1. BÖLÜM : YAĞMURLU GECE

9 2 1
                                    

Plumy'nin gözünden.
3 Mayıs 2022 , 20:38
Düşünüyorum , düşündükçe düşünüyorum. Birşeye özlem duyuyorum ama ne olduğunu kestiremiyorum. Bir dakika , ev özlemi bu! Değil mi? Sanırım öyle. Anlayamıyorum , hiç bir zaman olmayan bir şeyi nasıl özleyebilirim ki? Peach'in restoranının güneşliğinin altında küçük kardeşimle oturuyorum. Hava soğuk , yağmur yağıyor , o sırada düşüncelere dalmış gibiyim. Düşünüyorum ki , keşke evim olsaymış. Grape ile bir şöminenin önünde oturup , yemek yiyebilirdik , karanlıkta yarı aç ve çalarak yaşamak yerine..
O kadar çok düşündüm ki neredeyse üşüdüğümü unutacağım , üstümde ince su yeşili bir bluz ve altımda siyah beyaz karolu bir eşofman. Kardeşim yanımda bana doğru yaslanmış , uyku sefasında. Onun üzerinde de geniş bir kumaş ceket ve altında kolsuz elbisesi vardı. Peach bir anda bana seslendi ve irkildim.
" Hey velet! Buraya gel. Birşey söyleyeceğim. "
Grape'i masaya doğru yasladıktan sonra tekerlekli sandalyeme kendimi yerleştirip ona doğru gittim:
" Efendim" dedim. " Siz ikinizin burada kalmanızdan artık gına geldi. Bana bir yükten başka birşey değilsiniz!" Diye bağırdı. O sırada orda çalışan Pot abi restorandan Peach'i duymuş olacak ki dışarı çıktı.
" Bayan Peach! Lütfen. Onları kovmayın. Onlar daha çocuk! Gidecek yerleri yok!"  " Sen o işe yaramazları istiyorsan alabilirsin! Onların bir daha buraya adımlarını dahi attıklarını görmek istemiyorum! "
Bağırışmaların arasında arkamda bir patırtı hissettim, Bu Grape'ti. Bana doğru koşarken sandalyeme çarpıp düşmüştü. Onu kucağıma aldım ve ağlamaya devam etti. Pot abi tekerlekli sandalyemi tuttu ve dedi ki:
" İyi o zaman! Bu işe yaramaz dediğin çocuklar senin gibi empati yoksunu kendine iş kadını diyen kokmuş bir maymunla kalmayı hak etmiyorlar zaten!"
Ortam sessizliğe büründü. Peach kaşlarını çattı ve yüzü kızardı , içeriye girip kapıyı suratımıza kapattı. Yağmur da sanki ortamla birlikte hiddetlenmişti. Pot kapının yanına bıraktığı şemsiyesini aldı ve üzerimize doğru tuttu;
" Üzgünüm çocuklar ama benim de size bakacak param yok. Şimdilik evime gidelim de bişeyler içip ısınalım " Beni ve kucağımdaki kardeşimi evine doğru , sokaklardan çıkardı böylece. Ama bu da çok uzun sürmeyecekti , asla da sürmezdi zaten. Birileri bizi evine götürür , iş yaptırır ve atardı. Bu döngü canımı sıkıyor , ama alışmışım o yüzden o kadar da takmıyorum. İnsanların bize acımasından nefret ediyorum. Bu dünyada tek sevdiğim kişi kardeşim sanırım. Küçükken kendime yemin ettim , kardeşimi sonsuza kadar koruyup , seveceğim ve asla kimsesiz hissetmeyecek.

                                                                         ...

Evine geldik ve beni koltuğa oturttu , sonra da mutfağa gitti. Aslında Pot abi çok iyi biridir , restoranda bize gerçekten o bakardı. Arkada boş bir odaya bize bir oda bile yapmıştı.
" Biraz çay yaptım , için de içiniz ısınsın." Dedi , tepsiden bir bardak kardeşime ve kendime aldım. Grape;
" Abla.. Peach teyze bizi neden sevmiyor? Biz ona kötülük mü yaptık?" " Hayır ablacım.. Peach sadece biraz huysuz , biz birşey yapmadık." Kafasını salladı ve ona çayından bir yudum verdim. Pot abinin bir sevgilisi var ve o bizi hiç sevmez. Restorana geldiğinde bize hep ad takar ve kötü davranırdı. Tamda bunu düşünürken "Pear" odasından çıktı. Bizi oturma odasında görünce bir anda yüzünün rengi soldu. Kaşlarını çatıp Pot'a gel işareti yaptı , Pot abi de yanına gitti ve ikisi de mutfağa girip kapıyı kapattılar. Çayları bitirince Grape; " Abla , evi gezebilir miyiz?" Dedi. " Olur , gezelim hadi." Grape sandalyemi evin içinde gezdirdi , ev 2+1 idi , Pot ve Pear'ın yatak odası , oturma odası ve küçük boş bir oda daha vardı. O odaya girdiğimizde Grape; Burada uyuyabiliriz! Yeey!" diye bağırıp yerinde zıpladı , çok sevinçli görünüyordu. Son 6 ayda ilk defa kalacak bir ev gördüğündendir herhalde..
" Siz aptallar susmazmısınız hiç!"
   Pear'ın bağırışıyla Grape bir anda sustu. Deminki sevincinden eser yoktu. Resmen heykel gibi kalmıştı , odadaki pencerenin eşiğine oturup dışarıyı ifadesiz bir suratla izlemeye başladı.    " Bayma be Grape! Kız homurdanıyor sadece bunda birşey yok."  Dedim sahte bir mutlu sesle. Numaramı yemiş olacak ki; " Hmm! Doğru dedin , o çok şapşik! Ben istediğim gibi sevinirim hehe!" O kadar saf ki. Onu mutlu etmek çok kolay ve galiba bu iyi birşey. 
  Pot abi birkaç dakika sonra bizi içeri çağırdı ve yanına gittik. Koltukta Pear'ın yanında oturmuştu , bol kahverengi ceketi ve şapkasının yanında yırtılmış bir pantolon giyiyordu. Pear da uzun kollu yeşil , göğüs dekolteli bir bluz üst ile beyaz tayt giyiyordu. İlk Pear konuştu;
" Biz konuşup anlaştık ki , siz ikiniz burada sadece 1 gün kalabilirsiniz."
"P-Peki yarın?" Dedi Grape ,  sorusunu Pot abi cevapladı;
" Yarın maalesef yetimhaneye gidiyorsunuz.. özür dilerim çocuklar." Grape üzgün bir şekilde yan koltuğa oturdu ve bana acıktığını belli etmek için karnını okşadı. " Şey , Pot abi. Grape acıkmış da ona birşeyler verir misiniz." Daha Pot abi cevaplayamadan Pear kulağına bir şey fısıldadı , ama ne dediğini duymuştum.
" Bu çocukları yarın kovmakla iyi yapıyoruz demiştim , yarın bugün bunlar yemeğimize de paramıza da göz koyar."
Pot abi gözlerini ondan kaçırdı; " Elbette , nohut pilav yapmıştım. Onu getireyim." Dedi. Mutfaktan getirdi ve Grape'in önündeki sehpaya koydu. Grape yavaşça başladı ben ise onu izledim. Pear ne kadar da şeref yoksunu yahu , direkt bi haltlar yiyeceğimizi düşündü. Yanlış kızı bulmuşsun, Pot abi.
  Pot bize yer yatağı yaptı ve iyi geceler dileyip çıktı. Grape yattığı gibi uyudu zaten. İşte yine düşüncelerimle yanlız kaldım. Pot yetimhaneye gideceğimizi söyledi değil mi? Haha. Yanılıyor. Tekrar o çocuk hapishanesinde 5 saniye bile kalamam. Onlar uyanmadan sabah Grape'le kaçarım. Yolumuzu buluruz. O salak Pear'a da Pot abiye de ihtiyacımız yok zaten..değil mi? Onlar bizi istemiyorsa biz de onları istemiyoruz. Of. Yine çok düşündüm galiba. Grape'i yanağından öpüp kendimi uyumaya bıraktım. Erken uyanmaya alışkındım zaten , sabah 4te bile uyanabilirdim.
 
                                                                   ...

4 Mayıs 2022 , 04:17
Gözlerimi karanlık ve sessizliğe açtım , yavaşça yataktan kalkıp kendimi oturma pozisyonuna ayarlayarak Grape'i uyandırdım. Zorlukla beni tekerleklekli sandalyeme koydu ve kucağıma bindi. Odanın kapısını açtım ve ev kapısına doğru ilerledim , bir elimle uykuya tekrar dalmak üzere olan Grape'i tuttum bir elimle de kapıyı açıp dışarı doğru tüm gücümle kendimi ittim ve sokaklara geri döndüm. Tekrar buradayım işte , yine uzun sürmedi. Gittikçe gittim. Olabildiğince uzaklaştım ve arasokaktaki bir kutuya düştüm. Üşüyorum. Yine çok soğuk. Kalan gücümle kardeşime sarılıyorum.
Soğuk. Çok.. soğuk. 







...

Okuduğunuz için teşekkürler! 2. bölümü de bugün atıcam!

Plumy ve GrapeWhere stories live. Discover now