KİMYACI // MİNSUNG

Kuduz Hyunjin

Seung-won arkaya düşünce üzerine çıkıp yüzüne bir kaç yumruk daha attım. Bir kez daha vurmak için kolumu kaldırdığımda birisi kolumdan tutup Seung-won'un üzerinden itti. Sarsıldığım için arkaya düştüm. Ben yerden kalkana kadar Seung-won'da yerden kalkmış ve koşarak bana bir yumruk sallamıştı fakat yumruğu yüzüme denk gelmemişti çünkü Changbin ona bir tekme atmıştı.
Changbin olaya dahil olunca Seung-won'un 4 arkadaşı daha olaya dahil olunca bizimkiler de rahat duramadıklarından onlarda atlamışlardı olaya.

Ben Seung-won ile ilgilenirken diğerleri de geri kalanıyla ilgileniyordu. Kantindekiler bize geçen seneden alışık oldukları için artık hiç bir tepki vermiyorlardı. Biz bir köşede kavga ederken onlar sohbet muhabbetleri ne devam ediyorlardı. Kavga artık iyice karışmıştı. Kim kime vuruyor belli değildi. Hatta bir ara birisi sırtıma tekme atmıştı ama kim olduğunu görememiştim. Onu kimin yaptığını bir bulursam ağzına sıçacağım.

Seung-won'u altıma almış yüzüne yumruğumu geçirdim. O sırada Hyunjin'in "SAÇIMI BIRAK OROSBU ÇOCUĞU! SAÇLARIM SENDEN KAT KAT DAHA DEĞERLİ!" bağırışmalarını duyunca ona döndüğümde nasıl olduğunu anlamadığım şekilde şerefsiz birden konumlarımızı değiştirerek bir yumruk attı. Tam ikinciyi atacakken kantin kapısından gelen sesle durmak zorunda kalmıştı.

"BİRBİRİNİZDEN AYRILIN VE MÜDÜR YARDIMCISININ ODASINA GİDİN!!"

_______

Şuan da Seung-won, onun bir kaç arkadaşı, Seung-won'un zorbalık yaptığı çocuk ve bizim grup müdür yardımcısının odasındaydık. Ha tabi birde Kimyacı vardı. Evet evet doğru duydunuz yanımızda yeni kimyacı Han Jisung var. Biz kantinde kavga ederken -daha doğrusu ben Seung-won'un ağzıyla burnunu yer değiştirirken- kimyacı kahve almak için kantine girmiş ve bizi görmüştü. Şimdi de annemin gelmesini bekliyorduk. Sessiz geçen bir kaç dakikanın daha ardından kapı çalmıştı. Müdür yardımcısının gir demesiyle kapı sanki kırılacakmış gibi açılmıştı. Veee beklenen o mükemmel insan. Lee Jisoo.

Annem odaya girer girmez gözlerini benimle birleştirmiş ve ecel terleri dökmeme sebep olmuştu. Çünkü bakışı hiç hoş bir bakış değildi. Kadın bakışlarıyla dövmüştü resmen. Alev falan çıkıyordu gözlerinden o derece yani. Gözlerini benden çekerek boş olan koltuğa, Han Jisung'un karşısına oturdu. Han Jisung saygı amaçlı eğildiğinde annem de aynısını yapmıştı. Bu sefer gözlerini müdür yardımcısına çevirerek "Neden çağırdığınızı sormama gerek olduğunu düşünmüyorum ama olayı özet geçebilir misiniz?"diye sordu. Müdür yardımcısı bekletmeden "Olayı biz anlayabilsek size de anlatabiliriz Bayan Lee. Kavga kantine çıkmış. Kantinde rahat olabilmeleri için okulumuz kantine kamera taktırmama kararı almıştı. Ama bu olaydan sonra tahminimce en yakın zamanda oraya da kamera takacağız."dedi. Annem anladığını belli ederek yavaş ama geren bir şekilde bize döndü ve "Hyunjin buraya gel!" dedi. Hemen yanımda duran Hyunjin'e baktım. Korkar bir şekilde o da bana bakıyordu. Başımla gitmesini söyledim. İlk başta gitmekte kararsız kalsada annemin tekrardan yanına çağırmasıyla korkarak annemin yanına gitti.

Annem Hyunjin'e bakarak "Niye kavga ettiniz çabuk dökül."demişti. İlk başta neden Hyunjin'e sorduğunu anlamasam da biraz düşündükten sonra anlamıştım.
Hyunjin hiç bir şeyi ağzında tutamadığı ve istemediği zaman bile yanlışlıkla doğruları söylediği için ona sormuştu. Bayan Lee...Sen yılan, sen şeytannn.

Hyunjin ilk başta korksada duyduğu soruyla rahatlamış ve rahatlıkla anlatmaya başladı. "Bak şimdi Jisoo teyze şu çocuk varya?" dedi Seung-won'u göstererek. Annem Seung-won'a ufak bir bakış attıktan sonra devam etmesi için başını sallamıştı. "İşte biz kantine oturmaya gelmiştik. Tam Chan'ların yanına ilerliyorken kantinde bir ses duyduk. Baktık ki bu mal şu çocuğu.." bu seferde Seung-won'un zorbalık yaptığı çocuğu gösterdi. Annem ona da ufak bir bakış attıktan sonra devam etmesi için tekrardan başını salladı. "İşte o çocuğa zorbalık yapıyordu. Minho'da dayanamadı yanına gitti. Ama sadece adam akıllı konuşup uyaracaktı. İşte Minho bunun yanına gitti dedi ki niye ilk günden zorbalık yapıyorsun bu kötü bir şey. Ondan sonra bu döndü Minho'ya ne dedi biliyorm musun?" Annem ne dedi manasında başını iki yana salladı. Hyunjin annemin hareketini görünce devam etti.