17✨ Yüce Sha ve Üç Kutsanmışlar

6.4K 1K 971
                                    

Multimedya: Mor ve Ötesi - Dünyaya Bedel

Bol öpücükler...

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın ❤️

Keyifli okumalar...

✨"Nasıl bu kadar güzel olabilirsin?"✨

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Nasıl bu kadar güzel olabilirsin?"

Tek derdimin üniversiteyi kazanmak ya da dördüzlerden kaçmak olan zamanları özlüyordum artık. Bazı sıkıntılar, daha büyükleri ile kuşatıldığında önemsiz kalıyordu artık. Özellikle de tehlike ile iç içe yaşamaya başladığında o günleri mumla arar oluyordun. Bu gibi durumlar için beterin beteri tabiri kullanılırdı. Ben şu an beterin en beteri kısmındaydım.

Tan yoktu, Layes de öyle. İkisini de bizden farklı bir yere götürmüşlerdi. Bizi ise penceresi bile olmayan bir odaya tıkmışlardı. Odadaki siyah koltuklara oturmak yerine duvar dibine çökmüştük. Çağrı uzun zamandır sessizdi, hatta bu hayatı boyunca en fazla sessiz kaldığı süre olabilirdi. Tan olmadığı içindi belki de çünkü kollarını etrafıma sarmış ve sadece ağlarken yanımda olduğunu belli edercesine saçlarımı okşamıştı. Onun da ağladığını ara ara burnunu çekmesinden anlayabiliyordum ama bana belli etmemeye çalışıyordu.

Nerede olduğumuzu da bilmiyorduk. Bizi buraya garip ve ürkütücü bir aracın arkasında getirmişlerdi. Onun da penceresi yoktu. Sanki yağın üstünde kayıyormuş gibi de sakin ilerlemişti. Tekerleklerini kısa bir an görmüştüm, tank tekerleği gibiydi ama nasıl bu kadar sessiz ilerlemişti hala anlamamıştım. Durduğunu da arka kapısı yükselerek açıldığında anlamıştık zaten. Metalik bir tüneldeydik, oradan camla kaplı bir asansöre binmiştik. Camla kaplı olmasına rağmen yine dışarıdan bir şey görememiştik. Muhtemelen asansör de araç da uzaylı teknolojisiyle donatılmıştı ve Kamrah istemeden bize etrafı görmek yasaktı.

Asansörde Kamran da birkaç askerle bizimleydi. Gözlerini üzerime öyle bir dikmişti ki Çağrı önüme geçmek zorunda kalmıştı. Şimdi ise bu loş odadaydık. Duvarlardaki led benzeri turuncu ışıklar olmasa hiçbir şey göremezdik.

"Turşu?" dedi sonunda Çağrı, sesi çatlaktı.

"Hı," dedim ben de sadece, onda bile içimi çekmiştim.

"Lacivert hain mi gerçekten?"

"Bilmiyorum," dedim sessizce ama görünen oydu. Sadece ben bunu dile dökmek istemiyordum. O daha da kötü hissettiriyordu.

Çağrı bir süre daha sessiz kaldı. "Sarı bezle cipsi nasıl acaba?" İçimi daha sert çektiğimde sırtıma hafif hafif vurdu. "İyilerdir kızım, iyilerdir."

DÜNYA'LIWhere stories live. Discover now