Sabah olmuş gün doğmuştu.Nihayet kabussuz geçen gecemin ardından yeni okulum için hazırlanmış bulunmaktaydım.Teyzem her zaman ilk görünümün önemli olduğundan bahsederdi fakat ne yazıkki fikrine katılmıyordum.
Bence önemli olan gerçekte kim olduğun açığa çıktığında nasıl nitelendirildiğindi.Asıl kişilik o zaman belirirdi.Yani kısacası her şey zamana bağlıydı.Tıpkı merak ettiğim gerçekleri sorgulayacağım zaman gibi...
Aynada kendime bakıp saçlarımı düzelttim ve derin bir nefes aldım.Sıradan bir lise öğrencisi görünümündeydim fakat boynumdaki iz bana öyle olmadığımı adeta haykırıyordu.
Birilerine danışmak için can atmama rağmen kimse ne biliyor emin olamıyordum.Teyzem o kadar karmaşık davranıyordu ki bazen en ufak bir fikri bile yok diye düşündürürken bazense benim bilmediğim bir dünya bilgiyi saklayan gizemli biriydi.
Kuzguna danışmak için bekledim ancak Gölge'nin sayesinde girişimim elime yüzüme bulaşmıştı.Ardından ise kuzguna danışma işinde aceleci davrandığım konusunda içime bir şüphe düştüğü için şuan emin olamıyordum.
Kimseye bir gram güvenim kalmamıştı.Daha en yakınım dediğim teyzeme bile derdimden bahsedemezken konuştuğunu sandığım bir kuzguna açılmak doğru gelmiyordu. Patlamaya yakın bir yanardağ gibi söyleme dürtüsü adeta içimi yakıyordu.
"Arya kraliyet balosuna mı hazırlanıyorsun?Hadi çabuk kahvaltıya kuzucuk."
Canım teyzem beni düşünce aleminden çıkarmak için taa kendi odasından benimkine gelmişti bile.Dediği şeye kıkırdayarak:
"Kimbilir teyzeciğim belki bugün beyaz atlı prensimi bulurum ha?" diyerek üstüme başıma son kez çeki düzen vererek cevap verdim.
Söylediğim şeye göz devirerek cevap verdi:
"Laf atışması yapmayı bırak da kahvaltımızı yapalım Aryacığım.Bak saat kaç oldu.Yoksa prensinin önünde açlıktan bayılabilirsin."
Teyzemle beraber ilk günden geç kalmak istemediğim için hemen aşağı indim.Teyzemin zaten hazırlamış olduğu kahvaltımızı yapmaya koyulduk.Okulumu açıkçası merak ediyordum çünkü bulunduğumuz yerdeki en prestijli lise olduğunu duymuştum.
Her ne kadar istemediğimi belirtsem de teyzem benim eğitimimin önemli olduğunu vurgulayarak zaten bana sormamış olduğu özel okula kaydımı yaptırdığını açıklamıştı.İtiraz edemezdim fakat teyzemin yanımda olup yaptıklarını da unutmayacaktım.
İyi bir okul olduğu kadar hakkında değişik hikayeler de dönüyordu sanırım.Az buçuk ne ile ilgili olduğunu bilsem de araştırmadım.Zaten hayatımda yeterince aksiyon,bolca cevaplanmamış soru vardı.Fazladan bir tane daha olması değişiklik olmazdı.Ne de olsa gidince yeni arkadaşlarımda öğrenirdim değil mi?Ama önce teyzeme sormayı unuttuğum bir şey vardı.
"Teyze sen bana okul hakkında en önemli bilgiyi vermeyi unuttun.Sınıfımı bilmeden nasıl derse gidebilirim acaba?"
Tek kaşımı kaldırarak ve gülümseyerek sorduğum soruya teyzem yanıt olarak çayından aldığı yudumun boğazına kaçmasıyla öksürdükten sonra yanıt verebildi.Elini alnına vurarak:
"Söylemem gereken en önemli bilgiyi nasıl unuturum?Hemen geliyorum."Diyerek hızlıca yukarı çıktı ve elinde bir kağıtla döndü.
"Öncelikle kuzucuk derslerinin derslikleri farklı olacak.Herkesin kendine ait bir ders programı var ama çoğunlukla aynı kişilerle aynı dersliklere giriyor olacaksın.Buradaki dersler önceki okulundaki gibi sadece akademik derslerden ibaret değil.Sosyal aktivitelere fazlasıyla öncelik veren bir okul." Yaptığı işle ne kadar da gurur duyarak anlatıyordu.
YOU ARE READING
TÜY
FantasyArya annesiyle geçirdiği kaza sonucunda boynunda oluşan tüy şeklinde,dövmeye benzeyen bir iz olduğunu fark eder.Fakat bu izi Arya dışında kimse görememektedir.Acaba Arya bu izin sırrını çözebilecek mi? (DEVAM EDİYOR)
