6.

380 26 5
                                    


--->Taehyung'tan:

Grupta dönen konuşma çok garipti.. Jeon'u sıkıldığım için eve çağırmıştım, yakın olduğu için birazdan gelir herhalde. Salıncakta sallanmaya devam ederken, bir yandan düşünüyordum. Diğerlerinden çok Jeon hyung'a güveniyor, değer veriyordum. Tabi Jimin ve Hoseok ayrı, onlar en yakın arkadaşlarım olmuşlardı. Gerçi, diğerleri de öyle, Jeon da arkadaşım. Nedensizce ona arkadaş olarak bakmıyordum, onun da öyle düşünmediğinden emindim. Yakın zamanda ona olan güvenim çoğalmış, onun yanında mutlu, huzurlu hissetmeye başlamıştım.

Derin nefes alarak herşeyi boşverip ayağa kalktım. Zil sesiyle bahçe kapısından içeri girdim ve kapıya yönelip heyecanla açtım. Jeon'u görmemle gülümsedim, o da bana karşılık gülümseyip yanağımdan makas alarak içeri geçti.
Kapıyı kapatıp ona dönmemle konuştu.

"Birileri sıkılmış."

Kıkırdadım. Açıkçası utanmıştım, neden bu saatte çağırdım ki onu? Neyse..

"Hmhmm."

Salona geçtiğimizde koltuğa oturup yanını gösterdi, yanına oturdum.

"Film izlemeye ne dersin?"

Film izlemeyi çok severdimm. Hemen gülümseyerek yanıtladım.

"Oluur. Sen filmi seç hyung, ben atıştırmalık alıp geliyorumm."

Gülüp kafasıyla onayladı ve kumandayı aldı. Ayağa kalkıp mutfağa gittim, dolaptan cips ve kola çıkardım. Cipsi büyük kaba doldurdum, bardaklara kola döktüm ve tepsiye koyarak salona adımladım. Kook çoktan film seçmişti ve benim gelmemi bekliyordu. Yanına oturup tepsiyi masaya bıraktım.

"Ne tür bi' film?"

"Korku filmi. Korkmazsın, değil mi?"

Aha, şimdi sıçtık. Korku filmi pek sevmedim, izlesem de geceleri izlemezdim. Ama tek olmadığım için sorun çıkarmadan kafamı salladım.

"Tek olursam korkarım, şimdi korkmamm."

Umarım..

"Peki bal oğlan, başlatıyorum."

Alışmıştım bal oğlan demesine. Cips kasesini alıp arkama yaslandım. Kolunu omzuma atarak, beni biraz daha kendine çekince kızardığımı hissettim..

"Of, sıcak oldu ya."

"Kış günündeyiz Tae?"

"Doğru.."

Rezillik.. Ne yapayım ya, bu kadar yakın olursak tâbi sıcaklarım. Filme odaklandım, aniden ekrana çıkan yaratıkla korkuyla yerimden sıçradım ve çığlık attım. Bana bakıp güldü.

"Korkma ufaklık, film sadece."

Ufaklık mı???

"Sensin ufaklık!"

"Yoo, sensin."

İnatçı işte.. Kaşlarımı çatıp bakmamla güldü, sinirlendiriyor beni.

"Kaşınma."

"Kaşısana."

Sırıtarak söylemesi ayrı bir gıcık. Yanımdaki yastığı alıp ona fırlatmamla kahkaha attı. Yastığı alıp bana atınca suratıma değdi, yüzümü buruşturdum.

"Bunu sen istedin Jeon Jungkook!"

Üzerine çıkıp yastıkla durmadan vurmaya başladım, kollarıyla kafasını tutup engelliyordu. Eğilip kolunu ısırdım. O sırada şok olmuş şekilde bizi izleyen Hoseok'tan bihaberdik..

| My Pretty Boy - TaeKook |Where stories live. Discover now