-33- (F)

171 16 21
                                    


Sessiz adımlarıyla kapının kolunu kavradı Jeon. Üç aydır görmediği yüzü görmeye ne kadar hazır hissettiğini düşündü. Belki de kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyor, onun daha da heyecanlanmasını sağlıyordu.

Kapının kolunu indirip hafifçe ittiğinde açılan kapıya bakmış, bir süre öyle bekledikten sonra derin soluğuyla içeri girmişti.

Sandalyede; çenesi eline yaslı, saçları uzamış ve hafif moraran gözaltlarıyla duruyordu Gri.

Kimin geleceğinden habersizdi...

Jungkook kapıyı kapatıp bir adım attığında odada çıkan tok sese irkilmişti Gri...

Sol gözünün karanlığında kalan kısmı görmediği için kafasını çevirmek zorunda kalmıştı.

Gördüğü sima kalbini durdururken içinde ani çakan şimşekle afallamıştı.
Ne işi vardı burada? Nereden öğrenmişti?

Jungkook dolu gözleriyle kenardaki sandalyeyi onun yanına çekmiş usulca oturmuştu ona doğru. İkilinin sessizliği kapıdaki görevlinin sahi dikkatini çekmişti.

"Nasılsın?"

Jungkook'un sessizliği bozmak adına sorduğu soruya karşı Jae dudaklarını birbirine bastırdı.

"İyiyim, sen?"

"İyi."

Tekrar sessizliğe hapsolduklarında görevli onların bu haline gülümsemiş, zaten Jae-rim'in kaçmaya kalkışmayacağını bildiği için arkasındaki kapıyı açıp dışarıda beklemeye başlamıştı.

Jungkook kafasında kurduğu tüm konuşmayı unutarak uygun kelimeleri seçmeye çalışıyordu.

"Neden söylemedin?"

"Mutluydun, bozmak istemedim."

Jungkook bu sefer tüm cesareti ve öfkesiyle dolu gözlerini onun gözlerine çevirdi.

"Çok mu mutlu gözüküyorum? Üç aydır ne haldeyim biliyor musun sen?"

Cebindeki telefonu çıkartarak instagrama girmiş bu süreçte ona yazdığı tüm mesajları hızlı hızlı kaydırmaya başlamıştı.

"Bu mu benim iyi halim? Sen, nasıl kendi kafana göre iş yapabilirsin? Nasıl beni dinlemeden öylece çekip gidebilirsin?"

Jae-rim sessiz kalırken bir yandanda ona bakmak, sarılmak istiyordu. Ama bu cesareti kendisinde bulamıyordu...

"Seni seviyorum Gri."

Tam o an Jae-rim hızla başını kaldırarak onun gerçekten ciddi duran suratına baktı.

"Ve beni böylece terk etmeni kabul etmiyorum."

"Jeon..."

"Duydun. Şimdi söyle, ne zaman çıkıyorsun buradan?"

Jae-rim'in gözleri dolmaya başlarken içinde oluşan durgunluğa anlam veremedi.

"Üç ay sonra."

"Tamam. Güzel."

Jae-rim ona anlamsız bakışlar atarken Jungkook ona doğru eğilmişti.

"O zaman herkese Gri'nin benim olduğunu söylemem gerek."

Jae-rim sessiz şaşkınlığını yaşarken Jungkook onun bu haline sırıtarak yüzünü avuçları içine almıştı. Dudakları arasında ufak mesafeler kaldığı sırada Jungkook tebessüm etmişti.

"Bu güçlü kızın benimle olduğunu bilmem gururumu okşuyor."

Jae-rim'in bir şey demesine izin vermeden dudaklarını buluşturduğunda Jae-rim'in heyecandan kalbi deli gibi çarpmaya başlamıştı.

Jungkook'un da pek farkı yoktu...


Gri JJK/TextingOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz