6𓆝 a feeling deep inside you wants to love it all again

En başından başla
                                    

"Her sayıda en az bir şiirimin basılması için çok uğraşırdı bu yüzden içimde ona karşı hep borçlu olduğum hissini taşıdım. Bana her zaman övgüler yağdırırdı, evet, ama bunlar sadece yaptığım işe yönelikti. Ne benim ne de onun bunu ileriye taşımak için hiçbir adımı olmadı çünkü ikimizin de istediği bu değildi. Böyle söyleyince kulağa saçma geliyor ama aramızdaki tek şey şair ve hayranı ilişkisi gibiydi."

Bunları beni rahatlatmak için söylüyordu ama rahatlamaya biraz olsun yakın değildim. Hayranı olduğum kişileri düşündüm, hepsiyle en az bir tane birlikte olduğumuzu hayal ettiğim düşlere sahiptim ve Yoongi'nin yaptığı işe de hakimdim. Yazdığı şiirlerin neredeyse hepsi aşk üzerine kuruluydu ve Goeun'un onları okuyup aslında kendine yazılmış olmasını dilediği anlar olduğuna çok emindim. Fakat onların hepsi bana yazılmıştı, tümü benim içindi, yazdığı her satır benimdi.

"Senden umudu tamamen kestiğim o dönemde benimle görüşmek istedi." Derin bir nefes alıp benim paketime uzandı ve bir tane de o yaktı kendine. "Yani ben o süreçte—Sürekli bunlardan bahsederek ajitasyon yapıyormuş gibi durmak istemiyorum. Zaten biliyorsun neler yaşandığını. Hayatımın en sağlıklı döneminde değildim. Senden nefret etmeye çalışıyordum, içimdeki acıyı çıkarıp atmak istiyordum, kendime asla iyi gelmiyordum ve Goeun birden çıkagelip bana hamile olduğunu söylediğinde be—"

"Ne?" Yüreğimin göğsümün içerisinden kopup karın boşluğuma düştüğünü hissettim. "Ne demek hamile, Yoongi? Ne diyorsun sen?"

"Hayır, hayır." Aceleyle ellerime uzandı. "Öyle değil, benden değil."

Sigarasının külleri elimin üstüne döküldüğünde onları geri çekip arkama yaslandım. Şu an herhangi bir şekilde ona temas etmek istemiyordum. Sinirliydim, gizli saklı kalan ve bilmediğim her detaydan nefret ediyordum. Sanki etrafımızdaki her şey ve herkes bizim bir araya gelmememiz için uğraşmıştı, çoğu da farkında olmadan yapmıştı bunu.

Bizim aşkımız sanki hiçbir zaman bizim olmamıştı, hep üçüncü, dördüncü, beşinci kişilere maruz kalmıştık.

"Aramızda hiçbir şey yaşanmadı derken sadece romantik açıdan konuşmuyorum, gerçekten bir yakınlığımız olmadı. Zaten ben kadınlardan etkilenmiyorum bile. Bana inanman için ne yapmam gerekiyor, bilmiyorum. Byeol'un babası olmadığım ortada ama bunun dışında da endişelenmeni gerektirecek bir şey olmadı."

İstemeden gözlerimi devirdim. Böyle bir tavır sergilemek istemiyordum ama evlilik kararı aldığı bir kadın hakkında endişelenmemi gerektirecek hiçbir şey olmadığını savunması kahkaha attıracaktı bana. Endişelenmem için daha ne yaşanması gerekiyordu?

Sonuna geldiğim sigaramın izmariti dudaklarımı yakarken onu söndürüp bir yenisini yaktım. Vücudumun reaksiyonları da bu anda başladı. Kar fırtınasının ortasında çıplak bırakılmış gibi titremelerimin önüne geçemezken filtreyi küllüğe sıkıştırıp ceketimi tekrar giyindim fakat bunun nedeni üşümüş olmam gibi durmuyordu çünkü yanıyordum.

Benden hamile değil diyordu, aramızda hiçbir şey yaşanmadı diyordu, saatler önce bana aşık olduğunu söylemişti ama benden izinsiz gerçekleşen hareketlerimi engelleyemiyordum. Dizlerimin zangır zangır titreyişi bütün vücudumda deprem etkisi yaratıyordu ve durmaları için avuçlarımı sıkıca dizlerime bastırsam da bu işe yarar bir çözüm gibi durmuyordu.

"İyi misin?" diye sorduğunda sallantılarımın onun da gözüne battığını fark ettim. Odağın bana çevrilmesini istemiyordum. Tek dileğim bir an önce bilmediğim ne varsa öğrenmekti.

"Devam et, lütfen." diyerek gülümsemeye çalıştım. Daha önce deneyimlemediğim bir şey yaşadığımda hep böyle olurdu. Nasıl bir tepki vermem ya da ne hissetmem gerektiğini çözebilmek için o olayı aklımda defalarca kez oynatır ve öyle bir sonuca varırdım. O vakte kadar ise bir sorun yokmuşçasına gülümsemeye devam ederdim. Bu yüzden Goeun'un bir bebeği olmasına sadece böyle bir tepki gösterebiliyordum.

p.s i still love you | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin