Aşkın Meyvesi..|27.Bölüm|

Magsimula sa umpisa
                                    

Derek hem kahkaha atıyor hem eliyle kadının saçını düzeltiyordu.

"Korkmak yok gidince güzel gelecek sana da."

"Hangi hayvan onu söyle bari?"

"Gidince görürsün."

Şirin elini adamın koluna vurup konuştu.

"Pisliksin, ne olur söylesen? Hamile kadınım ben ya utanmıyor musun beni böyle meraklar içinde bırakmaya?"

Hem yürüyorlar hem konuşuyorlardı.

"Iıı ben bebekle merak arasında nasıl bir bağlantı var onu çözemedim? Aydınlatsana beni."

"Var, sen anlamazsın."

"Sendeyiz."

Derek elinde mikrafon varmış gibi yapıp Şirin'e doğru tutuyordu.

"Bize merakın bebeği nasıl zor bir süreçten geçirdiğini, nasıl canice meraklandırıldığınızı anlatabilir misiniz?"

Şirin adamın eline vurup güldü.

"Şebeksin!"

Kadının yüzüne doğru eğilip hem gülüp hem kaşlarını kaldırdı.

"Öyle miyim?"

Şirin de elini adamın yanağına koyup sıvazlayıp gülerek konuştu.

"Öylesin."

Derek gülmeyi kesip kaşlarını çatarak mimiğini tamamen sert bir hâle getirdi.

"Şimdi bak bakalım."

"Hâlâ çok şebeksin."

Elleri birbirine bağlı, yüzlerinde sırıtış, ayakları sahilde yürümekten kuma batıyor atışa atışa gidiyorlardı.

Sonunda geldiler mekâna, içeriye girdiklerinde kocaman bir akvaryumun içine girdiklerini fark etti Şirin.

Sonunda geldiler mekâna, içeriye girdiklerinde kocaman bir akvaryumun içine girdiklerini fark etti Şirin

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

"Yaa balık mıydı? Ben de aslan, fil, boğa falan sanmıştım hayvan deyince."

Etrafına mest olmuş şekilde bakıyordu. Sonra kocaman bir balığın cama doğru hızla yaklaştığını görünce Derek'e yapıştı.

Derek de gülerek onu sarmalayıp konuştu.

"Merak etme çarpsa da bir şey olmaz, kırılmaz cam bu."

"E bi zahmet öyle olsun zaten hayatım ama ya kırılırsa sonuçta Allah yapısı değil kul yapmış."

"Doğru söylüyorsun, eğer korktuysan gidelim."

"Yok yok gelmişken oturalım. Hem güzel balıklar da var."

Bir masaya oturup kahvaltı sipariş ettiler.

...

Ferhat birkaç saat uykudan sonra kalkmış evden dışarıya çıkmış yürüyordu, elinde sigarasıyla etrafındaki sonsuz maviliğe bakarak iç çekti. O bu mavilikte de sevdiği kadını görüyordu, ona olan aşkı da böyle uçsuz bucaksızdı.

KANLI AY +18Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon