Element Kraliçesi

3.Bölüm

Addison Pearl
      Diğerlerini de alıp hızla parti yerinden çıktık.David
—Fıstığım niye çıktık ne güzel eğlenecektik.
diye yakındığında zihnimden
—Bende çok isterdim ama kurtarmamız gereken iki kız kardeş ve almamız gereken bir element taşı var.
dedim.David oflayıp yüzmeye devam ederken Lena omzuma elini koyup
—Ben ikna ederim.
diye fısıldayıp David'in yanına gitti.Kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra David'in vücudu kasıldı ve
—Hadisenize!
diye bağırıp daha hızlı yüzmeye başladı.Charlie'yle David'in ani değişimine gülerken Lena sırıtarak yanımıza yüzdü.Charlie'nin
—Ne dedin de böyle oldu bu şebek?
sorusuna cevaben Lena
—David bana savaştan sonra evlilik teklifi etmek istiyordu.Ona eğer taşları bulamazsak yeniliriz ve evlenemeyiz dediğimde oldu.
dediğinde beni daha da bir gülme tuttu.Lena bana susmam için işaret ederken David arkasına dönüp
—Kız neye gülüyorsunuz?E haydi!
dediğinde susup yüzmeye başladık.

Yüzdüğümüz yerlerden geçerken mercanlar ve yosunlar çürümüş,her yer kirlenmişti.Lena çığlık attığında David
—Lena!
dedi ve onun yanına hızla yüzdük.Lena'nın yanına vardığımızda baktığı yöne baktığımda kanım dondu.Bu bir sirendi,bir denizciyi yiyordu.Siren bize bakıp sırıttı.Sirenler;ataları deniz kızlarından farklı olarak iki kuyruklu efsanevi deniz canlılarıdır.Şu an deniz kızları gibi tek kuyruğu olan sirenler de vardır.Sirenlerin sırtlarında ve kuyruklarında dikenler olur,dişleri sivridir ve çatal dillidirler.Sirenler,güzel sesleriyle denizcileri kandırıp yedikleriyle ünlüdürler.

     Karşımızdaki sirenin kapkara gözleri,gözleri gibi simsiyah düz yağlı saçları,bunlarla uyumlu siyah dikenli bir kuyruğu vardı.Bize sırıtarak bakarken çatal dilini çıkartıp ağzının kenarındaki denizci kanını yaladı.Onu hareketleriyle midem bulanırken siren
—Bugün şanslı günündeyim.Bir istedim üç tane erkek çıktı karşıma.
dediğinde David ile Charlie yüzlerini buruşturdu.Sirenin yüzü kaskatı kesildi,kahkaha attı ve
—Vay vay,demek burda bir kraliçe ve siren potansiyeline sahip bir kız var öyle mi?Küçük kraliçemiz bunu istemez ama diğer kızımız neden olmasın?
dedi ve Lena'nın üstüne atladı.Lena acı bir çığlık atarken David
—Bırak onu!
dedi ve ona saldırdı.David tam Lena'yı alacakken siren kuyruğuyla David'i yere yapıştırdı.Arkadan gelip siren'in boynuma kolumu doladığımda siren ilk başta çırpınırken pençeleriyle yüzümü çaprazlama bir şekilde çizdiğinde çığlık attım ve refleks olarak yüzümü tuttuğumda siren kollarımdan kaçtı ve Lena'yı alıp karanlığa doğru yüzdü.David arkasından
—Güzelim!
diye feryat edip ağlıyordu...

David Berg
Benim güzelimi kaçırmıştı o yaratık.Benim hayatımın merkezini almış kızı aldı benden.Gözlerimden istemsizce yaşlar akıyor.Kalbim acıyor,"Normal mi?Hep mi oluyordu bu acı?"diye soruyorum kendi kendime.Cevabımı kendim veriyorum;"Hayır David."Addison önümde hıçkırıklarla ağlıyordu.Acıdan mı ağlıyor yoksa güzelimin arkasından mı ağlıyor bilmiyorum.Addison
—L-len-na
diye sayıkladığını duyduğumda güzelimin arkasından ağladığını anladım.Charlie Addison'ın yanına gitti onu kaldırmak için.Kuyruğu ve bedeninden,ama en çok suratından kan akıyordu.Onların yanına yüzdüm ve Addison'ın yüzünü avuçlarımın içine aldım.Ağlamaktan yine burnu kızarmıştı.Gözleri de kıpkırmızıydı.Bana
—D-dav-vid g-gitm-mel-liy-yiz.
dedi.Ona sarıldım ve
—Hayır fıstığım sen burda kalıyorsun.Yaraların çok kötü.
dedim boğuk sesimle.Addison kafasını sağa sola salladı ve çöktüğü yerden kalkıp
—G-gid-diy-yor-ruz.
dedi ve sirenin gittiği yöne doğru hızla yüzmeye başladı.Arkasından Charlie ile yüzmeye başladık.

       Geldiğimiz yerler artık daha da karanlıktı.Neredeyse göz gözü görmüyordu.Deniz erkeği özelliği sağ olsun çok iyi duyuyordum.Charlie duraksadı ve
—Duydumuz mu?
dedi.Addison
—E-ev-vet.
dedi,onlara
—Ben duyamıyorum.
dediğimde Charlie
—Kolye ile deniz erkeği olduğun içindir.
dedi.Mantıklı,onlara
—Hadi biraz daha hızlanalım.
dedim ve hızla yüzdük.İlerlerken kötücül kahkahalar ve kıs kıs gülüşmeler duydum.Bunların yanında birinin ağladığını duydum.Ağzımdan
—Lena...
kelimesi kaçtı.Yanda gördüğüm paslı demiri elime aldım.Yanıma baktığımda Charlie eline ucu sivri olan bir kalas parçası almıştı.Onun arkasında elinde kılıç çevirip gülümseyen Addison'ı görmemle hızla yanına gidip
—Addie saçmalama!Kılıç eğitimi almadın!
dedim.Addison beni dinlemeden hızla karanlığa doğru yüzerken kendi kendime
—Beni dinleyen kim?
dedim ve onun arkasından hızla yüzmeye başladık.Bekle  benigüzelim ben geliyorum.

     Lena Handerson
          Sirenler beni yakalayıp bir yere bağlamışlardı.Çok korkuyorum,beni bulmaları için içimden yalvarıyorum.Sonra beni kaçıran siren telaşla
—Anne geliyor!
dediğinde sirenler ordan oraya koşuşturmaya başladılar.On dakika sonra sirenlerin hepsi iki yanda sıra olmuş ve eğilmişlerdi.En başlarında da iki kuyruklu bordo saçları ve siyah dikenli kuyrukları ile gelen bir siren vardı.Beni gördüğünde yüzünde sinsi bir sırıtış yer aldı,sonra
—Bu kızı siren yapın.Benim yerime geçecek.
dediğinde ben
—Ne!İmkanı yok!
diye cırladım.Yanda dizilmiş sirenlerden beni kaçıran siren
—Ama anne o bizim asil soyumuzdan değil!Anca hizmetçimiz olur bu varoş deniz kızı!
dediğinde sinirle
—Asıl sen kendine bak be balık dışkısı!
dediğimde bana sinirle bakınca yerime daha da sindim.Acaba son sözleri söylemesemiydim ki?Bana hiddetle gelirken ana siren yüzüne bir pençe atınca siren kulak kanatan bir çığlık attı ve geri yerine gitti.Ben ana sirene korkuyla bakarken bana
—Merak etme güz-
derken bir anda bayıldı.Ben ona şaşkınca bakarken arkadan
—Geldik güzelim!
diye bir ses gelince umutla gelenlere baktım.Şükürler olsun ki dualarım kabul olmuş!Charlie,Addison ve sevdiğim gelmişti.Charlie
—David sen Lena'yla kardeşlerimi alıp güvenli bir yere götür.Bu deniz canavarları bizde!
diye bağırdı.David hızla etrafına bakındı,sonra hızla yanıma geçti.Elindeki demir'i 2-3 kez salladı ve iki kızı burdan hızla uzaklaştırdı.Ardından yanıma geldi ve demirle elimi bağladıkları şeye birkaç kez salladı ama yine de çözülmedi.Neyle bağladı beni bu şerefsizler ya!Sonra Addison
—Kenara çekil!
diye bağırdığında David hızla çekildi,David'in çekilmesiyle Addison'ın elindeki kılıcı görmemle gözlerim kocaman açıldı.Hızla yüzerek ellerime ve kuyruğuma kılıcı salladı.Bağladıkları şey anında koparken David'e sarıldım.Beni sıkı sıkıya kucaklarken gözümdeki yaşları daha fazla tutmadım.Ona
—Gelmeyeceksiniz zannettim.
dediğimde hızla yerlerimizi değiştirdi.Acıyla inledi ve
—Hadi güzelim,götürelim seni bu su altı cehenneminden.
dedi ve hızla yüzdük.

       Güvenli bir yere geldiğimizde ondan ayrıldım ve sırtına baktım.Baktığımda daha fazla ağladım.Siren David'in sırtını çok kötü çizmişti.Ben ağlarken David çenemden tutup yüzümü yüzüne çevirdi ve
—Sakın ağlama güzelim,ben iyiyim.
dedi ama bunu derken bile yüzü arada acıan buruşuyordu,ama bana belli etmek istemiyordu.Onun bu haline daha fazla ağlarken
—Özür dilerim,çok özür dilerim!
diyip daha da ağladım.David yüzümü elleri arasına aldı ve
—Sakın özür dileme sevgilim,asıl ben özür dilerim seni koruyamadığım için.
dedi ve dudaklarını dudaklarıma değdirdi.Öpüşü özlem barındırıyordu.Öpüşüne karşılık verdim,sonra dudaklarımızı ayırdım.Bana
—Seni çok seviyorum kalbimin sahibi.
dediğinde
—Seni çok seviyorum kalbimin sahibi.
dedim...

     Alex Jones
  Suyumu da alıp evden spor salonuna gitmek için çıktım.Nasıl mıyım?Çok iyiyim,süperim!"Aynen kardeşim aynen."dedi iç sesim.İç sesime karşılık
—Neden iyi olmayayım?Hayatım normal,süper gidiyor.
dediğimde iç sesim"O yüzden şu an bir çifte gözün dalmış bakıyorsun değil mi?"dedi sinir bozucu bir şekilde.Ona
—Kapa çeneni iç ses!
dedim ve onu duymazlıktan gelerek spor salonuna yürüdüm.

     Spor salonuna vardığımda içeri girdim.İçeri girdiğimde anılarım canlanmaya başladı;

—Hop,hop,hop!Orda dur bakalım prenses!Bu halteri kaldırmayı aklından bile geçirme!

—Bayan Pearl nasıl iyi olsun kız! 250 kiloyu nasıl kaldırsın?Ben bile kaldıramıyorum.

—Var mısın iddasına?

—Varım.Nesine?

—Kaybeden kazananı Endonezya'da güzel bir restoranda baş başa yemeğe götürecek,yemekler kaybedenden.

     Aklıma gelen anılarla dudaklarıma acı bir tebessüm kondu istemsiz.Görevli adam
—Yardım edebileceğimiz bir şey var mı efendim?
dediğimde başımı olumsuz anlamda sallayıp spor salonunu terk ettim.İç sesim belki de haklıydı,bilmiyorum."Tabi haklıyım.Gözünün önüne onunla olan anıların geliyor,çiftlere melül melül bakıyorsun."dedi iç sesim.Ona
—Bilmiyorum iç ses,hiç bir şey bilmiyorum.
dedim ve evimin yolunu tuttum.

    Evin içine girdiğimde içime istemsiz bir istek vardı,"Şarkı yaz!"diye haykırıyordu adeta.Geçtim odama,aldım elime kalemi kağıdı,önce sözler.Başladım yazmaya.Sözlerden emin olduktan sonra aldım elime gitarımı,her harfin notasını oluşturup denedim.Kendime kahveler yaptım,uykum gelse de uyumadım,uyuyamadım...