41.bolum

1.6K 165 420
                                    

Oy sınırı: 60

Titreşen telefon sesiyle uyandım
Gözümü açmakta zorlansam da açıp telefonu elime aldım
Minho hyung arıyordu
Sessize alıp bıraktım
Şuan değil konuşmak gözümü bile açmak istemiyorum

Telefonu komodinin üzerine bıraktım tekrar uyumaya dönücekken kollarımdaki ağırlıkla yanıma baktım

Kollarını belime dolamış başını kolumun üstüne koyup uyumuş adamla karşılaştım
güzel yüzü
çekik gözleri
dolgun morlaşmış dudaklarıyla
bir tanrı gibi kollarımdaydı

Hala gerçekliğini sorguluyordum

O kadar imkansızdı ki benim için, çoktan beyaz bayrağı çekip yenilgiyi kabullenmiştim

Biraz yan dönüp onu daha iyi görebilicek konuma geldim

O kadar güzeldi ki
Onu içime sokup saklamak istiyordum
ona olan sevgim içime sığmıyor taşıyordu
etrafımdaki herkes bu sevgiyi görmüştü bir
o görmemişti beni
ama o da gördü
görmekle kalmadı beni de kendi kalbine davet etti

En beklenmedik zamanda geldi bana
Kırılmışken , vazgeçmişken
Onsuzlukla nasıl mücadele ediceğimi öğrenmeye çalışıyorken geldi bana

Kimi kandırıyorum ki ondan vazgeçtiğimde bile ondan gitmedim gidemedim
Fırsatım vardı yinede onun yanıbaşındayken acı çekmek bana daha cazip geldi

Ama itiraf etmeliyim ki o kırgınlıkla, içimdeki dinmeyen öfke ateşiyle herşeyi yapabilirdim

Bir kadınla Instagramdan görüşmeye başlamıştım bir kere buluşmuştuk bile
Onunla devam ederdim ama onunla ara vermemin sebebi Bay Hwangdı

Bana her konuda yardım eden baba Şevkatiyle bakan o adamın bir ricası benim için herşeyin önünde oldu

Ona verdiğim söz yüzünden o kadınla görüşmeyi kesmiştim yine mesajlar yazmaya devam etsede iş yoğunluğunu bahane edip red ediyordum

O kadar emindim ki bay Hwang'a verdiğim sürede hiçbir şeyin değişmiyeceğine
O yüzden o kadınla bağlarımı tamamen kopartmamıştım

Ama kollarımın arasındaki adam beni yanılttı
Hiçbir haksız oluşum bu kadar mutlu etmemişti beni

Eğilip saçlarına kokulu bir öpücük bıraktım
Kokusunu duyumsamak için girdiğim haller geldi aklıma
Hafifçe güldüm
Ona yakın olmak için uçan kuştan, esen rüzgardan bahaneler üretiyordum
Şimdi yanımda olması
Beni hem mutlu ediyor hemde korkutuyordu

Ödüm kopuyor tekrar depresif mooda dönmekten,
Tekrar dağılmaktan
beni dağıtıp
zehriyle öldürmesinden
monark kelebeğimdi o benim uçmasından korktuğum ...
Kollarımdaki adam sanki ne hissettiğimi anlamış gibi iyice boynuma gömdü kafasını
öpüşmekten daha da dolgunlaşmış dudağı boynuma sürterken
Yüzümü saçlarına gömüp nefessiz kalma uğruna da olsa içime çektim kokusunu
Gözlerimi kapatıp bir süre
Kokusunda dinlendim

Kolumdaki saate baktığımda akşam 4'e geliyordu
Eve gitmem gerekiyordu
Ama o uyanmadan da gidemezdim
Yemek sipariş edip uyandırırdım daha konuşmamız gerekiyordu

Başımı biraz geriye çekmeye çalışmamla huysuzca homurdanması bir oldu
Kollarını belimde daha da sıkılaştırmış, çattığı kaşlarıyla dudağını büzmüştü

O büzdüğü dudağın gücünün farkında olsaydı
Bunu kullanmaktan
asla geri durmazdı

Büzdüğü dolgun dudaklarına öpücük kondurup zor bela yataktan kaldım

My boss is ox / Hyunlix Where stories live. Discover now