Live to Win//Jeongbin

|6|Önlüklü Changbin PUAHAHA

Changbin'in bakış açısı

Su ihtiyacımı gidermek için kalktığımda karşılaştığım sıcaklık ve baskı kalkmamı engellemişti.

Jeongin, bana yaslanmıştı.

Rahatsız olduğumu söyleyemezdim ki bu çok anormaldi. Rahatsız olduğuma kendimi inandırmaya çalışıyordum.

En sonunda rahatsız olmasın diye yavaşça kalkmaya çalışmaktan kan ter içinde kalmıştım ve bir anda kafasını kaldırıp yan tarafıma bir anda bıraktım.

Bırakmamla birlikte başını birazcık sert bıraktığımı anlamıştım gelen küt sesiyle.

Bu onu uyandırmaya yetmemişti. Anlık olarak onun ağır olan uykusuna şükretmistim. Ama onun yerine uyanan başka bir şahıs vardı.

"Noldu chang. Neydi o ses?"

"Yok bir şey. Arkadaşının beyni biraz sorun görmesi dışında."

"He iyi. Pek bir sorun olmaz o zaman." demesi beni şaşırtmıştı. Bir o kadar da komiğimw gitmişti bu cevap.

Kurcalamayıp su almaya gittim. İçip geri geldiğimde yatağa yattım ve arkamı döndüğümde burun hizamdaki yüzün sıcak nefes alış verişini duyuyordum.

Bu ılık ılık nefes alış verişi beni mayıştırmış olacak ki hemen uykuya dalmıştım.

Jeongin'in bakış açısı

Sabah kalktığımda kendimi Seungmin'in evinde bulmuştum. Arada onlara kalmaya geldiğim için ortam hakkında bir endişem yoktu ama nasıl geldiğimi sormam gerekiyordu.

Bir anda kalkmamla kemiklerim ve özellikle kafamın ağrısı beni oflamaya itti. Doğrusu heryerim ağrıyordu ve bu basit bir ağrı değildi.

Dün gittiğim sahilden dolayı soğuk almış olabilirdim ki bu Seungmin tarafından sürekli uyarıldığım fakat yapmaktan vazgeçemedigim bir faaliyetti.

Kalktığımda yanımda başka bir yastık ve gayet büyük bir boşluk görmüştüm. Gece kimle yatmış olabileceğimi merak ediyordum.

Seungmin seçeneğini kafamdan eklemiştim çünkü kendi yatağı hâlâ dağınıktı ki bu onun orada yattığını düşündürmüştü.

Dışarıdan gelen tabak çanak sesiyle odadan zorla da olsa çıktım ve mutfakta Seungmin, annesi ve Changbinle karşılaştım.

Önlüklü Changbin!?

PUAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA

Gördüğüm görüntü beni aklımı kaçırmışcasına kahkaha atmaya itmişti.

Benim kahkaha atmaya başlamamla Seungmin'in de bana katılması onun da uzun zamandır kahkahasını tuttuğunun en büyük göstergesiydi.

Bizim kahkahalarımızla Changbin bize dönüp kaşlarını çatmıştı. Ama Seungmin'e bakınca bu yerini minik bir tebessüme bırakmıştı yerini.

Haklıydı da... Seungmin çok güzel gülüyordu...

Kahkahamın bir anda geçişi ve Seungmin'i izlemeye başlayışımla dibimde biten Seungmin'in annesini fark etmemiştim.

Bir anda ağzıma giren sucukla neye uğradığımı şaşırmıştım. Üstelik sıcaktı da.

Ani gelen sucuk ve sıcaklığı ile dilim yanmıştı ama bu muhteşem tabloyu bozmaya yetmiyordu dil acım.

Bu tabloya öylesine susamıştım ki. Herkes p kadar mükemmel ve muhteşemdi ki...

Yemeği yedikten sonra eve gitmek için izin isteyip masadan kalktım.

"Seungmin bilgin olsun, bugün okula gelmeyeceğim. Bizim amigolara bugün sen baksan olur mu onlar ne yapacağını bilir. Beom'u onların başında durması için görevlendir lütfen."

Çatalındaki zeytini ağzına atarak konuştu.

"Hayırdır bir sorun mu var? Bir hafta kalmışken gelmemezlik yapmazsın sanıyordum."

"Bugün cidden dinlenmem gerekiyor. Dediklerimi yapabilir misin lutfeen?"

"İyi hadi. Git madem ve yeterlice dinlen. Çünkü yarın için söz vermiyorum bunu bil. Yarın seni çivi gibi bekliyorum."diyip beklentiyle baktı ve göz kırptı. Bu beni mutlu etmişti.

Şimdiden dinlendiğimi hissediyordum...

Bu bölüm, bugün bölüm atma zorunluluğum olduğu için yazıldı ve pek özendiğim bir bölüm olduğunu soyleyemem. Kötü olmuşsa kusura bakmayın.