My Mother's Friend (GXG) +18

ÇOCUĞU İLE TANIŞMAK

 

“Geliyorum Mary, ahh” dedim yanımda duran yastığı sıkıyordum. Aynı sırada Mary daha çok hızladı. İyice kıvranmıştım. Birkaç dakika sonra boşaldım. Nefes nefese kalmış halde Mary’e bakıyordum .
“Günde 4 defa boşalma , rekor.” Dedi Mary. Yüzünde becerdim der gibi bir gülümsesi vardı. Aşağından yukarıya doğru çıktı.
Yorulmuş halde yanıma uzandı. Çıplak  vücutlarımız  birbirine değiyordu. Göğsüme yatmıştı. Elimi alıp parmaklarımızı birbirine geçirdi.
 Şu an onunla aynı yatakta olmak 8 yıldır rüyamda gördüğüm an gibiydi. Rüya mı gerçek mi? Arada sorguluyordum.

 “Rüyada mıyız?” Diye sordum . Gülümse sesini duydum. “Rüyada böyle şeyler mi görüyorsun?” Dedi . Yüzüme  gülerek baktı . Sanki aynı günde 4 kere sevişmemiş gibi ondan utanmış gibi baktım. “Yok, böyle şeyler görmedim.” Dedim.
“Peki görme bakalım da bu rüya olmayacak kadar gerçek Melis , acayip ama yan yayız.” Dedi parmaklarım ile oynamaya başladı. Bir süre sessizlik oldu ve bu sessizliği bozmak istedim.

“Mary , bir şey sorcam.”  Dedim . “Seninle ilk karşılaştığımızda yılbaşında geri olacağımızı düşündün mü?” bunu dememle yüzüme doğru dön. Eliyle yüzümü tuttu. Okşamaya başladı. “ Doğrusunu diyim mi?  Olur mu? Diye düşündüm ama çok zor değil miydi?”  Dedi . Yüzümü aşmaya devam ederken.

“Sen düşündün mü Melis” diye ekledi. “Sinir olmuştum , sana baya düşünemiyordum.” Dedim güldüm.
“Beni gördüğüne sevinmedin mi?” Dedi.
“İçten içe sevindim de kendime bile itiraf edemedim. Ayrıca sana sinirlenmek daha kolayıma geliyordu.”
“Öyle mi?”
“Öyle” dedim dudağına hafifce bastırdım.

 Nirvanaya ulaşmış gibi hissediyordum.  Daha geçen ay onu düşman ilan etmiş hatta 8 yıl boyunca onun hakkında saçma sapan rüyalar görmüşken şu an yanımda duruyor , vücutlarımız değiyordu. Bir anda kalkmak istedim.” Mary ben annemi aramadım , Asya nerede bilmiyorum. Gelcem”
Eliyle tshirti işaret etti. “Şunu giy. Balkon eser”

 Tshirti giyip balkona çıktım. Annemi aradım

Melis: Anne , napıyorsun.
Anne: sen napıyorsun asıl , mesaj attım aradım defalarca açmadın sonra Doğa söyledi ofisteymişsin.
Melis: çalışıyorum , işler yoğun ( o anda gülümsedim baya önemli işlerim var tabii Mary’i becermek gibi)
Anne : kızım Asya seni sorup duruyor bak , gel artık eve.
Melis: Yarın anne , asyayı eve bırak ben gelicem bakıcı baksın .
Anne : tamam sabah çıkarım .
melis: öpüyorum annecim ,iyi geceler.
Anne: hadi yat yat iyi geceler

Balkonda durmuş biraz etrafı inceledim . Üşüdükten sonra içeriye girdim . Mary uyuyakalmıştı. Yatağa oturdum saçlarını okşamaya başladım. “Yaptığım şey doğru muydu? 8 yıl boyunca yaşadığım eziyeti tekrar kendime çektirmek istemiyordum. Olabilecek miydik? Kafamda düşünceler boğuşurken ağlamaya başladım .Mutluluk ya da hüzün bilmiyordum. Yorgundum daha fazla dayanamadım Mary yanına yattım.

Güneş gözüme çarpıyordu . Gözümü iyice sıktım. Sabah olmuştu , Mary yanımda değildi. Doğrulduktan sonra aşağıya indim. Aşağıya indiğimde Mary mutfaktaydı.
“Günaydın.”
“Günaydın”
 “Kahvaltı hazırladım” dedi Mary tebessüm etti.
“Yardım edeyim.”
“Gerek yok Melis, hazır bile otur.”

 Masaya geçtik, kahvaltı yapıyorduk. Mary tabağını uzat dedi. Semiz otu salatası yapmıştı. “Seversin.”
“Unutmadın mı?” Dedim çocuk gibi. “Neden unutayım Melis , sarhoşken adamdan istemiştin barda. Adam salak salak bakıyordu ne diyor diye.”
“Sonra yemiştim ama “ dedim semiz otunu yerken .
“Melis ,bugün ne yapıyorsun geliyor musun ofise . Gitmem lazım benim fotoğraflar seçilcek.” Dedi Mary.
“Gelemem , Asyayı alcam. “
“Tamam , fotoğrafları atarım mailine bakarsın.”
“Tamam.”