Bolum 12

223 14 16
                                    

EUN'DAN

Ne yapmam gerekiyor?
Nereye kadar kaçabilirim?

5 dk önce olanlar...

Zb¹: ..... Ben her zaman bu kadar iyi hazırlanmam. Sana özel bir muamele göstericez, korkmana gerek yok

Bana her yaklaştıklarında ben bir adım daha geri gidiyordum.
Kulağıma tekrar Hyunjin'in sesi dolduğunda kendime biraz olsun gelmiştim

Hj: KAÇ!

Biraz afallayıp koşmaya başladım. Nereye gitmem gerekiyor?

Şimdi

Sokaklarda koşup, güvende hissedeceğim bir yer arıyorum ama bulamıyorum.

Sonunda bir markete girdim.

Eun: lütfen bir polis çağrın. Takip ediliyorum.

Kasada duran kız beni yanına çağırdı.
Sandalyesini biraz geriye çekerek

K: gel burada saklan. İllaki gelirler buraya. En azından polis gelene kadar güvende olursun.
Eun: çok teşekkür ederim, gerçekten minnettarım.

Kasanın altına saklandım. Hyunjin'e canlı konumu mesaj olarak attım. Çok geçmeden peşimde ki adamlar markete gelmişlerdi.

Zb¹: git bak şu reyonların arkasına.
Zb³: tamam.
Zb²: burda olduğu ne malum? Belki çoktan evine gitti.

Adım sesleri, kasaya doğru geldiklerini anlamamı sağladı.

Zb¹: buralarda lise öğrencisi bir kız gördün mü?
K: sabahtan beri bir çok liseli geldi. Nerden bilebilirim?
Zb²: kız kardeşim evden kaçtı. Şu boylarda, saçları omuzunu biraz geçiyor. Onu bulmam gerekiyor. Yardımcı olun lütfen. Aklı dengesi pek yerinde değil.

Nasıl bu kadar çabuk bu yalanı uydurabildi? Deliricem.
Akli dengesi yerinde olmayan, evden kaçmış kız kardeş? Kasada ki kız bunu duymasıyla bana baktı.
Ne yapıyor bu?
Yerimi belli edecek!

Zb²: sanırım kardeşimi çok uzakta aramama gerek yok.
Çık o kasanın altından, hadi eve gidelim.

Göz yaşlarımı daha fazla tutamadım. Yolun sonuydu...

Adamlar kasanın arkasına gelerek bana baktı. Biraz eğilip kolumu tuttu ve beni bulunduğum yerden çıkardı. Korkudan titriyordum.
Ben bu halde iken nasıl onların abim olduğuna inanırlar?

Zb²: Ne kadar korktuğumdan haberin var mı? Senin için çok endişelendim. Çok şükür seni hemen bulabildik. Ya başına kötü bir şey gelseydi?
Eun: bırak beni, lütfen. Gitmek istiyorum.

Ağlamaktan iki kelimeyi bir araya getiremezken kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum.

Zb²: tamam, daha fazla korkmana gerek yok. Birlikte gideceğiz. Seni tekrar yalnız bırakmayacağım.

Kahretsin! Nasıl bu kadar iyi oynuyor.

Birlikte marketten çıktık, diğerlerinin getirdiği siyah araba önümüzde durdu.
Beni zorla bindirdikleri bu araba, beni öldüresiye korkutuyordu.

Kapıyı kapattıklarında ters ters bana bakıyorlardı. Yüzümde hissettiğim acıyla gözlerim yine dolmaya başladı.

Zb¹: nereye kaçacağını sanıyorsun?
Bir daha böyle bir şeyi aklından bile geçirme. Yoksa tek kurşunluk canın var.
Sana hala iyi davranıyorken uslu
dursan iyi edersin. Bende çok meraklı değilim senin gibi bir baş belasıyla uğraşmaya.

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin