yirmi altıncı bölüm

281 44 16
                                    


doktor itadori hastasının getirdiği akciğer sonuçlarını incelerken karşısında mavi, biraz zorlasa lacivert denebilecek gözler bakışlarını doktorun üzerine çıkarmıştı.

karşısında duran adam sevdiği çocuğa benzediğinden bir anlığına çıkardığı gözlerini ondan çekip alamamıştı, tanrı şahidiydi. yuuji'ninin esmer teni, çekme burnu, pembe dudakları hepsi bu adamın bıraktığı inceliklerdi. doktorun hatlarından aldığı olgunluk ikiliyi ayırıyordu. ancak bir şey daha farklıydı. megumi ince çerçeveli gözlüğün ardına baktı.

bu gözler, kindar, ela, soğuk gözler. sevgilisinin gözünde büyük adam olmak istediği gözler. layık olmak istediği kişi. yetmek istediği kişiden en büyük farklılığıydı. ne can sıkıcıydı. bu kadar değersiz bir adamın, megumi'nin bir tanesini üzebilmesi şu kocaman dünyada megumi'nin canını sıkabilen tek olaydı.

doktorun kliniğinde oğlu ile bir fotoğrafı vardı. yuuji burada yaklaşık dört - beş yaşlarında olmalıydı. bir eline büyük gelen bir beyzbol eldiveni giymişti. diğer elini de yukarıya doğru kaldırmıştı. babasının kucağında sarı bir bankta oturuyordu. megumi fotoğrafın karşısına geçebilmek için kalktığında süveteri omuzlarından sırtına doğru düştü, yapılı vücudunu kaybetmese de biraz kilo vermişti.

"oğlunuz nasıl?" baş parmağı istemsiz uzanıp cansız resme, gerçeğinin nefesini kesecek bir okşama verdi.

doktor akademide olduğu kadar, etrafı konusunda da başarılı bir gözlemci olmaktan uzaktı. sakince cevapladı. "bir süre üniversite için ara vermek istedi. katedralde vecize çalışacak." megumi'nin haftalardır öğrenmek için uykularından olduğu cevap, hemencecik önüne serildi.

''son zamanlarda aklını başına almıyordu." başını salladı. "değişik, kötü huylar edinmeye başlamıştı." kendi kendine konuşur gibi mırıldandı. "illa cezalandırılması mı lazım olacak..."

mavi gözler fotoğrafın diğer tarafına, doktorun gençliğine düştü. sevgilisinin sadece bir fotoğraf olan varlığına karşı bile gözlerini ondan çekip, sinirini saklıyordu. bedeni düzdü. tanrım, belki de ilk defa içinde bir şey şiddet belirtisi gösteriyordu. bakışları bir geminin iskeleti gibi karanlık bir boşluğa düştü.

"korkunç ivan."

doktor ilaçlar için hazırladığı kodu eczacıya göndermek üzere bir kağıda geçirmişti. elleri kağıdın üzerinde kıpırdadı. "efendim?"

"bir baba figürü, rusya çarıydı.''

megumi doktorun hizasına gelmişti. gözleri ile bir kölenin kalitesini ölçecekmiş gibi doktoru süzüyordu.

''büyük hırsları, dinmez paranoyaklığı ve iyileştirilemez bir bencilliği vardı." doktor gergin bir tepkisizlik içinde kaldı. bu çocukta beni rahatsız eden bir şeyler var. diye düşündü. insanların gözlerinin içine doğrudan nasıl bakabilirdi? doktora ithafen konuşuyor gibi bakıyordu ona.

doktor itadori megumi'nin neredeyse hatasız varlığından ürperiyordu. onu kontrol etmiş olmasa, onun doktoru olmasa, çocuğun göz altlarının kızarıklığını bir çeşit deliliğe bağlardı.

''bunlar ona kendi oğlunu öldürtmüştü."

doktor aldığı nefesi bıraktı. hayır, gözünden kaçmıyor. çabucak oğlanı kontrol ettikten sonra dehşete düştü.

"siz nasıl bir babasınız efendim?" bu sefer apaçık doktora konuşmuştu.

"ben.." doktor afallama ile kurumuş boğazının da çocuğun gözlerine takılacağından tereddüt etti. megumi'nin bakışları hâlâ üstünde, düzdü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

megumi, forbidden by god 𝙞𝙩𝙖𝙛𝙪𝙨𝙝𝙞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin