Giriş

2.6K 78 6
                                    

Anılar... Yumuşamama yardım eden tek etken. İkimizinde aynı anda kahkaya boğulduğu o an geliyor çoğunlukla aklıma. Yumuşuyorum. Ama sonra... İHANET. İnanmak gelmiyor içimden. Olmaz, olamaz, yapamaz diye direniyorum. Kabuslarla uyanıyorum. Bu yüzden uyku dostumken, düşmanım oldu. 'Hak etmedim ben' diye ağlamaya başladıktan bir süre sonra kendimde suç aramaya başlıyorum. Çünkü hak etmem lazımdı bunları. Hak etmeseydim bunları yaşatamazdı ki bana. Üzülen taraf bensem, bunları hak etmem lazımdı. Belkide sabahlara kadar konuşsaydık, gitmezdi. Belki daha çok vakit geçirseydik, bırakmazdı. 'Hak ettim' demek istiyorum. Ama yok işte yok. Bunlar bir neden değildi. İnsan severse hiç bir şey engel olamazdı, her şeye katlanırdı, üzmezdi sevdiğini.

Peki hak etmediğim halde bunları yaşıyorsam üzülen, içi parçalanan neden bendim? Gece olunca gözyaşıyla yüzünü yıkayan neden benim? Her hareketini, her söylediğini üstüme alındım. Meğer aklındakiyle yanındaki farklıymış. Yanında ben vardım aklında o. Bana sarıldı, onu düşlerken. Beni öptü, onu öpmeyi hayal ederken. Bana seni seviyorum dedi, onu severken. Ben onun hep yanındakiydim, aklındaki değil. Ben sadece, bir başkasının yerine koyulan, kullanılan bir kadındım. Ben sadece, onun için her şeyden vazgeçip herkesi karşısına alan ve bir gün tüm yaşadıklarının yalan olduğunu öğrenen zavallı bir kadın... Çaresizim, elim kolum bağlı. Kötü şeyler söyleyip, beddua bile edemiyorum. Çünkü kötü bir şey yaşarsa ben mahvolurum yine. Şimdi ne yapacaktım? Nasıl toparlanacaktım? İçimdeki çığlıkları nasıl susturacaktım? İHANET'İ nasıl unutacaktım?


Ve öğrendiğim o gün. Hayatımın dönüm noktası. Yıkılma sürecim. Paramparça oluşum. Yalanmış, her şey, herkes, tüm yaşananlar. Özür dilerim dedi. Ne için? Yaptıkların için mi, yaşattıkların için mi, rol yapıp kandırdığın için mi? Yoksa.. Aldattığın için mi? Hangisi için? Peki, toparlayabilecek miydi her şeyi bir özür?

Öğrendiğimden beri mutlu rolü yapıyorum. Gün boyu gülüp, eğlenip, geceler boyunca ağlıyorum. O koca boşluk beni her geçen gün daha da içine çekiyordu. Her geçen gün daha çok yalvarıyordum Allah'a. ''Yalvarırım al bu düşünceleri kafamdan da unutayım artık'' diye. Ödeyebilecek miydi hakkımı? Gözyaşlarımın bedelini nasıl ödeyebillirdi ki? Hem Allah yaşattıklarını yaşatmadan yanına almazmış hiç bir kulunu.

Nefret ediyorum artık. Yüzümdeki o sahte gülüşten, güçlü kalmaya çalışmaktan. Ben ölüyüm. Yaşamak istiyorum artık. Seni unuttuğum günü bekliyorum ben sabırsızlıkla. İşte o gün benim doğum günüm, o gün benim kendimi yeniden buluşum olacak. Yüzümdeki gülümseme içten olacak. İçimdeki bu acı son bulacak.

Yazık değilmiydi bana? Yazık değilmiydi onca söze ? Yazık değilmiydi onca hayale? Yazık değilmiydi onca anıya? Yazık değilmiydi BİZE?

İHANETOù les histoires vivent. Découvrez maintenant