlaşırlar.Fakat bugün farklıydılar.

Hannah birden atıldı.

"Sana bir şey söylemem gerek Aşkım."

"Dinliyorum."

"Edward bugün her zamanki gibi kılıç dersi almaya gitti.Fakat bugün tahta kılıçlarla değil çeliklerle talimat yaptılar.Fakat Edward hocasını yaralamış.Hemde ağır bir şekilde.Adamın karnına kılıcı saplamış."

Tyler'ın suratında büyük bir şaşkınlık ifadesi vardı.Kafasını Edward'a doğru çevirdi.

"Nası...böyle bir şeyi." Dili düğümlenmişti.Biraz durdu. "Neden böyle bir şey yaptın ?"

Edward yere bakıyordu.Sonra kafasını kaldırıp babasına baktı.

"Bu bir hataydı."

"Hata ? Demek yanlışlıkla adamın karnına kılıcı sapladın." Hannah'a döndü. " Öğretmenin durumu nasıl ?"

"Durumunun iyi olduğunu öğrendim ama bir hafta dinlenmesi gerekiyor."

"Kesinlikle adama bir özür borçluyum." Tekrar Edward'a döndü. " Böyle bir saçmalığı nasıl yapabilirsin anlamıyorum.Savaşta değilsin.Altı üstü kılıç dersi bu."

"Ama sinirlerimi bozdu.Benimle alay etti.Seninle alay etti."

"Bu bir taktikdir Edward.Senin nasıl tepki vereceğini merak ediyor.Sen ise bir acemi gibi tavranıp öfkeyle saldırdın.Hayır.Bir insana kılıçtan geçirmek insanların senden korkmasını sağlamaz.Eğer bir olay karşısında sakin davranıyorsan.O zaman korkulan biri olursun.Çünkü sakin bir adamın kafasında binlerce düşünce döner durur ve bu düşünceler çoğunlukla kötü düşünceler.Düşmanını yıkmak için strateji kurar.Onu zayıf noktasından vurur.Öfke kötü bir şeydir Edward.Düşünmeni zayıflatır.Sadece o an aklına geleni yaparsın.Ama doğru düşünürsen asıl yapman gerekene ulaşırsın.Saatlerce düşün.Hatta aylarca,yıllarca düşün.Yeter ki doğru olanı seç."

Edward başını salladı.

"Bundan böyle biraz daha dikkatli ol." Sonra Sophia'ya döndü. "Sophia kızım, senin derslerin nasıl gidiyor ?"

Bitmeyen SavaşWhere stories live. Discover now