ANNE ENGELİ

493 30 7
                                    

Benim yaşadıklarımın aynısını yaşa salak kızım.”

Günümüz

Anne kapı çalıyor diye bağırdı , Asya . Mutfaktan çıkıp kapıyı açtım. Annem gelmişti.
Yüzünde garip bir gülümseme vardı.
“Kızım , naber?”
“İyi anne , kahvaltı yapıcaktık. Gel otur.” dedim acele şekilde mutfağa giderken . Masaya  oturduk . Annemin yüzündeki garip fazla gülümsemesi hala duruyordu.

“Anne bi mutlusun.”
“Mutluyum tabi , yeni hayat yeni düzen geliyor.”
“Ne oldu anne taşınıyor musun?” Dedim gülerek
“Yok yakında görürsün.”
“Evleniyor musun.”
“Melis sus görürsün.” Dedi Gülümsemem devam ederken .
“Benim bir işim var ajansta Asya sana emanet .”
“Tamam kızım.”

Yukarı hazırlanmaya gittiğimde Mary’i aradım . Ajans için gereken dosyaları adresini istedim. Görüşmeye gidecektim onun habersiz anlaştığı yere .

Melis: Mary günaydın.
Mary: günaydın
Melis :ajansa gidiyorum bugün
Mary: tamam iptal etmeye gidiyorsun biliyorum (gülüyordu.)
Melis: bakcaz artık , raporları atar mısın ilk bana?
Mary: atarım.
Melis: tAmam , kapatıyım
Mary: melis
Melis: efendim
Mary: seni seviyo-.

Ağzında m harfi çıkmadan kapatmıştı . Gülmeme engel olamadım. Bir anda bunu beklemiyordum.

“Şapsalsın ya.” Diye geçirdim içerden . Raporları göndermişti. Onları incelerken bir taraftan hazırlandım , çıktım .

Flashback (dün)
Melisin annesi - mine

“Benim kızım cidden salak” sinirden gözüm kararıyordu .
“Asya bu kadını gördün değil mi anneannecim?” dedim kibarca , Asya kafasını salladı .

“Me işte , tuvalete götürdü beni ama kendim yaptım.” dedi Asya oyuncakları ile ilgilenirken
Asya’nın dedikleri ile daha çok sinirleniyordum.
Bir plan yapmam lazımdı . Hızlı bir plan .

  Eski dostları aradım , Mary ile ortak olabilecek dostları . Mary annesinin telefon numarasını buldum . Koskocaman kadını buraya mı çağırsam diye düşünürken gelmesi benim için daha iyi olur diye de söyleniyordum .
“En azından lanet kızını alıp gider.”

Dayanamadım aradım.

İngilizce konuşma geçiyor …
Mine: merhaba
Bayan connell: merhaba , kimsiniz numaranız ABD ye ait değil?
Mine: ben melisin annesiyim . Mine ben . Yemeğe gelmiştiniz Türkiye’de
Bayan connell:hatırladım , niye aradın?
(Sesi direk soğuk çıkmıştı)

Mine: kızını buradan al , yine kızımın etrafında
Bayan connell : (uzunca güldü) mary artık benim kızım falan değil , beni yaraladıktan sonra onu kızım diye mi ilan edecektim ?
Mine : anlamadım
Bayan connell: hanımefendi kapayın lütfen beni alakadar etmiyor .
Mine : durun durun yaralama derken
Bayan connell : evet kendi öz annesini yaraladı ve ABD den uzaklaşmak zorunda kaldı . Neyse daha fazla rahatsız etmeyin beni.

Kapadı . Mary suçluydu yani . Buraya kaçmak için mi gelmişti ?


Günümüz
Mary tarafından

Aynaya baktığımda , O kadar zamandan sonra yüzümün kızardığını gördüm.
“Şapşalım, şak diye kapadım.” Gülümsedim.
Kapı çaldı. Kahveniz geldi efendim . Asistan kahveyi bıraktıktan sonra gitti , kahvemi yudumlarken yarım saat boyunca raporları inceledim. Yazılarımı düşünmeye devam ettim.

Avukat arıyor …

Avukat: Mary hanım merhaba (İngilizce .)
Mary: merhaba , gelişme var mı ?
Avukat : cezanız biticek, ülkeye geri dönebileceksiniz tek şart varmış.
Mary; nedir

My Mother's Friend (GXG) +18Où les histoires vivent. Découvrez maintenant