yirmi beşinci bölüm

387 55 29
                                    


kirli olan

nobara onu evlerinin doksan metre ilerisinden, bir bankın önünden aldı. çünkü nobara dahil bütün arkadaşlarını sadece itadori değil, kasabalıların katolik grubunda olan annesi de tanımakta olmuştu artık. yuuji birisinin gelişigüzel bir şekilde annesine gidip de, oğlunun kasabanın ateisti ve eşcinseli ile görüldüğünü haber etmesinden çok korkuyordu. her gün bu korku ile devam ederken, sevdiği çocuğa bunu belli etmemek çok zordu. ona haksızlık ediyor gibi hissediyordu. megumi bunu hak eden biri değildi. onun için daha fazlası göze alınmalıydı. o daha cesurca sevilmeliydi. o ökse otlarının altında öpülmeliydi. ancak megumi'yi alıp megumi'ye verse doğru şekilde sevilirdi.

''kırışık gömlekle dışarı çıkmazdın sen.'' dedi nobara kıkırdamasının arkasından. ''gücünü bulamadın da fushiguro'ya mı tutundun?'' boğazından üstü kıpkırmızı keserken itadori kızın ismini bağırdı "kugisaki!'' gecelerini akşam içkilerine aşık ve korkunç bir sarhoş olan megumide geçirdiğini öğrendiğinden beri, geçmediği dalga kalmamıştı. megumi sarhoş olduğunda biraz daha fazla, dokungandı(?).

kız bir kez daha kahkaha attı. fakat arabasını şu an kıpkırmızı olmuş ve birazdan tepinerek kaçabilecek olan çocuğa temizleteceği için, diğer eğlenceli iğnelemelerini bir kenara bırakmak zorunda kaldı.

kargo arabasına uğraması gerektiği için megumi aralarına sonradan katılacaktı. onun ''ilişkimiz hakkında onu rahatsız etme ve görüp görmediğini (kendi o tarafından bahsetmişti) sorma.'' tembihi ise kızın bir kulağından girmiş, diğerinden çıkmıştı.

genç kız arabanın anahtarlarını çevirdikten sonra torpido gözünden bir sünger aldı. biraz önce takıldığı için tekmelediği mavi kovada da litrelerce sabunlu su vardı. ''ben içini temizlerim sen dışını, olur mu, anlaştık?'' araba anahtarlarını işaret parmağında sallarken seslenerek tişörtünün kollarını dirseklerine doğru ittiren çocuğa sordu.

''tamam.'' üzerine atılan süngeri havada kaptı yuuji. kasanın arkasından ıvır zıvırları çıkardı ve onları çimlere doğru taşıdı. nobara arabanın kasasında çocukluğunda kullandığı üç tekerlekli bisikletini bile tutmuştu ve belki de bu sebeple bu araba bu kadar pisti ve temizlemek için ta sabahtan sözleşmişlerdi. arabasının arkası tam bir hurdalıktı.

nobara kendisi için bir sünger daha çıkardıktan sonra belini esnetti. yuuji temizliğe başlamıştı ve konsantre olduğu için kaşlarının arası biraz daralmıştı. megumi onun bu halini göremediği için her gün dizlerini dövecekti, nobara bundan emindi. gizlice bir fotoğraf çekebilmek için nokia'sını çıkardı. megumi olmasa, nobara da onunla şansını denemek isterdi. herkes onun kavruk teni başını aşağı indirdiğinde bile düzgünce gözüken burnuna hayrandı. kızın terimi ile o tam bir tatlı bombasıydı.

çimlerin buzu tamamen çözülmeden önce kovanın dibine kadar gelebilmişlerdi. güneş turuncu saçlının tenine vurdu ve onu hoşnutsuz bırakacak kırmızı bir izi ensesinde oluşturdu. dişlerini birbirine geçirdi suratı buruşurken. su kovasını ortalarına, çimli alana getirirken geçirdiği aksiliği hatırlamıştı. bagajın arkasından bu sabah tutulan eve baktı. ''itadori, bak!'' işaret parmağı ile o evi gösterdikten sonra huzursuzca tek omzunu arabasının bagajına vurdu. başladığında yuuji durmuş ve onu dinlemişti. "iki kadın taşınacakmış ve her tarafı mahvettiler."

"hayvan mezarlığının da ağzına sıçtılar. sen alınma ama, şehirden gelenler kocaman bir baş belası yuuji." itadori alınmadığını belli etmek için garipçe gülümsedi. nobara devam etti. "biz de kavga ettik. askılım, dövmem ve onlara göre abartı kelimelerim için edepsiz bir genç kız olduğum hakkında bağırıp çağırıp durdular." omzunu arabadan alıp süngeri sinirle köpüğe batırdı. "arkadaşlarımın önünde aşağılandım!" uzaklaşmamak için direnince onlar tarafından çekiştirilmiş, zorla eve gönderilmişti. çünkü bir şekilde o kadınların tapusunun etrafındalardı ve şerif okkotsu'nun çağrılması onlar için hoş olmazdı.

megumi, forbidden by god 𝙞𝙩𝙖𝙛𝙪𝙨𝙝𝙞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin